23 Kas 2023 — Para Politikası Kurulu (Kurul) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 35'ten yüzde 40 düzeyine yükseltilmesine ..
Böyle durumlarda sorduğum ilk soru
genellikle aynıdır.
Ona şöyle dedim:
“Hay hay elimizden geleni yapalım.
Ama isterseniz önce benim
şu soruma cevap verin.
Araba, ev alırken kredi çektiniz mi? Ya da kredi kartları ile aranız nasıl?”
Şöyle bir duraksadı.
“Başka türlü imkanım yoktu,
mecbur kaldım.
Etrafımızdaki insanlar
bizi yoldan çıkardılar.
Hacısı, hocası herkesin
kredi çekip zengin olduğunu görünce
biz de bir kere bulaşmış olduk” dedi.
“Ha demek öyle,
mecbur kaldınız…
O nasıl söz…
Yani faiz yemeye, Allah ile savaş açmaya mecbur kaldınız,
öyle mi?
Sahi bankadan kredi çekerken
imanınız sizi rahatsız etmedi mi?”
diyerek vicdan muhasebesi yapmasını istedim.
“Hocam karar verinceye kadar
çok düşündüm;
hatta eşim bana yalvardı; ‘Etme eyleme dünyalıklar için
ahiretimizi berbat etme’ diye…
Zavallı kadının sözünü tutmadım” dedi.
Allah’ın hoşnut olacağı
salih ameller olmayınca
hayat insana hiç gülümser mi?
Her şeyin her zaman
yolunda gideceğine bir garantimiz mi var?
Rabbimiz Kur’an’ında buyuruyor ki: “Erkek olsun, kadın olsun; kim mü’min olarak sâlih bir amel işlerse, artık ona elbette hoş bir hayat yaşatacağız! Ve muhakkak onlara (âhirette) mükâfâtlarını, yapmakta olduklarının daha güzeli ile vereceğiz!” (Nahl, 128)
Film gibi
Dokunsan ağlayacak gibi bir hali vardı. Konuşmak ve derdini dökmek istediği her halinden belliydi. Başladı anlatmaya ibretli hikayesini:
“Hocam 25 yıllık evliyim,
eşime ve çocuklarıma sözüm geçmiyor.
Eşim ilk beş yıl melek gibiydi,
sabahları kesinlikle namaza kalkar,
en az yarım cüz Kur’an-ı Kerim okumadan yatmazdı.
Pazartesi ve perşembe günleri oruç tutardı. Belli bir zaman sonra
bu güzellikleri gitmeye başladı.
İlk kızım doğduğunda çok sevindik.
Çocuk okula başladı,
evimiz okula uzakta olduğu için araba aldık.
Daha sonra evimizi büyütelim dedik,
çok şükür şimdi saray gibi evimiz var.
İki kızım, bir oğlum var, küçükken Kur’an okudular fakat şimdihiçbiri namaz kılmıyor.
İki yıl önce kızım tutturdu;
“Başımı açacağım,
arkadaşlarım bana gerici diyorlar.
” Ne kadar mücadele ettiysem
başarılı olamadım.
Önce başını açtı,
daha sonra kısa kıyafetler giyinmeye başladı. Diğer kızım da ablasına uydu,
o da din dışı bir hayat seçti.
Eskiden sabah namazına kalkan,
sabahın seherinde eline Kur’an alan eşim de her şeyi terk etti.
Geçenlerde oğlum eve geç geldi, yatamamıştım.
Evde beklerken
gecenin yarısında geldi ki zilzurna sarhoş… Aman Allah’ım! Elbiseleri öyle kötü kokuyordu ki meğer
esrar, eroin de içiyormuş.
Zavallı babam 80 yaşında
baston ile camiye giderken
ben de namazı niyazı terk ettim.
Babam; ‘Bizim eve yaklaşmayın,
senin gibi evladım olmaz olaydı,
zengin olacağım dedin,
haysiyetinden namusundan
her şeyinden oldun’ dedi,
ağlamaya başladı.”
Niye geldin?
Tabi bu arkadaş
daha uzun şeyler de anlattı
fakat sizleri sıkmamak için
burada kesiyorum.
“Evet fazla söze gerek kalmadı” dedim;
“Allah’ın şiddetle yasak ettiği
pisliğe bulaşmışsın.
Dünyada bu çektiklerin ile kalsan keşke…
Bu gidişle daha neler çekersin neler…
Ya bir de ahirette şeytan çarpmış gibi perişan bir halde olacaksın ki eyvah eyvah…
Gel önce bu kredi denen pislikten kurtul?”
“Hocam bu saatten sonra çok zor… Ceplerim kredi kartı ile dolu;
bir banka değil ki kurtulayım,
ondan aldım ona verdim;
sadece kendim için değil
birkaç arkadaşıma da kefil oldum” dedi.
Dilim döndüğünce
faiz yasağı ile ilgili ayetlerden bahsettim.
Böyle insanlar çaresiz olurlar,
biraz daha net ve kararlı bir edayla
şunları söyledim:
“Bana bak.
Hem alışkanlıklarımdan vazgeçmem
hem de bu halimden kurtulmak istiyorum diyorsun.
Sen açık kapıları kapatıp
pencereden girmek istiyorsun.
Eğer kurtulmak istiyorsan seni Yaratan ile açtığın savaşa son ver.
En yakın camiye veya tenha bir yere git, vicdanın ile biraz konuş.
Kendine sorular sor…
Ben, Allah’ın varlığına inanıyor muyum? Ben ahirette dirilmeye inanıyor muyum? Beni kim yarattı?
Nereden geldim?
Nereye gidiyorum?”
Bu arkadaş ile uzunca konuştuk.
Ayrılırken
“Neml Suresi 62. ayeti oku,
dua et, öyle yat” dedim.
Ertesi gün
Ertesi gün sabahın erken vaktinde telefonum çaldı.
“Hocam size gelmek istiyorum” dedi.
“Bu saatte mi?” dedim;
“Evet” dedi.
Kısa bir müddet sonra geldi, selam verdi,
ağlamaya başladı:
“Hocam yıllardır unuttuğum birçok şeyi
siz bana hatırlattınız.
Bu gece uyku tutmadı
sabaha kadar ağladım.
Şimdi kararımı verdim,
bankalardan kurtulmaya çalışacağım.
Tabi arabamı ve evimi satmam gerekiyor. Bakalım evdekiler razı olacak mı?”
Bu minval üzere bir sohbet yaptık ve ayrıldık.
Zaman zaman çeşitli vesilelerle görüştük.
Ben size bu uzun hikayeyi
biraz daha kısaltayım.
Neticede bir yıl içerisinde
bankalardan kurtulmuş.
Eşi kendisine zorluk çıkarmamış,
fakat çocukları çok zorluk çıkarmışlar.
Bu arada hapishaneye düşen oğlu mahkumların bazılarından etkilenmiş namaza başlamış.
Kızları ile çok mücadele etmiş
ama başarılı olamamış,
üzüntüden mide kanseri olmuş.
Son görüşmemizde;
“Kemoterapi alıyorum,
yolun sonuna geldik,
bana ne tavsiye edersiniz?” dedi.
“Adem aleyhis selâmın duasını
çok yapın” dedim.
“Rabbimiz,
biz kendimize zulmettik;
eğer sen bizi bağışlamazsan,
bize merhamet etmezsen
kesinlikle hüsrana uğrayanlardan oluruz.” (A’raf, 23)
Faiz belası
Ayrılırken;
“Hakkını helal et,
seni çok rahatsız ettim” dedi.
“Estağfirullah
biz inancımız gereği
yardımcı olmaya çalıştık” dedim.
Çok geçmeden vefat ettiğini duydum.
Cenaze namazı için gittiğimde
kızları da gelmişler, ağlayıp duruyorlardı.
Onlara;
“Ağlamayın inancınıza dönün,
hem siz hem de babanız rahat eder” dedim.
Değerli kardeşlerim
sizlere bu yazıda gerçek bir kesit sunarak, faiz ve kredi belasının
nelere mal olduğunu hatırlatmaya çalıştım.
Son zamanlarda
faizler şöyle arttı böyle arttı diye
haberler duyuyoruz.
Bir trilyonu olan bir insana
ayda 35- 40 bin lira faiz verirseniz
o insanı helali ile çalışmak yerine
faizle geçinmeye teşvik etmiş olursunuz.
Rahmetli Erbakan Hocamız
ömrü boyunca faizle savaşmıştı.
“Sizi gidi faizciler” diyerek
bu rantçılara kızması meşhurdu.
Vah benim ülkem vah!
Yazık oldu milletimize!
Bir millet yok edilmek isteniyor,
lütfen seyirci olmayın. Faiz düzeni nice ocakları yıktı ş
imdi yeni kurbanlar arıyor.
Dilimiz döndüğünce bu faiz belasını insanımıza anlatmaya gayret edelim.