İlahi tarzında, kendisine ait sözlerden oluşan 'Kıble Benim Kalbimde' albümü hazırlayan Usmonova, "Türkiye'ye Yıldız Usmonova olarak gelmedim ki! Bütün kimliğimi geride bıraktım. Yıldız Usmonova virüsü kalacak burada. Ben normal birisi değilim." diyor.

Özbekistan'da devlet başkanından daha çok tanınırken Türkiye'de sıfırdan bir dinleyici kitlesine kendinizi kabul ettirmek riskli değil mi?

Çok riskli. Ama bu millet konusunda değil, millet her yerde aynı. Avrupa'ya kabul ettirdim şarkılarımı, Afrika'ya da kabul ettiririm. İstanbul'u tanımıyorum ama bizim Özbek halkı ile çok benzeşiyor.

Halka mı güveniyorsunuz, müziğinize mi?

Ben müziğime güveniyorum. Albüm çıkarmak yeterli olsaydı, işim biterdi. Ama amacım başka. Neden 25 senedir seviliyorum ve gücüm var? Çünkü sert olsa bile hep doğruları söylüyorum. Ama doğruyu söyledikçe de çok dayak yedim.

Özbekistan için mi konuşuyorsunuz bunu?

Evet. Ben yıllarca ezildim ama bende ihanet yoktur. Onun farkındalar şimdi. Beni vuran Özbekistan sistemi değil ki, Sovyet sistemi.

Siz bir dönem milletvekilliği de yaptınız. Niye oldunuz, niye vazgeçtiniz?

Sanırım biraz fazla güvendim kendime ben. O sistemde nefsine hakim olman çok zor. Gemi her zaman yüzmüyor. Sahile çıkman gerekiyor, ben sahile çıkmayı seçtim. Bugüne dek zengin olmasam bile aç da değildim. Başkası olsa milyoner olurdu.

Milyonlarca satarken şimdi 50 bin sattığınız Türkiye'de hak ettiğiniz yerde misiniz?

Eğer ki ben hâlâ Yıldız Usmonova olsaydım biterdim. Buraya Yıldız Usmonova olarak gelmedim ki! Bütün kimliğimi geride bıraktım. Kendi şarkılarımı kaybetmemem için aşağı inip yukarı çıkmam gerekiyordu. Avrupa'ya gitseydim kendi kendimi bitirmiş olurdum: Dinime bir şey söyleyip dokunsalar karşılığını alırlardı. Ben kimsenin inancına dokunmuyorum, dokundurmam da. Allah'tan başka kimseye güvenmiyorum. Eşime de güvenmem.

Türkçe söylemek nasıl bir duygu? Kendi sesinizi kaybetmiş gibi mi hissediyorsunuz?

Hissettiğimin hepsini veremiyorum Türkçe ile. Biraz sert söylüyorum. 'Canım, cicim, çok tatlısınnn' filan diye yapmacık olamam. Beni sevmeyip de şarkılarımı seven çok. Ben de kendimi sevmem. Birisi beni sevsin demiyorum, 'sevmeyin'. Ben de adamım yani, güvenmeyin, melek değilim, kendi bildiğim kadar yaşıyorum. Farklı olarak kafam çalışıyor, hiçbir şeyin kulu değilim. 'Bu çılgın kadın ya, her şey bırakılıp gidilir mi?' dediler. Eee gidilir, aç mı kaldım? Tevekkül ediyorum ben.

Asya'nın Madonna'sı diyorlardı size. Peki Türkiye'nin nesi olmak istersiniz?

Hâlâ Madonna'sıyım. Türkiye'nin birisi olmak istemiyorum, yeter ki şarkılarım dinlensin. Ben normal birisi olsam zaten unutulur giderdim, çılgın biri olduğum için hatırlanıyorum.

Genç iken nasıldınız, çılgın mıydınız yine?

Evet öyleydim. Herkes pahalı kumaş giyerken ben başıma havlu atar farklı olurdum. Sekiz kardeşiz biz. Müzik yapmama ağabeylerim çok engel oldu. Oraya gitmek için evde ablalarımın işini yapardım.

Kaç şarkınız oldu?

Bini geçti, şarkı söylemeyebilirdim de. Temizlikçi bile olsam en pahalı temizlikçi olurdum.

Burada bir numaraya mı oynuyorsunuz?

Hayır. İddia etmiyorum, işimi yapıyorum, işim gösterir bunu. Ama kendi tarzımı bırakırım. Yıldız Usmonova virüsü kalacak burada.

s.zengin@zaman.com.tr

Kral TV klibimi yayınlamaktan korktu

Kıble Benim Kalbimde için çektiğiniz klibi Kral TV yayınlamamış. Neden?

Yayınlamasınlar, olsun. Korkmasaydı yayınlardı, ama korkmak zorundalar. Çünkü hak, dindir.

Türk vatandaşı değilsiniz ama referandumda oy kullansanız ne derdiniz?

Oy kullanmasam bile evet diyeceğim. O zaman eski anayasa gerekli olabilir ama şimdi gençleri, geleceği kabul etmek zorundasın. Dünya değişiyor. Onların hakkı yok mu yaşamaya? Türkiye'nin büyümesi gerekiyor artık. Başbakan Tayyip Erdoğan'ı zaten çok seviyorum, Putin'e benzetiyorum. Çünkü fikrinde ısrarlı ve karakter sahibi. Yaptıklarını ülke için yapmıyor mu, rahat uyuyor mu yani? Bugün oy vermeyen de yarın düşünmek zorunda. Kervan yürüyor köpekler havlıyor durumu olur. Eğer Tayyip Erdoğan gibi biri yarın iktidara gelmezse Türkiye derya olmaz, çöl olur. Gençlerin hakkını yemeyin, değişmek gerekiyor.

Beytullah'a âşık oldum

Kıble Benim Kalbimde albümüne dışarıdan bakanlar bunun bir Ramazan projesi olduğunu sanabilir. Nedir bu?

Yıldız Usmonova: Umre, hayatımı değiştirdi

Üç kere umreye gittim, 4. hac oldu, eşimi bulduktan sonra da 5.si umre oldu. Aşık oldum, Allah'ı tanımaya başladım. Allah'ın yarattığı dünyayı seviyorum. Ben de yaratığım, yaratılmışı nasıl seveyim? Kızımı bile sevmem. Böyle tehlikeli birisiyim ben. İlginç ya! Nasıl yani? Her kötü virüs içimizde var. Çocuklarımızı severek öldürüyoruz, o yüzden muhabbetimi fazla vermem. Allah'ın işine karışıyormuşuz gibi. Kızımın iyiliğini istediğim için onu çok fazla sevgimle boğmuyorum. Ne hissettiniz Kâbe'yi ilk kez görünce? Şoke oldum adeta. Niçin yaşıyoruz, neden yaşıyoruz bunu anlamak istiyorum ben. Kur'an'ı anlayarak okumaya çalıştım Rusçadan. Oraya ilk gittiğimde İhlâs ve Fatiha'dan başka hiçbir şey bilmiyordum. Bu şarkıları yazarken tefekküre çok daldım, tanıdım Allah'ı. Beni affetmesini istedim, tövbe ettim. Egom çoktu, çok kalp kırmıştım. Elimi açtım, 'Seni tanımak istiyorum.' dedim. Allah kendine fanatik aramıyor, temiz kul lazım. Faizle para alıp veren çok, 'Vallahi billahi' diye yemin edip de tutmayan da çok. Ahirette ateşten daha büyük bir alev var bence, vicdan azabı. Vicdanımız orada uyansa nasıl bakarız onun gözüne? Tekrar gitmeyi düşünüyor musunuz? İnşallah. Karı-koca bu sene niyetimiz vardı, olmadı. Beytullah'a kim giderse gitsin âşık olur. Ben âşığım. "Kıble benim kalbimde Rabbim/Çünkü orada bir tek sen varsın." Başka bir şey yok mu hakikaten? Tek Allah var. Nefsimiz de var ama sevgi ve niyet başka bir şey. Ama mutlaka bir din lazım, en tehlikeli adam dinsiz adamdır. Ne değişti sizde? Çok sert birisiydim, yolumda duran adamın üzerine basar giderdim. Artık değiştim. Allah 'Hicret et' diyor, ben de hicret ettim işte. İsyancıyım ve kendimi daha rahat hissediyorum bu şekilde. ZAMAN