Kadınlar baş ağrısından erkekler kalbinden şikâyetçi
Kadınların en çok başları ağrıyor, erkekler ise en çok kalbinden şikâyet ediyor. Yıllardır süregelen bu durum önemli bir ayrıntıyı gözler önüne seriyor aslında. Bazı hastalıklar kadınlarda bazıları da erkeklerde ön planda. Memorial Hastanesi Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Baykal'a göre de cinsiyet belirli hastalıkları çekiyor ve kadınlar erkeklerden daha çok hasta oluyor. Baykal bunun sebebini hormonal dengelere, biyolojik yapıya ve genetik faktörlere dayandırıyor. Buna bağlı olarak kadınlarda 'ağrı' şikâyetlerinin özellikle de baş ağrısının erkeklere oranla daha fazla olması ağrı eşiklerinin düşüklüğünden kaynaklanıyor. Tiroit hastalığı erkeklere oranla kadınlarda beş kat daha fazla görülüyor. Bunun sebebi ise gebelik ve doğumun, tiroit hormon seviyesini etkilemesi.
İleri yaşlardaki romatizmal hastalıklar (özellikle de romatoid artrit) ve multiple skleroz (MS)'a erkeklere oranla kadınlar iki kat daha fazla yakalanıyor. Ve belki de sırf bu sebeplerden kadınların yaşam süresi 3-8 yıl arasında azalıyor. Kadınların daha hassas ve kırılgan olmaları da onların psikolojik hastalıklara daha yatkın olduğunu gösteriyor. Toplumun kadından beklentisi, kadınların kendilerini baskı altında hissetmesi ve biyolojik etkenler depresyona sevk ediyor.
Kalp hastalıkları kadınlarda 45-50 yaşına kadar daha az görülüyor. Çünkü kadınlık hormonu kalp hastalıklarını engelliyor ama ileri yaşlarda görülme sıklığı erkeklerle eşitleniyor. Ama unutulmamalı ki 65 yaş üzerindeki kadınların başlıca sağlık sorununu kalp hastalıkları oluşturuyor. Ayrıca kadınların kalpleri ve damarları stresten etkileniyor. Özellikle de bir yakınını kaybetme, boşanma, uzun çalışma saatleri gibi stresli durumlar kadınları 'kırık kalpler sendromu' adı verilen hastalıkla karşı karşıya getiriyor. Aynı zamanda hipertansiyon da ileri yaşlardaki kadınlarda sıklıkla görülüyor.
Modern çağ hastalıklarından 'metabolik sendrom' yani obezite kadınlarda çok yaygın. Kadınlarımızın yüzde 50'si metabolik sendrom hastası iken erkeklerde bu durum yüzde 33'lerde. Yine eklem ve kemik hastalıklarının görülme ihtimali kadınlarda daha fazla. Özellikle de osteoporoz tanısının yüzde 80'i kadın hasta. Karın ağrısı, şişkinlik, kabızlık ve ishal gibi şikâyetlerle başlayan hassas bağırsak sendromu da en çok kadınlarda görülüyor.
Erkeklerde daha çok sigarayla ilintili ciddi hastalıklar daha sık görülüyor. Akciğer kanseri bunlardan biri. Mide kanseri, pankreas kanseri, mesane ve prostat kanserinde de aynı durum söz konusu. Ani beyin kanamaları ve inme yine erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülür.
Huzursuz bacak sendromu da daha çok erkekleri etkiliyor. Üst solunum yolu şikâyetleri, şeker ve böbrek rahatsızlıklarının kadın-erkek ayrımı yok.
Şu tabloda görülüyor ki kadınlar erkeklerden daha sık hasta oluyor. Ancak kadınlar karşılaşacakları problemleri önceden bilirse bunlara karşı gerekli önlemleri de zamanında alabilir. Bunun için mutlaka zamanında doktora gitmeli ve tedbirini almalı. Hatta 40 yaşından sonra mümkünse her sene check up yaptırmalı.
Kadınlar hangi yaşta hangi hastalığa dikkat etmeli?
12-21 yaş (Genç kızlık dönemi): Özellikle genç kızlar arasında görülen en yaygın yeme bozuklukları "anoraksia" ve "bulimia"dır. Bunun yanı sıra kansızlık (anemi), depresyon, âdet sancısı, idrar yolu enfeksiyonları ve hassas bağırsak sendromu genç yaşlarda kadınları fazlasıyla rahatsız ediyor.
25-50 yaş: Orta yaşlara merdiven dayayan kadınlar daha çok jinekolojik problemlerle karşı karşıya kalıyor. Aynı zamanda meme hastalıkları, troit, hipertiroit, bel ağrıları, hassas bağırsak sendromu ve multipl skleroz (MS) da orta yaş kadınının en büyük sıkıntıları arasında.
50 yaş üstü: İleri yaştaki kadınlar en çok osteoporozdan çekiyor. Bu hastalığın seyrine bağlı olarak bel ve sırt ağrıları, boyda kısalma, kemik ağrıları ve kamburlaşma görülebiliyor. İkinci sırada kalp hastalıkları yer alıyor. Ancak bu yaşlardaki kalp hastalıklarını daha çok hipertansiyon, diyabet ve sigara kullanımı tetikliyor.
|