|
|
|
Deterjan ve temizlik ürünlerini gıda ambalajında saklamayın
Su ve meşrubat şişelerine konulan kireç çözücü, şampuan ve deterjan gibi temizlik malzemelerini içen çocuklar, ölümle burun buruna geliyor. İçtiği çamaşır suyu ya da tuz ruhu ile yemek borusu yanan çocukların birçoğu ömür boyu hortumla beslenmek zorunda kalıyor.
|
|
Ders çalışmanın en büyük engeli; sınav kaygısı
Ders çalışamamak, sınavlara hazırlanan öğrencilerin en büyük sıkıntılarından. Anne-babalar ders çalışamayan çocuklarına, tembellikten dershane ücretinin pahalılığına uzanan bir dizi nutuk atabilir. Her ne kadar haklı olsalar da sorunu "söylenme ve azarla" çözmek mümkün değildir.
|
|
Sahte yağcıları cezalar da caydırmıyor
Piyasada mısırözü, ayçiçeği yağlarına pamuk, soya, kanola gibi ucuz yağların karıştırıldığına dair haberimiz büyük yankı uyandırdı. Yağ firmaları cezaların caydırıcı olmadığı görüşünde.
|
|
Hazır gıdalardaki fruktoz aşırı kilo aldırıyor
Vücudumuza fazla miktarda aldığımız şekerler, aşırı kiloya, şişmanlık ise kalp damar hastalıkları, diyabet, böbrek yetmezliği gibi kronik sağlık sorunlarına zemin hazırlıyor. Şeker türleri içinde özellikle fruktoz, ihtiyaçtan fazla tüketiliyor. Fruktoz, bisküvi, çikolata, şekerleme gibi birçok hazır gıda ürününde, tatlı, baklava, helva, gazlı ve meyveli içeceklerde yer alıyor.
|
|
Bebekler de egzama olabilir
Kaşıntı, kızarıklık, su dolu kabarcıklar egzama hastalarının en önemli şikâyetleri arasında sayılıyor.
|
|
Kirli havayı bitkilerle temizleyebilirsiniz
Bitkilerle ilgili olarak sadece 'havadaki karbondioksiti alıp dışarıya oksijen verirler' diye biliriz. Ancak yapılan bilimsel araştırmalar, bitkilerin sadece karbondioksit değil birçok zehirli maddeyi emerek ortam temizliği yaptığını ortaya koydu. Sentetik malzemelerden, elektrikli ev ve büro aletlerinden çıkan, farkında bile olamadığımız uçucu maddelere karşı bitkileri kullanabiliriz.
|
|
Sigara, savunma sistemini felç ediyor
Sigaranın, solunum sisteminde akciğerlere mikrop, virüs, bakteri girişini engelleyen 'slia'ları çalışamaz hale getirdiği bildirildi. Slialar, süpürge vazifesi görüyor ve vücuda giren zararlı zerrecikleri dışarıya atıyor.
|
|
Hastalıkta mevsim geçişlerine dikkat!
Kronik solunum yolu hastalarıyla, tekrarlayan astımı olan kişilerde mevsim değişimlerinde hastalık belirtilerinin şiddetlendiği ifade edildi.
|
|
Halka mısırözü diye soya yağı satıyorlar
Piyasada satılan mısırözü, ayçiçek yağlarına pamuk, soya ve kanola gibi daha ucuz sıvı yağlar karıştırılıyor. Şişenin üzerindeki etiketinde "mısırözü yağı" yazmasına rağmen soya yağı karıştırılan ürünler piyasada yer alıyor. Bazı firmalar ise karışım yapma zahmetine bile katlanmıyor.
|
|
Fakir çocuklar hayata doğuştan geride başlıyor
Türkiye'deki çocukların erken dönem gelişimleriyle ilgili yapılan saha araştırmasında ilginç sonuçlara ulaşıldı. Koç Üniversitesi ve TÜBİTAK işbirliğiyle yapılan araştırmaya göre, sosyoekonomik durumu iyi olan ailelerin çocukları hayata fakir ailelerin çocuklarından hep bir adım önde başlıyor.
|
|
Aşırı kilo, çocuklarda erken ergenliğe sebep oluyor
Hareketsiz yaşam ve sağlıksız beslenme sonucu ortaya çıkan ve özellikle gelişmiş ülkelerin etkilendiği obezite, erken ergenliğe yol açıyor. Yaşla uygun olmayan cinsel gelişme olarak tanımlanan erken ergenliğe sebze ve meyvelerde kullanılan hormonların da sebep olabileceği belirtiliyor.
|
|
Dünyanın en çok içtiği portakal suyu Türkiye'de ilk altıya bile giremiyor
Dünyanın vazgeçemediği meşrubatlardan portakal ve elma suyu, Türkiye'de 'en fazla içilenler' listesinde ilk 6'ya bile giremiyor. Dünya genelinde pek rağbet görmeyen şeftali ve vişne ise Türklerin en çok tükettiği içecekler arasında yer alıyor.
|
|
Tansiyonumuz yüksek, çünkü normalden üç kat tuzlu yiyoruz
Tuz dendiğinde aklımıza sofralarda kullandığımız tuz geliyor. Halbuki yediğimiz tüm gıdalarda tuz bulunuyor. Günlük tükettiğimiz gıdalarla birlikte vücuda aldığımız sodyum miktarı gereğinden fazla olabiliyor. Dünya Hipertansiyon Birliği'nin (WHL) önderliğinde Türk Kardiyoloji Derneği'nin yaptığı araştırmada sofra tuzu dışındaki ürünlerin içinde tuz oranı en yüksek et suyu tabletinde (24000 mg) ve kabartma tozunda (11618 mg) çıktı.
|
|
Anneler! Oğlunuza arkadaşça yaklaşın
Anne oğlunu, eşi gibi görüp davranmamalı, onun bir ergen olduğunu unutmamalıdır. Annenin oğluyla ilişkisinde mesafe olmalı ama bu bir mesafe kopukluğa da yol açmamalı. Bazı anneler oğlunun büyüdüğünü görmekte zorlanabiliyor.
|
|
Dikkat! Satın aldığınız oyuncak, çocuğunuzu zehirleyebilir
Çocuğunuza hediye ettiğiniz oyuncağın, evladınızı zehirleyebileceğini biliyor musunuz? Üstelik zararlı olanlar sadece merdiven altı ya da Çin menşeli ürünler değil. Avrupa ülkelerinin geri çevirdiği diş kaşıyıcısından renkli maskotlara kadar birçok bazı markalı oyuncak tehlike saçıyor.
|
|
Genetiği değiştirilmiş gıdalar tüketiyoruz, hastalıklar kapımızda
Mısır, soya, kanola ve pamuk gibi genetiği değiştirilen gıdalar, birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dahiliye Klinik Şefi Doç. Dr. Mesut Başak, genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) olarak tanımlanan bu ürünlerin başta bağışıklık sistemi olmak üzere insan vücudunda alerjilere sebep olduğunu, romatizmal hastalıklar ile kansere yol açabildiğini ifade etti
|
|
Korkularınıza teslim olmayın
Korku, kişinin zarardan korunmasını, olumsuz hadiselere karşı hazırlıklı olmasını sağlayan bir duygudur. Korku doğal bir tepkiyken, bazen bu duygular yersiz endişelere ve dolayısıyla fobiye dönüşür.
|
|
Anne sütü kullanımı, en yüksek Türkiye'de çıktı
Milupa'nın, 9 ülkede yaklaşık 2.700 anne arasında yaptığı 'bağışıklık araştırması'na göre Türk annelerinin yüzde 98'inin bebeklerini anne sütüyle beslediği ve daha bilinçli olduğu ortaya çıktı. 9 ülke içinde yüzde 39'la İrlanda ise en düşük ülke oldu.
|
|
Tüketiciler, en fazla unlu mamüllerden şikâyetçi
14 Şubat'ta 'Güvenilir Gıda-Sağlıklı Yaşam, Alo 174 Gıda Hattı'nı hayata geçiren Tarım Bakanlığı, şu ana kadar en fazla şikâyeti tahıl, un ve unlu mamullerden aldı. 2009 yılını gıda yılı ilan eden Tarım Bakanlığı, vatandaşların yaptığı 3 bin 12 başvurunun hepsini değerlendirme altına aldı.
|
|
Stres, yüksek tansiyonu tetikleyen en önemli unsur
Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği'nin yaptığı araştırmalara göre stres (yüzde 28), tansiyonu tetikleyen en önemli sebeplerin başında geliyor. Yüksek tansiyonu olan hastaların yüzde 60'ı hastalığının farkında değil. Hasta olanların yüzde 70'i ise tedavi olmuyor. Hipertansiyonu önlemenin ilk adımı ise tuz tüketimini kısıtlamaktan geçiyor.
|