Maliyetlerini yüzde 60 oranında akaryakıtın oluşturduğu şehirlerarası taşımacılık sektörü bu oranı aşağılara çekebilmek için gözünü alternatif enerji kaynaklarına, özellikle de “ Hidrojene” dikti.

Şehirlerarası yolcu taşımacılığı sektörü kullandığı milyonlarca litre akaryakıtın maliyetini düşürebilmek için yıllardır çare arar durur. Otobüsçünün maliyetlerinde yüzde 60 ile ilk sırada yer alan akaryakıt giderlerinin düşmesinde çare ise alternatif enerji kaynaklarında özellikle de hidrojende.Bunu dile getiren isim TOFED Genel Müdür Yardımcısı Mevlüt Bayrak. Bayrak, konu ile ilgili açıklamaları TOFED yetkilisi olarak değil hidrojen gönüllüsü olarak yaptığını söylüyor. Yıllardır hidrojen enerjisi ile ilgili çalışmalarda bulunduğunu söyleyen Bayrak “Dünyadaki en pahalı akaryakıtı kullanan ve ihtiyacının yüzde 90’ından fazlasını ithal eden bir ülke olarak hidrojen enerjisi üretmek için çalışmalıyız” diyor.

“Petrol fiyatları düşmeyecek”

Dünyanın yaşadığı ekonomik krizin bile 1970’lerde 1. 80 olan petrolün varil fiyatının Haziran 2009’da 72 dolara kadar çıkmasına bağlayan Bayrak “ 39 yılda tam yüzde 4 bin ya da diğer bir deyişle 40 kat artan akaryakıt fiyatları yolcu ve yük taşımacılığında maliyetleri yükseltmiş ve bu da krize neden olmuştur.Petrol fiyatları krizin asıl nedenidir “ diye konuşuyor. “Petrol fiyatları düşmeyecek” diyen Bayrak ülke ekonomilerinin rahatlaması için hidrojen üretmenin ve bunu taşımacılıkta kullanmanın gerekliliğine dikkat çekiyor. Hidrojenin başlangıçta içten yanmalı motorlarda mevcut yakıta karıştırılarak kullanılabileceğini belirten Bayrak sonrasında yakıt hücreli araçlara ve son olarak da yakıt piline sıra geleceğini söylüyor.

Geleceğin yakıtı

Fiyatı hiç durmadan yükselen ve bilim adamlarına göre ekonomik ömrünü 10 yıl sonra tamamlayacak olan petrole karşı dünyada da bir alternatif arayışının olduğunu belirten Bayrak “ Bütün araştırmalar hidrojeni ön plana çıkarıyor. Geleceğin enerjisi ne biyodizel ne de doğalgazdır geleceğin yakıtı hidrojendir” diyor. Petrol şirketlerinin bile bütçelerine hidrojen araştırmaları için pay ayırdığını söyleyen Bayrak yakın bir gelecekte kullanımı en üst seviyeye çıkan hidrojen enerjisi ile pilini şarj eden otobüsler görebileceğimize de dikkat çekiyor.

Hidrojenin doğada tek başına bulunduğunu, bunu enerji haline getirmek için suya ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Bayrak, halihazırda hastanelerde hidrojen üretildiğini, ancak depolama tesisleri olmadığı için havaya karıştığını söylüyor. Bu açıdan depolama tesisleri yapılması, hidrojen kullanımı ile ilgili yasal mevzuatın bir an önce hazırlanması gerektiğini ifade eden Bayrak şöyle konuşuyor: “Bir kere hidrojenli araçlar havaya karbondioksit vermiyorlar. Emisyon oranları çok düşük. İçten yanmalı motorlarda bile yüzde 60 oranında emisyonu azaltıyor. Ses kirliliği ortadan kalkacak. Öncelikle toplu ulaşım araçlarında kullanılacak olan hidrojen zamanla şehirlerarası ulaşımlarda ve hatta demiryolu, deniz yolu ve hava yolu ulaşımında da kullanılacak”.

Maliyetler yarı yarıya azalır

TOFED Genel Müdür Yardımcısı ve Hidrojen Gönüllüsü Mevlüt Bayrak konunun en can alıcı kısmı, maliyete geldiğimizde ise somut rakamlarla örnek veriyor. Hidrojenin içten yanmalı motorlarda kullanılması halinde maliyetlerin yüzde 30- 50 aralığında düşeceğini belirten Bayrak “Bizim sektörde de maliyetimizin yüzde 60’ı akaryakıt maliyeti. Hidrojen ile bu rakam yüzde 40’lara indirilir “ diyor. Bayrak üretici firmaların da hidrojenle çalışan araçlar üretmek için bir an önce çalışmaya başlaması gerektiğini dile getiriyor.



Elif ÖZYILMAZ
www.tasimacilar.com