Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  Kayatuzu Mucizesi
 
Doğanın Bir Armağanı
14000'i aşkın kullanımı olan tuz doğanın en mükemmel armağanlarından biridir. Kaya tuzu yaklaşık 256 milyon yıl önce ortaya çıkmıştır. Kaya tuzu doğal iyonlaştırıcıdır, bu yüzden lambaları eksi iyonlar (hava vitaminleri) üreterek etkili bir şekilde havanın kalitesini arttırmasıyla bilinirler. Ayrıca bu lambaların kullanımı günümüz ürün ve cihazlarının elektrik yüklü sisinden oluşan artı iyonların zararlı etkilerini de azaltır. Tıbbi bir cihaz olmamasına rağmen kristal tuz lambaları yorgunluğu, stresi, astım nöbetlerini, alerjileri, baş ağrılarını, cilt rahatsızlıklarını, havadaki nemi ve kokuyu hafifletmekle bilinirler ve rahat uyku ortamı yaratırlar. Bu lambaların birçok çeşidi tansiyonu, ruhsal ve psikolojik sorunları olan hastalara yardımcı olurlar.



Artı iyonlar

Havadaki artı bir iyon elektronlarını hava kirliliği yoluyla kaybetmiş bir moleküldür. Deneyler, içerisinde birkaç insan bulunan kapalı bir odada eksi iyonların sayısının 200/cm3 azaldığını göstermektedir. Bu sayı büyük şehirlerde işe gidiş geliş saatlerinde 100/cm3' ten daha aşağı da inebilmektedir. Bugün dünya, içinde yaşadığımız ve soluduğumuz çevrenin bütününde büyük ölçüde dengesizlik yaratan iyonların artı yüklü hava parçacıklarının üretimini içerir. Bu artı iyonlar sigara, zararlı gazlar, iletişim ağı, elektrik iletim hatları, uydu, televizyon, bilgisayar, cep telefonu gibi alet ve cihazlar ile klima, fan gibi çalışan motorlar tarafından üretilir. Bu artı iyonlar akciğerlerimizin derinliklerine girerek yorgunluk ve zayıflık hissi verir,bağışıklık sistemimizi zayıflatabilir,konsantrasyon kaybına,endişeye,migrene,uykusuzluk gibi psikolojik rahatsızlıklara ve astım ve benzeri her türlü solunum problemine yol açabilir.



Eksi iyonlar

Genellikle eksi bir iyon oksijenden oluşan elektronik olarak değişmiş bir moleküldür. Eksi iyonlar rüzgar, güneş ışını, dalga,şelale ve sağanak yağış tarafından doğal olarak yaratılırlar.Deniz kıyısında ya da dağ tepesinin yüksek yerlerinde fırtınadan sonraki ferah,dinlendirici hava;havada eksi iyonların aşırı yoğunlaşmasıyla oluşur.Bilim adamları eksi iyonların havadaki bileşiminin genellikle 1000/1500 cm3 arasında olması gerektiğini bulmuşlardır.Eğer ortamda bir denge yoksa hiçbir varlık hayatta kalamaz.Çok sayıdaki artı iyonlar eksi iyonlarla dengede olmalıdırlar.Tuz lambaları ve mumlar da bunu gerçekleştirir.Tuz lambalarındaki ampulden üretilen ısı havaya eksi iyonlar bırakır.Bu lambalar ve mumluklar elektrik sistemi tarafından üretilen aşırı elektromanyetik radyasyonu çeker.



Bilimsel Araştırma

Bilimsel araştırmalar kristal tuz lambalarının eksi iyonları 300% e kadar arttırabileceğini kanıtlamıştır. İyonlaştırılmış hava büyük oranda havada taşınan bakterileri de azaltabilir. Kaliforniya Üniversitesinin önde gelen mikrobiyolog ve araştırmacı patoloji uzmanı Dr. Albert Krueger çok küçük miktarda eksi iyonun bile bakteriyi öldürebileceğini bul öne sürmüştür.Yani eksi iyonlar havayı şu unsurlardan temizler: Toz, polen(çim, yabani ot ve ağaç poleni),toz zerrecikleri,hayvan tüyleri,küflü sporlar,saman nezlesi,astım,hava arındırıcısı ve ferahlatıcısı, koku azaltıcı,dumanın yok edilmesi, mevsimsel etkili rahatsızlık,depresyon,kronik yorgunluk.

Tuz Lambaları ve yararları

Tuz Lambaları ve yararları Kristal lambalar tuz kayasının benzersiz doğal biçimi ve kristal yapısını elde etmek için dikkatli bir şekilde elle oyulurlar. Kristal tuz lambalarımız eksi iyonlar üreterek havanın kalitesini arttırırlar. Lambaların serin oldukları zaman bile yararlı etkileri vardır ama lambalar yandıklarında ürettikleri az miktardaki ısı daha fazla miktarda iyonu içine çeker.
Piyasadaki birçok iyonlaştırıcı insan yapımı makineler iken, kristal tuz lambaları hava kalitesini arttırmak için doğa tarafından oluşturulmuş güzel, daha az masraflı, bakım gerektirmeyen bir alternatiftir. İşlenme ile kristal tuz lambaları boyut, renk, şekil ya da iyonlaştırma etkisi bakımından herhangi bir azalmaya ve değişmeye uğramaz. Bir ampul tarafından aydınlatılan tuz lambası göze hoş gelen ve akıllarda güzellik çağrıştıran beyaz, sarı, açık pembe, koyu pembe, turuncu ve kırmızı gibi çeşitli renklerden ve gölgelerden oluşan bir parıltı uyandırır. Bu açık renkli parıltı ve iyonlaştırılmış, temiz, saf hava insanlar için derin düşünce halini gevşeten, sakinlik, huzur ve barış verici bir ortam yaratır.


Lambanın Bakımı

1.Tuzun higroskopik özelliğinin olması her yeri kaplayan atmosferden su toplaması anlamına gelir. Bu yüzden kristal tuz lambasına kesinlikle su serpiştirilmemelidir.

2.Her zaman kuru, tercihen havalandırılmış ortamlarda muhafaza edin.

3.Lambalar açık havada bulundurulmamalıdır. Bazen, özellikle de nemli ve rutubetli ortamlarda, lambanın yüzeyi ve tabanı biraz ıslak olabilir. Lambayı birkaç saatliğine yakmak onu hemen kurutur. Sürekli yanık konumda olmasına rağmen aşırı nem gözlenirse lambayı söndürün, kurulayın ve plastik bir torbada nemlilik koşulları düzelene kadar muhafaza edin.

4.En iyi hava temizleme sonuçları için lambanın her gün açık tutulması tavsiye edilir. Lambayı mümkün olduğunca uzun süre açık bırakabilirsiniz. Bu yalnızca eksi iyonlaştırma işlemini sağlamayacak, aynı zamanda lambanın etrafında oluşan aşırı rutubetlenmeyi de ortadan kaldırır.

5.Lambayı uzun süre kullanmamayı planlıyorsanız nemli ortamlara karşı koruma adına sadece üzerini plastik bir torbayla kaplayın.

6.Tozunu almak için fazla ıslatılmamış hafif nemli bez ya da sünger kullanın.

7.Ampulü değiştirmek istiyorsanız lambayı söndürüp ampulü duydan sökün ve değiştirin.



Uyarı: Çocukların ulaşamayacakları yerlere kaldırınız.Elektrik çarpmasına karşı ampulu değiştirirken daima lambanın fişini çekin.Aşırı nemlilik durumunda dikkatli olunuz.



Doktor ve Bilim Adamlarının Görüşleri



Günün birinde bugün kapalı alanlardaki sıcaklık ve nemliliği düzenlediğimiz gibi iyon seviyesini de düzenleme ihtiyacında olacağız.(Dr.Krueger) *Eksi iyonlar havanın vitaminleridir.(Dr.E.R.Holiday) *Eksi iyonlar çok acı çeken hastaları sakinleştirdi.(Dr.Komblueh) *Eksi iyonlar yanıkları daha çabuk kurutup daha az yara iziyle daha çabuk iyileştirir.(Dr.Robert McGowan) *Eksi iyonlar hacimi daha fazla daha geniş hücre çekirdeği yaparlar ve oksijeni çekmek ve kullanmak için kapasitemizi geliştirirler.(D. R. Gualaterotti...Milan Üniversitesi) *Iyonlaştırma havada yoluyla taşınan alerjilere duyarlı olanları olumlu yönde etkiler.(Dr. Albert. P. Krueger & Dr. Richard F. Smith (Kaliforniya Üniversitesi)



Hava Büyük bir enerji Kaynağı

Enerjimizin %56 lık kısmını soluduğumuz havadan elde ederiz.Normal bir insan,doğal fiziksel aktiviteler boyunca,her gün yaklaşık 37 libre (pound) hava solur.Bu yüzden soluduğumuz havanın kalitesi sağlığımız üzerinde pozitif ya da negatif etki yaratabilir.Kaliteli hava alerji,toz,duman,kirletici madde ve diğer zararlı unsurları içermemelidir.Tum bunların dışında hava eksi iyonlar bakımından zengin olmalıdır.



Kaliteli Hava Nedir?



Şelalelerde,denizkıyısında,dağlık alanlarda ve yeşil vadilerdeki hava kalabalık şehirler ve endüstri merkezlerindeki havadan daha temiz ve ferahtır.Bu nitel fark eksi iyonların daha yüksek veya daha az oranda yoğunlaşmasına bağlıdır.Açık ve ferah ortamlarda eksi iyonların ideal miktarı iyon başına 2000-10000 cm3tür.Havanın kalitesini yenilemek ve kayıp dengeyi yeniden sağlamak için eksi iyonların daha yüksek yoğunlaşmış oranının havaya bırakılması gereklidir.Kaya tuzları bu görevi sessizce ve mükemmel bir şekilde yapar.



Tuz Kristali Lambasının Şifalı etkileri



Tuz Kristali lambasından yayılan ışık bütün vücut fonksiyonlarımıza, aşağıda sayılan vücudumuzun sistemleri üzerinde, pozitif etki yapar.



Kan dolaşım sistemi

Kanımız, Oksijen ve besin maddelerini damarların içerisinde beher hücremize ulaştıran taşıma sistemidir. Maalesef zaman zaman bu taşıma yolları , örneğin kolesterinden dolayı, damarların iç çeperlerine yerleşip , bu çeperi daraltarak tıkanmaktadır . Kanımız ancak yüksek basınçlarla bu damarlardan geçebilmektedir ve bu basıncı da kalbimiz sağlamak zorundadır. Bu durum uzun sürdüğü zaman öncelikle yeterli oksijeni alamadığında kalbimizin yorulmasına neden olmaktadır. Tuz Kristali lambasından yayılan eksi iyonlar kanın kolesterin miktarını azaltmakta ve böylece kan basıncını düşürüp kalbimizin yorulmasını önlemektedir.



Bağışıklık sistemi

Tüm yaşamımız boyunca bakteriler, virüsler ve mantarlar vücudumuza girip hastalıklara neden olurlar. Vücudumuzun buna karşı kendini savunacak koruma hücrelerinden oluşan büyük bir ordusu var. Bunlar, hastalıklara neden olacak bu unsurları yok etmek üzere , kanımızı dezenfekte etmek üzere eksi (-) İyonlar tarafından desteklenmektedirler.

Vücudumuz sürekli ve yoğun bir şekilde Polenlere, Ev tozuna, Çevre zehirlerine veya bazı yiyeceklere reaksiyon gösterdiğinde biz buna Alerji demekteyiz.

Eksi (-) iyonlar saman nezlesini hafifletebilir hatta iyileştirebilir. Bunlar oksijenle beraber kanımıza karışıp vücudumuzun hücrelerine girerler. Oksijen eksikliği diğer taraftan Astım veya Bronşit gibi hastalıklara neden olmaktadır. Eksi (-) iyonların fazla olması bu tip solunum yolları hastalıklarını hafifletebilir.



Hazım Sistemi

Mide rahatsızlıkları veya Bağırsak bozulması (İshal) genellikle Kızgınlık, Korku veya düş kırıklığından dolayı olur. Kabızlıkta bağırsağın foksiyonları engellenmiştir. Karaciğer ve safra kesesi arızaları bunların hazım işlevlerini yerine getiremediklerini gösterir. Bu sorunlar, daha fazla eksi (-) iyonlar verilerek/alınarak, Tuz kristali Lambasının yardımı ile hafifletilebilir.



Hareket Sistemi

Eksi (-) iyonların yeterli olmaması durumunda dokularımız etkilenip organlarımızın işlevlerini yapamamasına neden olur. Bu durumda aşınma oluşur, arterioskleroz ve romatizma ile aynı zamanda baş ve sinirucu ağrıları çoğalmaya devam eder.

Eksi (-) iyonları çok olan Hava buna karşın romatizma ve eklem ağrılarını hafifletip iyileştirebilmektedir. Tuzun sodyumu kemiklerimiz için burada önemli bir yapı taşı olmaktadır. Kemik yapımıza destek verip Osteoporoz’u önler.



Yaşlılık Şikayetleri

Eksi (-) iyonlar zararlı maddelerin vücudumuza yerleşmesini geciktirir veya tekrar vücudumuzdan atılmasını sağlarlar. Pozitif oluşum : Vücudumuzun madde alışverişi ve sinirlerin fonksiyonu bundan dolayı yeniden canlanır.

Bu durum daha ziyade yaşlı insanlarda belirginleşmektedir. Hafıza, canlılık, konsantrasyon kabiliyeti ve reaksiyon özelliği eksi (-) iyonlar alındığında gelişmekte ve böylece yaşlanma süreci de oldukça geciktirilebilmektedir.



Ruh Sağlığı

Eksi (-) iyonlar, psikolojik olarak sinirlerin güçlenmesinde ve genel duygularımıza yardımcı olup, örneğin stres; sorun, korku ve depresyonlarda etkili olurlar.

Stres dediğimiz zaman, kendiliğinden düzelmeyen, sürekli bir vücut ve sinir gerginliğinden söz ederiz.

Sorunlarımız , ileriyedönük belli olmayan oluşumları ve ihtimalleri peşinen tahmin etmeye yönelik sonuçsuz kalan çabalarımızdır. Özellikle, önceden tahmin edilemezlik bizi oldukça uğraştırır.

Korktuğumuzda dünyamızı (çevremizdeki oluşumları) net bir şekilde göremeyiz ve böylece gelişen olayların durumuna göre esnek hareket edemeyip tepkilerimizi kontrol edemeyiz. Bu tür durumlarda kendimizi korumak için önce korkumuzdan arınmayı denememiz gerekmektedir.

Depresyonlar ise uzun süren negatif oluşumlardan meydana gelir ve yetersiz ve etkisi olmayan solunum da bu duruma refakat eder.

Tuz kristali lambaları ile verilebilecek yoğun eksi (-) iyonlar ile stresten, sorunlardan, korkulardan ve depresyonlardan daha az etkilenerek, daha iyi konsantre olup verimimizi arttırabiliriz. Kendimize güvenimiz gelişir ve gerçek potansiyelimize tekrar kavuşabiliriz.
Sakinleşmek için Tuz Kristali Lambaları

Bir tuz kristali lambasının gece lambası olarak kullanılması, çocuk ve hasta insanlarda sakinleştirici etki yapabilmektedir, zira ışığı normal bir lambanınki gibi gözü rahatsız etmediğinden uyumak da daha kolay olur.


Arkadaşlar tuz lambaları konusunda Himalaya dedik ama Çankırı nın da hakkını yemeyelim...
Aynı lambalardan Çankırı'da da üretiliyor...

Çankırı tuz lambası ...
şimdi "Himalaya lambası mı Çankırı lambası mı daha fazla eksi iyon yayıyor" diye sorabilirsiniz...Bu bir araştırma konusu veya tez konusu hatta doktora tezi olabilir


Bir tarafta Afrika ülkelerinden İtalya üzerinden ülkemize kontrolsüz bir şekilde sokulan deniz tuzları, diğer yanda çevresindeki kentlerin kanalizasyon atıkları ile gündeme gelen Tuz gölünden elde edilen yemeklik tuzlar. Diğer yanda ise %95’lere varan saflıkta kaya tuzundan ileri teknoloji ile üretilen sofralık tuzlar.

İlkel usullerle gerçekleşen tuz üretiminin insan sağlığını ne denli tehdit ettiği açıkça ortadadır. Bugün lokantalarda, gıda tesislerinde denetimler yapılıyor. Ancak soframıza gelen ekmeğin içine nasıl bir tuz katıldığını bilemiyoruz. Ülkemizin tuz ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayan Tuz gölü çevresindeki üreticiler güçlü bir lobi oluşturmuş durumdadır. Bu olumsuz tablo ancak yasal düzenlemelerle giderilerek haksız rekabet önlenebilir.


SADECE TUZ ÜRETİMİ Mİ? HAYIR..

Resmi kaynaklara göre 800 milyon ton, resmi olmayan kaynaklara göre ise belirlenebilen 1.6 milyar tonluk rezerv ile Türkiye’nin en büyük kaya tuzu kaynaklarının üzerinde bulunuyoruz.

Tekele ait tuz mağarasının özelleştirilmesi sırasında mağaranın bir bölümünün turizm amaçlı olarak İl Özel İdaresine bırakılmasını önermiştik. Dikkate alınmadı.1991 yılından bu yana görevde bulunan yöneticilere tuz mağarasının turizm amaçlı değerlendirilmesi gerektiğini anlatan yazılarla seslendik. Polonya ve Avusturya’daki mağaraların bölge ve ülke ekonomisine ciddi katkılar sağladığını ifade ettik. Astım hastalığının tedavisinde tuz mağaralarının sağlık turizmini ciddi anlamda canlandırdığını yazdık. Bu iş neyin nesi diyen bir yönetici çıkmadı. Ta ki Ali Haydar Öner Valilik koltuğuna oturana kadar. Sayın Valimiz vizyonu, geniş ufku ve engin tecrübesi ile Çankırı’da keşfedilmemiş değerleri bir kaşif gibi gözlerimizin önüne sundu. Tuz Mağarası, Koca Meşe, Ilgaz Kadın Çayırı Yıldız Tepe ve diğerleri. Sayın Vali Öner üniversite ve sanat dünyasından kişisel dostluklarını da kullanarak çalışmalara start verdi. Öncelikle Çankırı’daki kaya tuzu mağarasının benzeri bulunan Polonya’daki Wieliczka Tuz madenlerini yerinde görmek üzere bir organizasyon gerçekleştirdi. Belediye Başkanımız İrfan Dinç, Meclis Üyesi Mimar Nail Altıparmak, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı (hemşehrimiz) Prof. Dr. Halim Perçin, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümünden Prof.Dr.Remzi Savaş, Dünyaca ünlü heykeltıraş Sait Rüstem, Tuz mağarasını Tekel’den satın alan Çan-kaya Tuz İşletmelerinin hissedarlarından Ömer Şahin, Arif Canlı ve bendeniz Polonya Turizminin en önemli merkezlerinden birisi olan Wieliczka Tuz mağarasını gezip inceleme fırsatı bulduk. Dünyanın dört bir yanından gelen turistler önce mağaraya girebilmek için kişi başı 10 EURO ödedikten sonra yerin 64-135 metre altına ahşap merdivenlerle dikine inilen ve daracık tünellerden geçerek galerilere ulaşıyor. Gruplar halinde rehberler eşliğinde gezen turist kafileleri belirli bir düzen içerisinde mağarayı geziyorlar. Daracık tüneller dahil galerin büyük bir bölümünde tuza karşı en dayanıklı malzeme olan ahşabın yoğun olarak kullanılması dikkat çekiyor. Galerilerde 13. Yüzyıldan itibaren işletilen tuz madeninin çıkarılması çeşitli animasyonlar ve tuz heykeller ile canlandırılmış. Sanatçıların ve kahramanların bulunduğu tuz heykeller görülmeye değer. Tuz galerilerinde yok yok. Restoran, kilise, hediyelik eşya satış yerleri (burada tuzdan yapılmış hediyelik eşyalar satılıyor), toplantı salonları, dinlenme yerleri. Bizim göremediğimiz ancak astım hastalarının özel rezervasyonlarla girebildiği daha derinlerdeki astım tedavi merkezi astım hastalarına şifa sunuyor. Kelimenin tam anlamı ile Polonyalılar bu yer altı zenginliğini büyük bir ranta dönüştürmüşler. En önemlisi bölge halkı gelen milyonlarca turiste satmak üzere harıl harıl hediyelik eşya üretiyor. Wieliczka Tuz madenlerinde 1955 yılından buyana tuz üretilmiyor. Madenler sadece turizm amaçlı olarak kullanılıyor.

Gezinin ardından Prof. Dr. Koçan, Prof. Dr. Perçin, Prof.Savaş ve heykeltıraş Sait Rüstem Çankırı’daki toplam 8 bin metrekarelik tuz mağarasının içerisinde tırların dolaşabildiği galerilerinin iyi bir proje ile değerlendirilmesi halinde Wieliczka’daki tuz madenlerinden çok daha etkileyici olabileceğini ifade ettiler. 3 yıl önce A.Ü. Çankırı Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlenen Türkiye’deki Alternatif Turizm Potansiyeli konulu sempozyuma katılan çok sayıda turizmci ve bilim adamı tuz mağarasını gördüklerinde bir hayli etkilenmişlerdi.

Heykeltıraş Sait Rüstem tuzdan heykel yapımı için çalışmalara başladı. Tuz mağarasının işletmecileri de yoğun bir şekilde üretimi başka bir bölgeye kaydırmak için yatırım yapıyorlar. Umutlu bir başlangıç ama elimizi çabuk tutmamız gerekir.

Çankırılılar olarak eksikliğini hissettiğimiz bir başka konu da misafirlerimize yöresel özellik taşıyan hediyeler sunamayışımızdır. Kaya tuzundan Taşmescit, yılanlı taş işlemesi yapılabilmesi için bazı ustalardan yardım istemiştik. Yıllar önceki bu denemelerde seri üretime geçecek girişimci olmaması nedeniyle başarılı olunamamıştı. Ancak Polonya’dan getirdiğimiz örnek hediyelik eşyalar gösterdiğimiz bazı beyinleri harekete geçirdi ve tuzdan hediyelik eşya üretiminde kısa sürede büyük mesafeler katedildi.


Üstelik biz olaya sadece hediyelik eşya açısından bakarken karşımıza bir de bu işin sağlık boyutu çıktı. Girişimci bir hanımefendi tuz lambalar üreterek Çankırı’nın gündemine oturdu. Sadece tuz lambası değil kristal tuzdan küpe, kolye gibi takı malzemeleri de bugün Çankırı’daki marketlerde satışa sunulmuş durumdadır. Bu sektörün önümüzdeki dönemde Çankırı’da gelişip yüzlerce kişiye geçim kaynağı oluşturacağına inanıyorum. Belediye Başkanımız kristal tuz lambalarından satın alarak devlet büyüklerine ve misafirlere hediye etmeye başladı bile. Kristal tuzdan üretilen tuz lambaları evlerde, bürolarda şık bir abajur olma yanında insan sağlığına da ciddi katkı sağlıyor. Edindiğimiz bilgilere göre içerisi oyularak ampul konulan kaya tuzları elektrikle ısınma sonucu bulunduğu ortama eksi iyon yayıyor. Eksi iyonun en önemli özelliği ise bilgisayar, cep telefonu, televizyon gibi elektronik cihazlardaki radyasyonu nötrelize etmesi, havadaki bakterileri yok etmesi, oksijeni daha kullanışla hale getirmesi, astım ve alerjiye karşı ciddi yarar sağlaması. Tabii ki tuz lambalar konulan ortamın büyüklüğüne göre hesaplanarak konulmalı. Gelişi güzel alınması halinde sağlık açısından bekleneni veremeyebilir. Sigara içilen ortamlarda sigara dumanını emici özelliği bile kaya tuzunun her yerde kullanılması için önemli bir gerekçe oluşturmaktadır.

Tuz lambalarının ısınması sonucu yaydığı eksi iyonlarla ilgili bilim adamlarının söylediklerini de dikkate almakta yarar var sanırım.
“Günün birinde bugün kapalı alanlardaki sıcaklık ve nemliliği düzenlediğimiz gibi iyon seviyesini de düzenleme ihtiyacında olacağız” diyen Dr. Krueger, teknolojinin nimetlerinden yararlandığımız günümüzde bu teknolojinin insan sağlığına verdiği zararları nötrelize etme gereğini de açıkça vurgulamıştır.

Kaliforniya Üniversitesinin önde gelen mikrobiyolog ve araştırmacı patoloji uzmanı olan Dr. Albert Krueger çok küçük miktarda eksi iyonun bile bakterileri öldürebileceğini öne sürmüştür. Ona göre eksi iyonlar havadaki toz zerrecikleri, polenlerin yok edilmesi, saman nezlesi, astım, hava arındırıcı ve ferahlatıcı, koku azaltıcı, dumanın yok edilmesi, mevsimsel etkili rahatsızlık, depresyon, kronik yorgunluk gibi çok değişik yararları bulunuyor. Dr. E.R. Holiday eksi iyonların havanın vitamini olduğunu, İngiliz Dr. Robert McGowan eksi iyonların yanıkları daha çabuk kurutup daha az yara iziyle kısa sürede iyileştirme sağladığını savunuyor. Dr. Komblueh ise eksi iyonların çok acı çeken hastaları sakinleştirdiğini ifade ediyor. Milan Üniversitesinden Dr. Gualaterotti de “Eksi iyonlar hacmi daha fazla daha geniş hücre çekirdeği yaparlar ve oksijeni çekmek ve kullanmak için kapasitemizi geliştirirler” diyerek eksi iyonun önemini vurguluyor. Kaliforniya Üniversitesinden bir başka bilim adamı Dr. Richard F. Smith ise iyonlaştırmanın hava yoluyla taşınan alerjilere duyarlı olanları olumlu etkilediği tezini savunuyor.

Bilim adamları tarafından yararları açık bir şekilde ifade edilen ve yüce yaradan tarafından bizlere sunulan bu büyük nimetten neden yararlanmayalım. Karşı tepelerdeki tuz yataklarına sadece bakmakla yetinmeyelim, üretelim.

Gelin bu devi hep birlikte uyandıralım...



 
 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 2056785 ziyaretçi (4528463 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol