Bu durumdan bir hayli rahatsız olan ve Amerika'daki tesettürlü kadınların ne tür muameleye maruz kaldığını merak eden Hailey, aylarca süren bir araştırmaya koyuldu. Onların yaşadıklarını daha iyi anlayabilmek için başını örttü ve bazen de uzun bir pardösü giydi. Bu haliyle ABD'nin çeşitli şehirlerinde dolaştı. Kalabalık ortamlara girdi. İşte Katolik başörtülü Hailey'in izlenimleri...
Washington Universitesi, İbn-i Haldûn Araştırmaları Merkezi'nin kurucu başkanı Prof. Dr. Akbar Ahmad, 5 öğrencisiyle birlikte Journey into America (Amerika'ya Yolculuk) başlığı altında bir proje çalışması yapıyordu. Projenin gayesi Müslümanların Amerikan toplumundaki yerini araştırmaktı. Araştırmayı yaparken Türkiye'nin de arasında olduğu, 8 ayrı ülkeyi ziyaret edildi. Amerika'da da 70 kadar şehirde çeşitli araştırmalar yapıldı, gözlemlerde bulunuldu. Dış ülkelere yaptıkları seyahatlerin gayesi ise o ülke vatandaşlarının Amerika hakkındaki düşüncelerini anlamaktı. Amerika'da gittikleri şehirlerde, öncelikle camileri gezip şehirdeki Müslümanlarla bir arada bulundular. Onların Amerika'daki yaşam tarzlarını ve yerli Amerikalılarla münasebetlerini değerlendirdiler.
Dallas'ta Müslüman kadınların toplantısına katılan Hailey Woldt, 'Örtülü kadınların, kıyafetlerinden gurur duyduklarını hissettim.' diyor.
Hailey bir akademisyen
Öğrencilerden ikisi kadın. Bunlardan Hailey Woldt, 22 yaşında uzun boylu, mavi gözlü, kumral bir genç kız. Dallas doğumlu, Georgetown Üniversitesi Dış İlişkiler bölümünden Müslüman�Hıristiyan İlişkileri sertifikası alarak Magna Cum Laude (onur öğrencisi) derecesiyle mezun olmuş. Amerikan Üniversitesi'ndeki araştırma görevinin yanı sıra Georgetown Üniversitesi'ndeki Din Barış ve Dünya Olayları Merkezi için araştırma yapmaya devam ediyor. Neşredilmiş makaleleri ve konferansları var.
Amerika'ya Yolculuk projesi kapsamında İstanbul'a gelen Hailey, kente hayran kaldı. İnsanlarını pek sevdi. Camileri ziyaret etti. AK Partili hanımların toplantılarında bulundu. Onlarla başörtüsü problemini ve politikayı tartıştı. Aralarında doktor, hukukçu gibi profesyonellerin bulunduğu bu kadınlardan hep takdirle bahsediyor. İstanbul Üniversitesi'ne ziyarete gittiklerinde karşılaştığı üzücü olayı hayatı boyunca unutmayacağını söylüyor Hailey. Kendisi gibi Amerikalı olan, ancak Müslüman olduğu için başörtülü olan arkadaşı Hadiya'nin üniversitenin kapısından içeriye alınmamasına hala bir anlam veremiyor.
Bir katolik tesettüre giriyor
Hailey, bu olaydan sonra ABD'deki tesettürlü kadınların ne tür durumlarla karşı karşı kaldığını merak etmeye başlar. Bunu daha iyi anlayabilmek için kendisi de onlar gibi giyinmeye karar verir. Bu düşüncesini hocasına anlattığı zaman Dr. Akbar Ahmad, onu takdirle karşılar. Biraz daha dikkat çekmek için siyah bir başörtüsü ve yere kadar uzun bir pardösü giyer. Bu kıyafetle gideceği yerleri de özellikle kalabalık merkezî ortamlar olarak seçer. Mesela, Miami havaalanına grup arkadaşlarıyla birlikte gittiklerinde etrafındaki insanların ona meraklı bakışlarıyla karşılaşır. Güvenlikten de rahatlıkla geçer.
Washington Universitesi, İbn-i Haldûn Araştırmaları Merkezi'nin kurucu başkanı Prof. Dr. Akbar Ahmad, aralarında Haliey Woldt'un da bulunduğu 5 öğrencisine, 'Müslümanların Amerikan toplumundaki yeri' konulu bir proje yaptırdı.
Hailey bir diğer sefer tesettür deneyimi için Alabama'da küçük bir şehre gitmeye karar verir. Çünkü Alabama yabancılara karşı ters tutumlarıyla bilinen bir eyalet. Bir pazar günü yalnız başına bir restorana girer. Masaları, kiliseden çıkıp yemeğe gelen müşteriler doldurmaya başlamıştır. Hailey içeri girdiğinde insanlar başlarını kaldırıp bakar ama sonra hiç bir tepki vermeden yemeklerine devam eder. Ayaktaki bir hanım Hailey'i görünce önce şaşırır ama sonra kendini toparlayıp gülümser. Bu tecrübelerden sonra Hailey kıyafetini daha da benimsemiş.
Hailey Dallas'ta...
Hailey, projenin son durağını, bizim de bulunduğumuz, Dallas olarak belirledi. Hailey'le birlikte cuma namazına gittik. İslami kıyafetini çok güzel taşıdığı için cemaat içinde hemen dikkati çekti, hanımlardan iltifat aldı. Hailey'e, cumartesi akşamı ailesi ve Dr. Ahmad'la beraber bizdeki yemekte "Tesettürlü bir hanım kıyafetiyle insanların arasına girdiğinizde neler hissettiniz?" diye sorduk. "Müslüman ülkelere yaptığımız seyahatlerde, cami ziyaretlerinde saygıdan dolayı başımı örtüyordum. Ancak, Amerika'da toplum içine başörtüsü ve pardösü giyerek çıkmak ilk anda beni endişelendirdi. Ama projem için yapmam gerektiğine inanıyordum. Dışarı çıktığımda kendimi güçlü ve emniyette hissettim. Sanki kendime güvenim daha da artmıştı." diyor.
Akademisyen Hailey Woldt 22 yaşında. Dallas doğumlu, Georgetown Üniversitesi Dış İlişkiler bölümünden Müslüman�Hıristiyan İlişkileri sertifikası alarak onur öğrencisi derecesiyle mezun olmuş.
"Peki bu tecrübenizden sonra, örtülü hanımlar için ne düşündüğünüzü bizimle paylaşır mısınız?" diye sorduğumda, "Örtülü hanımların kuvvetli bir karaktere sahip olduklarını fark ettim. Batılıların düşündüklerinin aksine, onların hiç de baskı altında olmadıklarını anladım. Kendilerinden emin ve kıyafetlerinden dolayı gurur duyduklarını hissettim." cevabını veriyor.
Biz de Hailey'i cesaretinden dolayı tebrik ediyor ve bütün Müslüman hanımlar adına teşekkür ediyoruz. Hailey'le ilgili daha fazla bilgi için: http://journeyintoamerica.wordpress.com/
|