Bakan Eroğlu, UNIDO-ICHET'in Ekokaravan Projesi Tanıtım Toplantısına İştirak Etti
Çevre ve Orman Bakanlığı’nın da destek verdiği Ekokaravan, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi çok sayıda ili ziyaret edecek.
Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Birleşmiş Milletler Sınaî Kalkınma Teşkilatı'na (UNIDO) bağlı Uluslararası Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezi (ICHET) tarafından gerçekleştirilen H2Ekokaravan projesinin tanıtımı için düzenlenen basın toplantısına iştirak etti.
Ekokaravan projesinin orijinal ve çok faydalı olduğunu söyleyen Bakan Eroğlu, "Gerçekten komplike bir proje bu bakımdan orijinal. Üç temiz yenilenebilir enerjiyi bir araya toplayan bir proje görmedim. O bakımdan tebrik ediyorum. İkinci husus böyle bir proje acaba ne fayda sağlayacak. 'Attığımızı taş ürküttüğümüz kurbağaya değer mi?' diye bir söz var. O açıdan da bakarım. Bu projeye baktığımız zaman yakın gelecekte ülkemiz için dünya için çok büyük fayda sağlayacak.” diye konuştu.
Dünyanın ve Türkiye’nin küresel iklim değişikliğiyle mücadele ettiğini ifade eden Bakan Eroğlu, geçen sene Kopenhag'da düzenlenen Küresel İklim Değişikliği Zirvesi’ni örnek verdi.
Türk insanının yazılandan çok gördüğüne inandığını belirten Bakan Eroğlu, Ekokaravan'ın yapacağı gezinin vatandaşların çevre şuurunun artırılması açısından da çok önemli olduğunu söyledi.
Bakan Eroğlu’nun konuşmasının ardından proje mühendisleri yapılan çalışma hakkında bilgi verdi. Ardından Ekokaravan’ı inceleyen Bakan Eroğlu, tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışan
28.09.2010
H2EKOKARAVAN YOLLARA ÇIKIYOR
29.09.2010 00:24:23
Dünyanın ilk hidrojen destekli kesintisiz yenilenebilir enerjili mobil yaşam alanı H2Ekokaravan topluma yeşil enerji ile yaşanabileceğini göstermek için yollara çıkıyor. ..
Dünyanın ilk hidrojen destekli kesintisiz yenilenebilir enerjili mobil yaşam alanı H2Ekokaravan topluma yeşil enerji ile yaşanabileceğini göstermek için yollara çıkıyor.
Ekokaravan İstanbul Ankara İzmir ve Kayseri’nin de aralarında bulunduğu 11 ilde 44 gün boyunca yollarda olacak. Mesaisine 30 Eylül günü İstanbul’dan başlayacak H2Ekokaravan 44 gün boyunca vatandaşlara yenilenebilir yeşil enerjiyi anlatacak. Birleşmiş Milletler BM Sınai Kalkınma Teşkilatı UNIDO bağlı Uluslararası Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezi ICHET tarafından gerçekleştirilen H2Ekokaravan projesinin tanıtımı düzenlenen basın toplantısıyla yapıldı.
Böyle bir proje görmedim
Toplantıya katılan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu H2Ekokaravan projesinin orijinal ve çok faydalı bir proje olduğunu söyledi. Projeyi incelerken yapılan işin verilen emeğe değip değmeyeceğine dikkat ettiğini dile getiren Bakan Eroğlu "Gerçekten komplike bir proje bu bakımdan orijinal. Üç temiz yenilenebilir enerjiyi bir araya toplayan bir proje görmedim. O bakımdan tebrik ediyorum. İkinci husus böyle bir proje acaba ne fayda sağlayacak. ’Attığımızı taş ürküttüğümüz kurbağaya değer mi’ diye bir söz var. O açıdan da bakarım. Bu projeye baktığımız zaman yakın gelecekte ülkemiz için dünya için çok büyük fayda sağlayacak." diye konuştu.
İklim değişikliğini hissettik
Dünyanın ve Türkiye’nin küresel iklim değişikliğiyle mücadele ettiğini ifade eden Bakan Eroğlu geçen sene Kophenang’da düzenlenen ’Küresel İklim Değişikliği Zirvesi’ni örnek verdi. Dünyanın iklim değişikliğinin etkilerini hissettiğini aktaran Bakan Eroğlu etkilerinin Pakistan kısmen ABD ve sel baskınlarıyla da Türkiye’de hissedildiğini aktardı.
Büyük adımlar attık
İklim değişikliğinin +2 derecede tutulmaya çalışıldığını anlatan Bakan Eroğlu AK Parti hükümeti süresince yenilenebilir enerji alanında büyük adımlar atıldığını aktardı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı öncülüğünde Türkiye’nin rüzgar haritasının hazırlandığını anlatan Bakan Eroğlu hidroelektrik enerji kapasitesinin artırılması amacıyla da çalışmalar olduğunu aktardı. Bakan Eroğlu bin 600 küçük ve büyük hidroelektrik santrali müracaatı olduğunu belirtti.
Proje insanları bilinçlendirecek
Projenin orijinal ve insanlık açısından çok önemli olduğunu aktaran Bakan Eroğlu H2Ekokaravan’ın 11 gün boyunca yapacağı gezinin de önemine değindi. Türk insanının yazılandan çok gördüğüne inandığını belirten Bakan Eroğlu Ekokaravan’ın yapacağı gezinin vatandaşların bilinçlendirilmesi açısından çok önemli olduğunu dile getirdi.
Bakandan Kahve esprisi
Bakan Eroğlu’nun konuşmasının ardından proje mühendisleri yapılan çalışma hakkında bilgi verdi. Ardından Bakan Eroğlu ve diğer yetkililer H2Ekokaravan’ı inceledi. Eroğlu tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışan Ekokaravan’da yapılan kahveyi de içti. Kahveyi çok beğendiğini anlatan Bakan Eroğlu "Bundan sonra herkes ’Çek bir H2 kahve’ diyecek esprisi yaptı.
Hidrojenle yemek pişireceğiz
Yaşam alanı enerjisini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayan H2Ekokaravan topluma yeşil enerji ile yaşanabileceğini gösteren örnek bir proje olma özelliği taşıyor. Çevreci mobil bir ev olarak tasarlanan H2Ekokaravan rüzgar-güneş-hidrojen" üçlü hibrid enerji sistemini kullanıyor ve hidrojeni de kendisi üretiyor. Rüzgar türbini ve fotovaltaik hücre dizisi ile donatılmış bulunan H2Ekokaravan yaşam alanı için ihtiyaç duyduğu elektriği rüzgar ve güneş enerjisinden üretiyor. Bu kaynakların yokluğunda ise elektroliz ile depolanan hidrojen sayesinde enerjinin sürekliliğini sağlıyor. Dolayısıyla çevre dostu karavanın içinde buluna elektronik eşyalar ve küçük ev aletlerinin 24 saat kesintisiz çalışmasını sağlayan elektrik enerjisi yenilenebilir enerji kaynakları ile karşılanmış oluyor. Öte yandan sudan üretilen hidrojeni elektriğe çevirmenin yanı sıra hidrojeni ocakta yakıp yemek pişirebilme imkanı da bulunuyor.
Küçük aletlerde çalıştırabiliyor
H2Ekokaravan’ın içinde yaşayan kişi hem elektrik hem de gaz konusunda bağımsız hareket edebiliyor. Ayrıca ısıtma yapılabildiği gibi soğutma da temiz enerji ile sağlanıyor. Yalnızca küçük ev aletleri değil buzdolabı çamaşır bulaşık makineleri gibi beyaz eşya da bu enerji ile çalıştırılabiliyor.
30 Eylül’de istanbul’da başlıyor
H2Ekokaravan’ın Türkiye gezisi 30 Eylül günü İstanbul’dan başlayacak. Bu gezi süresince ICHET’in genç mühendislerinden Gönenç Usta karavanın içinde yaşayarak yenilenebilir enerji kaynaklarının günlük hayatta nasıl kullanılabildiğini topluma uygulamalı olarak gösterecek. Gezi programı boyunca H2Ekokaravan’da yaşadıklarını www.h2ekokaravan.org adresinde yayınlanacak olan bir blogda da anlatacak.
YORUMLAR
www.hiziracil.tr.gg.
Ülkemizin Dünya Hidrojen Mrk.Olma Fırsatı malesef kaçırılmıştı.
Merkezle ilgili 5 yıl gönüllü çalışmalarımız oldu.Hayretler içinde kalacağınız ,bu kadarda olamaz diyeceğiniz,Ülkenin nasıl geri bırakıldığının ,hazin Ayrıntlarını www.hiziracil.tr.gg de, -BM,İstanbul Hidroden Enerji Mrk. Bölümünde bulabilirsiniz.
Saygıdeğer Hocamız;Beni gönüllü belgesi ile onurlandırmışlardı.
M.İstanbul Hidrojen Enerji Mrk.İle ,Türkiyeyi Dünyanın Hidrojen-Bor Teknoloji Mrk.yapacak Tesislerin açılmasının önündeki engeller, Eser sahibi Prof.Dr.Nejat VEZİROĞLU yurtdışından bu sevdayla gelen Türk vatandaşı olduğu içinmi kaldırılmadı acaba?.Uluslararası bir markamı olması lazım destek için acaba?.Avrupa başkentlerinde Çalıştırılan Otobüslerden İstabulda çalıştırılacağı söylenmişti,göremedik.Deniz otobüslerinin hidrojenle çalışacağı tanıtımları yapılmıştı.ses çıkmadı. İBB nin boğazdan geçen gemi atıklarını toplayıp,enerji elde etme projesi ne oldu? İst.Hidrojen Enerji Mrk.ne geçici tahsis edilen yer ne durumda.? Pof.VEZİROĞLU neden geri döndü?.Tarih tekerrürmü ediyor.Nuri Demirağ,Nuri Killigil, Hürkuş un yaşadıklarımı yaşanıyor?. hiziracil.tr.gg-BM İstanbul Hidrojen Mrk.sayfası.
Enerji Bakanlığı sorumluluğunda olmasına rağmen,Ülkeye hizmet adına,
Tuttuğunu koparan, Sn.Çevre Ve Orman Bakanımız Prof.Dr.Veysel EROĞLU ile yeniden ümitlendik.Bu sefer devamının gelmesini beklyoruz.
“UNIDO-ICHET EKOKARAVAN PROJESİ AÇILIŞ MERASİMİ”
PROF. DR. VEYSEL EROĞLU’NUN HİTAPLARI
28 Eylül 2010 - İSTANBUL
Sayın Bakanlarım,
Saygıdeğer misafirler,
Kıymetli basın mensupları,
Hanımefendiler, Beyefendiler,
Hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum. Hoş geldiniz sefalar getirdiniz.
Değerli Misafirler,
Maalesef insanoğlu bitmeyecek sandığı kaynakların değerini, kaybetmeye başladığı zaman anlamıştır.
Tehlikenin çok büyük boyutlara geldiği görülmüş ve belirli tedbirlerin alınması gereği duyulmuştur.
Yaşanılabilir bir dünya için geç kalmadan hepimiz birey olarak üzerimize düşeni yapmalı, gelişmiş bir çevre şuuruna sahip olmalıyız.
Bakanlık olarak çevre eğitimine çok önem veriyoruz. Gelecek nesillere iyi bir çevre bırakmak için; kirlenmelerin önlenmesi, tabiatın korunarak tahribatının engellenmesi, yeşil alanların korunması ve artırılması ile kamuoyunun şuurlandırılması önem arz etmektedir.
Çevremizi ve dünyamızı tehdit eden problemler aslında bütün insanlığın geleceğine yönelmiş durumdadır.
Meseleyi çözmenin ilk adımı ise çevre kirliliğinin hem faili hem mağduru insanları eğiterek mevcut kaynakları doğru kullanmasını, çevreyi korumanın aslında kendi hayatını koruması anlamına geldiğini fark etmesini sağlamaktır.
Çevre, bizlere sunulmuş bir lütuf ve gelecek nesillere kirletmeden, tahrip etmeden aktaracağımız bir emanettir.
Suyumuzu, havamızı, toprağımızı, diğer canlılarla paylaştığımız dünyamızı geleceğe taşımak için hep birlikte çalışmaya ihtiyacımız var.
İşte bu sebeple Çevre ve Orman Bakanlığı olarak “Aynı suyu, aynı toprağı, aynı havayı, aynı dünyayı paylaşıyoruz” sloganı ile bütün Türkiye’yi kapsayan “Çevre Orman Seyyar Eğitim Araçları” projesini başlattık.
Sağlıklı bir çevre, yaşanabilir şehirler oluşturmak maksadıyla gerçekleştirilen çalışmaların simgesi olarak özel olarak tasarlanan 5 adet Çevre Orman Seyyar Eğitim Aracı, 22 Nisan’da yola çıkarak 18 Haziran’a kadar 81 il ve 136 ilçe merkezi ile toplam 303 noktayı ziyaret etti.
57 günde, 24.950 km yol gidildi. Buna göre günde ortalama 438 km yol alınarak, her gün en az 5 noktaya ulaşıldı.
İl merkezleri ve ilçelerde, Edirne’den Hakkâri’ye 5 milyondan fazla kişi ile buluşuldu. 81 ilde toplam 311 bin il tanıtım broşürü dağıtıldı
Dünyanın geleceği, ülkemizin refahı için Gönüllü Formları ile herkes “gönüllü” olmaya çağrıldı ve 73 bine yakın kişiye ulaşıldı.
Bütün illerde Sincap Çocuk Tiyatrosu ekiplerinin gösterileri ile çocukların eğlenerek bilgilenmesi sağlandı.
Ayrıca çevreye zarar vermeyen fileler ve dikime hazır fidanlar dağıtıldı.
Değerli misafirler,
Günümüz insanı yaşadığı yerlerin medenî ölçülere uygun olması yanında, ekolojik şartlara da uyumlu olmasını önemsemek ve yaşama alanlarını buna göre düzenlemek mecburiyetindedir.
Çevreden soyutlanmış bir medeniyet düşünülemez, düşünülmemelidir. Bu sebeple; yaşama alanlarının plânlanması ve düzenlenmesinde ekolojik faktörler muhakkak göz önünde bulundurulmalı ve gelecek buna göre şekillendirilmelidir. Bunun için de kısa değil, uzun vadeli plânlamalar yapmak şarttır.
Saygıdeğer misafirler,
Türkiye’nin, Kyoto Protokolü’nün birinci yükümlülük döneminde (2008-2012) herhangi bir sera gazı azaltım veya sınırlama yükümlülüğü bulunmamasına rağmen ilgili sektörlerde önemli hamleler gerçekleştirmektedir. Hibrid (melez) araçlar ülkemizde ilk kez kullanılmaya başlanmıştır.
Büyük şehirlerde toplu taşımacılığın teşviki için metro ve hafif raylı sistemlerin kullanımının hızla yaygınlaştırılması çalışmalarına hız verilmiştir. Misal olarak İstanbul’daki metrobüs çalışmasını gösterebiliriz.
Çok büyük bir ulaştırma projesi olan ve yılda 130 bin ton sera gazı emisyonu azaltımı yapması beklenen İstanbul Boğazı “Marmaray Tüp Geçit Projesi”nin 2010 yılı sonunda tamamlanması planlanmaktadır.
Değerli misafirler,
Atıkların kontrol edilmesi, eşyaların korunması ve “kullan–at” yerine onarılması, malzemelerin yeniden kullanılması ve geri dönüştürülmesi Dünya’mıza özen göstermek demektir.
Eğer kaynaklarımızı sistem içinde yaşayan canlılara ve diğer tabii varlıklara zarar vermeden kullanabilirsek, yani sürdürülebilir kullanımını sağlayabilirsek, çevremizi en iyi şekilde yönettiğimizi de ispat etmiş oluruz.
Biz bu maksatla hem atıkların toplanması ve depolanması hem de geri dönüşümü için çeşitli çalışmalarda bulunuyoruz.
Katı atıkların düzenli depolanması ve bertarafına yönelik olarak “Katı Atık Eylem Planı” hazırladık. 2008 yılında 29 milyona hizmet verecek şekilde katı atık tesislerini tamamladık.
2012 yılına kadar, en azından şehirlerimizde yaşayan 59 milyon nüfusumuza hizmet verecek şekilde bütün katı atık tesislerini tamamlamayı planlıyoruz. 2003 yılında 15 tesis varken, şu an itibariyle 46 adet tesisle 36,5 milyon nüfusa hizmet verilmektedir.
Katı atıkların yanı sıra yine günlük hayatımızı etkileyen birçok atık konusunda da düzenlemeler yapıldı, tesisler kuruldu. Misal olarak tıbbi atıklar, madeni yağlar, kullanılmış pil ve aküler zikredilebilir.
1994 öncesinde çöplerin toplanmadığı, çöp patlamalarının yaşandığı İstanbul’da ilk defa Asya ve Avrupa yakasında birer adet olmak üzere katı atık düzenli depolama tesisleri Sayın Başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Belediye Başkanlığı döneminde hizmete açıldı.
İstanbul tarihinde ilk defa tıbbi atıklar mevzuata uygun olarak ayrı toplandı ve yakma tesisinde bertaraf edilmeye başlandı. Alt kademe belediyelerinin topladığı katı atıkların çevreci, ekonomik olarak taşınmasını sağlamak için 6 adet katı atık aktarma merkezi yapıldı. Türkiye’de ilk defa çöplerden elektrik üretimi yine bu dönemde gerçekleştirildi.
Bütün eski vahşi çöp döküm alanları ıslah edilerek yeşillendirildi, gençler için spor alanları haline getirildi. 40’tan fazla vatandaşımızı kaybettiğimiz Ümraniye Hekimbaşı çöplüğü ıslah edilerek, spor tesisleri ve yeşil alan olarak İstanbulluların hizmetine sunulmuştur.
Türkiye’nin en büyük kompost tesisinin temeli aynı dönemde atılmıştır. Şu an bu tesiste organik gübre kriterlerini sağlayan kompost üretilmekte, bir günde 50 ton çimento fabrikası için atıktan türetilmiş yakıt ve 40 ton plastik hammaddesi granül üretilmektedir.
Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği, 2008 yılından itibaren Belediyelerimize kullanılmış kızartmalık yağların konutlardan toplanması yükümlülüğünü getirmiştir. Ancak bu konuda daha fazla çaba göstermemiz gerekiyor. Çünkü atık yağlar, tabii kaynaklarımızı kirletiyor, çevremizi tahrip ediyor.
Yine Belediyelerin atıksu arıtma tesislerinin ülke ihtiyaçlarına uygun önceliklerde yapılmasını sağlamak ve atıksu yatırımlarından elde edilecek faydayı azami seviyeye çıkarmak üzere “Atıksu Arıtımı Eylem Planı” hazırladık.
Bu planlama ile ülkemizin 25 nehir havzasının önceliklendirmesi yapılmıştır. Havza planlaması ve önceliklendirme çalışmaları ilk defa Hükümetimiz döneminde uygulamaya konulmuştur.
2002 yılında 145 atıksu arıtma tesisi ile hizmet edilen belediye sayısı 248 iken, bugün itibari ile 275 atıksu arıtma tesisi ile hizmet edilen belediye sayısı 374’e ulaşmıştır. Nüfus esasında ise 2002 yılında belediye nüfusunun % 34’ü atıksu arıtma tesisine bağlı idi. Bunun önemli kısmı da bizim İstanbul’da İSKİ’de yaptıklarımızdı. Bu oran şu anda % 70’e yükseltilmiştir. Ancak bununla da yetinmiyoruz en kısa sürede %90’a çıkaracağız.
Değerli misafirler,
Vatandaşlarımızın güvenilir bir şekilde hayatlarını sürdürebilmeleri için soluduğu havanın, içtiği ve kullandığı suyun temiz ve sağlıklı olması şarttır.
Bu sebeple Sayın Başbakanımızın ve AK Parti Hükümetlerinin geçmişte olduğu gibi bugün de önceliği çevre olmuştur.
Hava kirliği ile mücadele büyük mesafe kat’ettik. Hava kalitesi bugün 116 istasyondan, internet üzerinden anlık olarak takip edilebiliyor. Son yıllarda hiçbir ilde kış aylarında standartların üzerine çıkılmadı.
Sağlıklı içme suyu temini için de yaptıklarımız ortadadır. 2003 yılına kadarki 48 yılda sadece 15 milyon nüfusa içme suyu sağlanmışken, 8 yıllık iktidarımız döneminde 33 milyon vatandaşımıza kaliteli içme suyu temin ettik.
Hazırladığımız “2008–2012 yıllarını kapsayan “Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberliği Eylem Planı” ile toplam 2 milyon 300 bin hektar sahada ağaçlandırma, erozyonla mücadele ve ormanların iyileştirilmesi çalışmaları yapılarak, 2 milyar 500 milyon adet fidan dikilmesi planlanmıştır.
Başlattığımız ağaçlandırma çalışmalarında 2 yılda bütün hedefleri aştık.
2008 yılında Eylem Planı hedefi 420.000 hektara karşılık 463.000 hektar, 2009 yılında 440.000 hektara karşılık 501.373 hektar alanda çalışma yapılmıştır.
Kıymetli misafirler,
2008 yılında yalnızca kömür ile çalışan termik santrallerin atmosfere saldığı karbondioksit miktarı 64 milyon ton civarındadır.
Karbondioksit salınımı yanında kömür ve doğalgaz ithalatı sebebiyle yaklaşık yılda 25 milyar dolar döviz kaybı olmaktadır.
Eğer temiz bir enerji kaynağı olan suyu kullanabilirsek hem iklim değişikliği ile mücadeleye katkıda bulunacak hem de yerli kaynaklarımızı harekete geçirmiş olacağız.
Çünkü eğer ihtiyaç duyulan HES’ler yapılmış olsa idi bu kadar paramız yurtdışına gitmemiş olacak ve havamızda kirlenmeyecekti.
Ülkemizin teorik hidroelektrik potansiyeli 433 milyar kWh, teknik olarak değerlendirilebilir potansiyel 216 milyar kWh olup, teknik ve ekonomik olarak değerlendirilebilir potansiyel ise 140 milyar kWh olarak hesaplanmıştır.
Şu an itibariyle yaklaşık yılda 51 milyar kWh hidroelektrik enerji üretim potansiyelimiz işletmeye alınmıştır. Bu değer; toplam hidroelektrik potansiyelimizin sadece % 36’sıdır.
Ancak bu bizim için yeterli değildir. Çünkü değerlendirebileceğimiz potansiyel,
şu anda mevcut potansiyelimizden fazladır.
Ülke olarak bizim su kaynaklarımızdan son damlasına kadar istifade etmemiz gerekmektedir. İşte bu noktadan hareketle, 8 yılda suyun kaderini değiştirdik.
2003 yılından itibaren Batman Barajı ve HES, Kürtün Barajı ve HES, 85. Yıl Muratlı Milli Egemenlik Barajı ve HES, Borçka Barajı ve HES, Obruk Barajı ve HES, Uzunçayır Barajı ve HES gibi çok sayıda enerji maksatlı tesis hizmete alınmıştır.
Rekabet olmadan kalkınmadan, gelişme olamadan refahtan söz edilemez. Biz bu sebeple, hidroelektrikte özel sektör–devlet işbirliğini projesini geliştirdik.
26 Haziran 2003 tarihinde Su Kullanım Hakkı Anlaşması ile enerji üretimini özel sektöre açtık.
Su Kullanım Hakkı Anlaşması’nın yürürlüğe girdiği tarih, Türkiye’de enerji üretiminde yeni bir başlangıç yani Milat’tır.
Bu hususta özel sektörün alakasının fevkalade büyük olduğunu müşahede ettik. Bu yüzden hemen yönetmelikte ilave bir değişiklik yaparak DSİ tarafından başlanmış ancak ödenek kifayetsizliği sebebiyle yarım kalmış HES’leri de özel sektörün müracaatlarına açtık.
Başvurusu yapılan 1.587 adet HES projesi tamamlandığında yıllık 82 milyar kWh enerji üretecektir. Bu projeler için özel sektörün yatırım miktarı ise yaklaşık
40 milyar $ olacaktır.
Değerli misafirler,
Bugüne kadar işletmeye alınan 1.200 MW kurulu gücündeki 75 adet HES projesinden yıllık 4,5 milyar kWh enerji üretilmektedir.
İnşaatı devam eden 6.833 MW kurulu gücündeki 160 HES projesinin yıllık enerji üretimi ise 23 milyar kwh ve yatırım maliyeti 12 milyar dolardır.
Bunlar tamamlandığında yılda takriben 82 Milyar kWh’lık bir elektrik üretimi sağlanacaktır ve geliştirilen % 36’lık potansiyel takriben % 90’a çıkarılacaktır.
Kıymetli misafirler,
Yalnızca bizim değil müşterek yürüttüğümüz projelerle ve çalışmalarla çevrenin korunması esas alınmaktadır. Ülkemizin 2023 yılından önce hayat standartları, çevre kriterleri, ekokentler, şehircilik alanında Dünyanın en gelişmiş ilk 10 ülkesi içerisinde yer alması için eylem planları hazırladık ve çalışmalarımızı da bu çerçevede yürütüyoruz.
Biz Bakanlık olarak çevre adına büyük adımlar attık. Yarınlara daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu çalışmalarımızda bizleri yalnız bırakmayan bütün vatandaşlarımıza ve sivil toplum kuruluşlarına bu vesileyle teşekkür ediyorum.
Bakanlık olarak bütün çevre projelerine destek veriyoruz ve elimizden geldiğince destek vermeye devam edeceğiz.
Eko-karavan gibi çevre için büyük mana taşıyan güzel bir projenin hayata geçmesine vesile olan Genel Direktör Sayın Dr. Mustafa HATİPOĞLU’nun şahsında emeği geçen herkese şükranlarımı sunar hayırlı yolculuklar ve muvaffakiyetler dilerim.
Eko Karavan Yola Çıkıyor
Haber: Cumhuriyet Dergi / Sinem DÖNMEZ Haber Etiketleri: yeşil, çevre
Birleşmiş Milletler'e bağlı çalışan Uluslararası Hidrojen Enerji Teknolojileri Merkezi (ICHET), eko-karavan projesiyle hidrojenin avantajlarını anlatmayı hedefliyor. Proje kapsamında merkezi ekipten bir mühendis, hidrojen enerjisiyle çalışan bir karavanla Türkiye'de 10 ili gezecek.
Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı’nın bir projesi olan Uluslararası Hidrojen Enerji Teknolojileri Merkezi (ICHET), uygulanabilir hidrojen teknolojilerini desteklemeyi ve teşvik etmeyi amaçlayan bir kuruluş. ICHET, eko-karavan projesiyle, hidrojen kullanımını hem halka hem de yönetim kadrolarına tanıtmayı, anlatmayı ve alıştırmayı hedefliyor. Bunun için Türkiye'de 10 ili gezecek bir eko-karavan yaratıldı. Ekipten mühendis Gönenç Usta, bir buçuk ay boyunca tüm enerji ihtiyaçları hidrojenle sağlanan bir karavanda yaşayacak. Biz de Usta, proje baş mühendisi Mehmed Eroğlu ve proje mühendisi Barış Açıkgöz’le hidrojen enerjisi üretim ve kullanımı üzerine konuştuk.
Soldan sağa: Barış Açıkgöz, Mehmed Eroğlu ve Gönenç Usta.
30 Eylül’de başlayacak Eko Karavan projesiyle Gönenç Usta, bir buçuk ay boyunca İstanbul, Bursa, İzmir, Muğla, Antalya, Adana, Kayseri, Konya, Ankara ve Eskişehir'i gezecek. Karavanda yaşayacak olan Usta'nın yemek yaparken kullanacağı ocak da, klima da, buzdolabı da hidrojenle çalışacak. Hidrojen ise rüzgâr ve güneşten elde edilecek. Hedef basit: “Geleceğin enerjisi olarak bilinen hidrojeni halka ve yerel yönetimlere tanıtmak ve anlatmak. Hiçbir şebekeye gerek duymaksızın, Türkiye'de bolca bulunan güneş ve rüzgarla elektrik üretilebileceğini, üstelik bu elektriğin çevreye zarar vermeden elde edileceğini anlatabilmek”. Usta anlatıyor: “Elektrik ve doğalgazdan bağımsızlığın iyi bir şey olduğunu anlatacağız. Karavanla da bu kanıtlanacak. Güneşin olmadığı yerde rüzgâr çok. İkisi yoksa bile, dört gün boyunca yetebilecek elektrik depoluyor karavandaki sistem. Topluma enerjinin çeşitliliğini anlatmak, doğal kaynaklarımızın kullanma oranını arttırmak, toplumu hidrojen enerjisine alıştırmak biraz da hedefimiz.”
Hidrojen enerjisi üretmenin çeşitli yolları var. Bu yöntemlerin başında suyun direkt elektrolizi geliyor. Elektroliz için elektrik gereksinimi de fosil yakıtlardan, hidroelektrik kaynaktan, nükleer güçten, jeotermal enerjiden, güneş, rüzgar ve deniz dalga enerjilerinden elde edilebiliyor. Proje baş mühendisi Mehmed Eroğlu, kendilerinin de önerdiği ve kullandığı yöntemin elektroliz olduğunu söylüyor. Elektroliz, ilkokulda hepimizin gördüğü suyun hidrojen ve oksijenine ayrılması yöntemi. Hidrojen gazını ve oksijen gazını alıp elektrokimysal yöntemlerle elektriğe çeviriyor, bunun atığı ise sadece su buharı. Bu yüzden de hidrojen temiz enerji statüsünde. Üstelik atığı buhar olduğu çin tekrar suya da dönüşebiliyor.
Eko-karavanda amaç rüzgâr ve güneşi kullanarak temiz hidrojen üretmek ve kullanmak. Araçta bulunan hidrojen tüpü sayesinde de elde edilen enerjiyi depolamak mümkün. Bu sistem uzun vadede başka planların da habercisi. Eroğlu, “İleride bu aracın varyasyonlarını da yapacağız. Örneğin bir afet koordinasyon merkezi, ambulans, eğitim evi, kırsal bölgelerde halk sağlığı için mobil klinik gibi alanlarda kullanılmasını sağlayacağız” diyor. Afet gibi durumlarda elektrik kesildiğinde şebekeden bağımsız bir sistem hayat kurtarıcı olabilir. Karavanda da bir evin 4-5 günlük ihtiyacı kadar elektrik depolanabiliyor. Bu da yaklaşık 25 kw/s demek.
MALİYET DÜŞECEK
İlk aşamada pahalı ancak uzun vadede çevre için faydalı bir enerji hidrojen. İlk başta güneş panelleri de çok pahalı olmasına karşın artık fiyatları giderek makulleşiyor. Eroğlu da, Açıkgöz de hidrojende bunu beklediklerini dile getiriyorlar. Proje mühendisi Barış Açıkgöz, “Hidrojenin üretim maliyeti düşünce her yerde hidrojen üretilebilir. Şu an elektrolizle üretiliyor. Kullandığınız elektrik pahalı olduğundan maliyeti de pahalı. Karavanda enerji bedavaya geliyor. Hidrojeni de bedavaya üretiyoruz” diyor. “Hidrojen, her alanda kullanılabilir, elektrik bu sonuçta. Uzay araçlarının elektrik üretimi hidrojenle sağlanıyor. Sadece yaygın değil” diyor Usta. Neden mi? Yanıt Usta’dan: “Hem politik hem ekonomik. Sistemler butik, elle yapılıyor. Talep çok olmadığı için fiyat da yükseliyor. Yaygınlaştığında maliyeti de azalacak.”
Yorumlar (4)
Öncelikle sizleri tebrik ederim. Memleketimiz için alternatif enerji kaynakları calısmalarınızı takdirle karsılıyorum. Bende rüzgar sistemi ile su pompalama ve elektirik üretme çalışması yapmaktayım . Su anda sistemim hazır , ama kurumu yapılmadı . Antalya'ya geldiqinizde sizinle görüşmek istiyorum . Saygılarımla Halil Erkuş tel: 0242 247 09 03 Antalya
Halil Erkuş - 28 Ekim, 2010 - 21:47
dün akşam haberlerde gördüm dikkatle dinledim ve notlar aldım. adanada olduğunuzu batıya doğru hareket ettiğinizi öğrendim. ekoloji ve doğal yaşama ilgi duyan bu nedenle 4 yıl önce istanbuldan fethiyeye yerleşen teknik yeniliklere meraklı iktisatçıyım. fethiyede konaklama yapacak ya da mola verecekseniz mutlaka görüşmek isterim. sühan yadeli gsm. 536 832 80 58 - ev 252 613 72 07
sühan yadeli - 28 Ekim, 2010 - 10:40
başta sayın enerji bakanımız Taner YILDIZ ve tüm meühendislerini tebrik ediyorum.Ülkemiz için çok gerekli bir gurur verici bir gelişme,bu buluşların devamını bekliyoruz amerka ve israile bağlı olmadan kendi teknolilerimizi geliştirmek güzel sizi desteklyoruz. ve adana ya ne zaman geleceksiniz inclemek istiyorum ALİVAHAPOĞLU 0535 394 72 79
ALİ VAHAPOĞLU/ ADANA - 27 Ekim, 2010 - 09:27
ABD deki Sn..T.Nejat VEZİROĞLU ilettiğim bu haber için menun oldular. Hidrojen ve yenilenebilir enerjiye yürekten inanan Çevre Orman Bakanımız Sn.Veysel EROĞLU,Enerji. T.K.BAK Sn.Taner YILDIZ ,proje Sorumluları başta Mehmet EROĞLU olmak üzere tüm emeği geçenleri kutluyorum.Büyük gelişmelerin başlangıcı olmasını diliyorum.Saygıla.Abdurrahim BARIN-Sn.Prof.Dr.T.Nejat VEZİROĞLU nun Belgeli gönüllüsü.www.hiziracil.tr