Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  ABD -Prof.Dr.Hüseyin HIZIRĞLU
 




Prof. Dr. Hüseyin R. Hızıroğlu
ABD Kettering Üniversitesi Öğretim Üyesi
“ABD Kettering Üniversitesi'nde 23 yıldır öğretim üyesi olarak çalışan Prof. Dr. Hüseyin R. Hızıroğlu ile geleceğin yakıtı olarak nitelendirilen Hidrojen Enerjisi'ni konuştuk. ABD'de hidrojen enerjisi ile ilgili yapılan çalışmaları, Türkiye'nin durumunu ve yapılması gereken çalışmalar hakkında bilgiler aldığımız Prof. Hızıroğlu, Amerika'da öncelikle hidrojen eğitimine önem verildiğini ve üniversitelerde bu konuyla ilgili devlet destekli projelerin yapıldığını söyledi. Ayrıca, hızıroğlu, özel sektöründe üniversite öncesi eğitime önem ve destek verdiğini vurguladı.
Hidrojen enerjisi ile çalışan sistemlerin hala çok pahalı olduğunu bununda tüketicilerin bilinçsizliğinden kaynaklandığını belirten Hızıroğlu, Hidrojen teknolojisi konusunda söz sahibi olabilmek için devletin özendirici yasalar çıkartması, özel sektörün önünü açması ve toplumunda acilen bilinçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.”

“Hidrojen teknolojisinde herkes daha başlangıç aşamasında. Türkiye'de bu teknolojiyi yakalarsa, az sayıdaki ülkeler arasında yerini alır. İlerde bu teknolojiyi başka ülkelere satma imkanına sahip olabileceği gibi bundan kazanç da elde edebilir.”

Hidrojen enerjisi ile ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

Aslında benim düşünceme göre, hidrojen enerjisi pek doğru bir deyim değil. Çünkü hidrojen bir şekilde yakıt. Hidrojen kullanıldıktan sonra enerjiye dönüştürülüyor ve enerji, elektrik enerjisi olarak ortaya çıkıyor. Yani hidrojen bir ara eleman. Petrolün yerine kullanılan bir yakıt gibi. Şu anda hidrojen kullanan enerji sistemleri daha emekleme döneminde denilebilir. Ama çok süratli gelişen bir teknoloji. Bundan daha birkaç yıl önce hayal diye bakılan ve söylenen şeyler bugün artık gerçekleşmeye başladı, gerçekleşiyor da. Yalnız bunların kullanımı açısından teknik kişilerin, halkın bilinçlendirilmesi gerekiyor. Ayrıca hükümetin ve şirketlerinde destekte bulunup, yatırım yapması gerekiyor. Tabi ne kadar destek olunup, yatırım yapılırsa bu teknoloji de o kadar süratli gelişir. Önümüzdeki, 5 ile 10 yıl içerisinde elektrik enerjisi olarak günlük hayatımıza yavaş yavaş girmeye başlayacağı tahmin ediliyor. Otomobil ve otobüslerde ise günlük kullanımı 15 yıl içinde olabileceği tahmin ediliyor. Umarız ki bunlar kısa sürede günlük hayatımıza girer ve temiz enerji ile yaşayabiliriz.

Elektrik Mühendisi olarak hidrojenle ilgili ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Benim grubumda çalışanların yaptığı, hidrojen sistemini geliştirmek değil. Yakıt hücresini ele alıp, elektrik sistemleri ile bir arada çalıştırmak. Çünkü yakıt hücresi tek başına yeterli olmuyor. Yakıt hücresinin çıkışında elde edilen enerji, elektrik enerjisi. Fakat bu elektrik enerjisinin kontrol edilmesi gerekiyor. Bunu kontrol etmek için de elektrik mühendisliği işin içine giriyor. Güç elektroniği devreleri, bilgisayar destekli kontrol sistemlerindeki yakıt hücresinin çıkışında bulunan elektrik enerjisini kontrollü bir şekilde kullanıcıya aktarıyor. Biz burada devreye giriyoruz.

Bu konudaki çalışmalarınız ne aşamada?

Şuan ki çalışmalarımız, bu ikisinin birleştirilmesi şeklinde. Bu yakıt hücrelerinin çıkış karakte-ristiklerini elde edip, bunların matematiksel modellemelerini yapmaktayız. Ondan sonra güç elektroniği devrelerini, kontrol devrelerini, matematiksel modellemelerini yapıp birleştirip, daha kağıt üzerinde ne şekilde bir tasarım ortaya çıkacağını gözleyebiliyoruz ve bunu öğrencilerimiz yapabiliyorlar. Herhangi bir yakıt hücreli entegre bir sistem kullanacak olurlarsa öğrenciler; bir yakıt hücresi var. Buna şöyle bir sistem bağlanacak. Şu şekilde analiz edilecek. şu şekilde modellenecek. Değerleri, parametreleri şu şekilde olacak diye tahmin edebiliyorlar. Kağıt üzerinde bütün bu bilgileri elde ettikten sonra fototip yapıp, fototipten de testlerle, deneylerle ne kadar teorik değerlere yaklaşabildiklerini görüyorlar. Bunun üzerinde artık ufak tefek bazı değişikliklerle son durumu ortaya çıkartma imkanımız var. Ama her gün yeni bir problem ortaya çıkıyor. Her problemi bir seferde çözüp, ondan sonraki problemlerle ilgileniyoruz. Belli bir aşamaya gelindi ama daha hassas, daha detaylı modeller yapılarak, daha kaliteli bir sistem tasarımlamayı hedefliyoruz.

Şu anda oldukça pahalı bir sistem. Pahalı olmasının nedeni sanki tek tek yapılıyormuş gibi olması. Çünkü şu anda talep çok fazla değil. Ve talebin çok fazla olmamasının sebebi de kullanıcıların bilinçli olmamasından kaynaklanıyor. Bunu hükümet yetkilileri de anlamış durumda. Daha doğrusu bunları tasarlayıp ortaya çıkartmak isteyen kişiler tarafından ikna edilmiş durumda. Bu amaçla eyalet ve federal hükümetler, üniversitelere, liselere yatırımlar yaparak eğitim programlarında bu tip konularında artık işlenmesini, müfredatlara eklenmesini destekliyor. Bizim üniversitemiz de eyaletten ve federal hükümetten 2.5 milyon dolarlık bir proje aldı. Bu proje çerçevesi içinde yakıt hücresi merkezi kuruldu ve 3-4 hafta önce Michigan Valisi tarafından açılışı yapıldı. Bu merkezin esas amacı, hidrojen enerji sistemleri teknolojisine başlamak isteyen küçük boyuttaki şirketlere yardımcı olmak ve teknoloji alışverişinde bulunmak. Üniversitedeki bilgi birikimini şirketlere aktararak, üniversite içindeki kurulmuş şirketlere yer vererek, bu merkezde onlara birinci elden teknolojide yardımcı olup, onların yaptıklarını üniversitenin görmesi ve bu bağlamda öğrencilerinde bu işe yardımcı olup desteklemesini sağlamak. Ayrıca, mühendislik ve fen bilimleri dallarında okuyan öğrencilere, yakıt hücreleri ile ilgili bir program hazırlandı. Tabi bu mecburi değil, isteyen öğrenciler bu programdan yararlanabilecekler. Bu Amerika'da son 4-5 yıl içinde gözlemlenebilen önemli desteklerden biridir.

Şirketlerde bu işe destek veriyor. Mesela, şirketler orta okullara, liselere kendi aletleriyle birlikte gidiyorlar. Öğrencilere, hidrojen yakıtlı sistemleri, güneş enerjisi sistemleri, rüzgar enerji sistemleri ile ilgili deneyler yaptırıyorlar. 14-15 yaşındaki çocuklar; kendileri yapıyorlar, görüyorlar ve bunun karşısında büyük heyecan duyuyorlar. Dolayısıyla daha o seviyede bilinçlendirilmeye başlanıyor. Üniversitelere gittikleri zaman yakıt hücreli sistemleri görmek istiyor. Çünkü o üniversiteye gelme amaçları bu. Tabi üniversiteden mezun olduklarında son derece bilgili oluyorlar ve çalıştıkları yerleri de bu konuda bilinçlendiriyorlar. Dolayısıyla belirli bir süre içerisinde çığ etkisi yaratarak bu işin öğrenilmesi sağlanıyor.

Amerika'da durum böyle ama Türkiye enerji sorununu sizce nasıl çözmelidir?

Aslında Türkiye'de de çok imkanlar var. Daha önce söylediğim gibi, hidrojen teknolojisinde herkes daha başlangıç aşamasında. Türkiye'de bu teknolojiyi yakalarsa, az sayıdaki ülkeler arasında yerini alır. İlerde bu teknolojiyi başka ülkelere satma imkanına sahip olabileceği gibi bundan kazanç da elde edebilir. Artık rüzgar, güneş veya su enerjilerinden üreteceğimiz hidrojeni yakıt hücrelerinde kullanabiliyor veya depolayabiliyoruz. Bence Türkiye de enerji sorununu yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çözmelidir.

*****
Artık Amerika'da nükleer santral devri hemen hemen
----------------------------------------------------------------------
kapanmış durumda.
--------------------------*****

****

Hala nükleer santrallar çalışmakta fakat bunlar uzun yıllar önce inşa edilmiş nükleer santrallar ve zaman içinde devre dışı kalacaklar. ****
****
Bu nedenle süratli bir şekilde Amerika'da yeni enerji kaynaklarına yatırımlar yapılmakta ve büyük destekler verilmekte.
*****
Mesela, Amerika'nın 1980 yılında 10 MW rüzgar enerji kurulu gücü varken; 1999-2000 yılları arasında 2 bin 500 MW'a, 2004 yılında ise 6 bin 500-7 bin MW güce çıkmış durumdadır. Yani, rüzgar enerjisi ile çalışan santral kapasitesi yılda ortalama yüzde 20 artış göstermiştir.


Bu artış özellikle 2000-2004 yılları arasında oldu. rüzgar enerji kurulu gücü olarak Danimarka, İspanya ve Almanya Avrupa'daki öncü ülkeler arasında. Mesela, Almanya'nın rüzgar enerji kurulu gücü yaklaşık 18 bin MW'tır.

Türkiye de artık bilhassa rüzgar ve güneş enerjisini kullanmalıdır. Zaten su kaynaklarımızı en mükemmel şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Bu kaynaklarımızdan elde edeceğimiz hidrojeni de depolayıp otomobillerimizde, evimizde nerede istersek orada kullanmalıyız. Türkiye'deki şu andaki yasaları bilmiyorum ama mutlaka devletin desteklemesi gerekiyor. Özendirici yasaların olması ve özel sektörün önünün açılması gerekiyor. Ayrıca toplumunda bu konuda bilinçlendirilmesi gerekiyor.

 
 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 2053886 ziyaretçi (4517856 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol