2006 yılından beri bu konu üzerinde çalışan ekip, Türkiye’yi ziyaret etti. İstanbul’da çeşitli sosyolog, psikolog ve ilahiyatçı akademisyenle görüşen Japon uzmanlar, konuyla ilgili bilgi aldı. Uzmanlardan Natsuko Komaki, “Türklerdeki sağlam din anlayışı ve akraba ilişkileri onları güçlü yapıyor. O yüzden intiharı düşünmüyor.” tespitinde bulundu.
Japonya Devlet Televizyonu NHK’da yapımcı olan Yuki Ofuku ise Türklerdeki Yaratıcı, aile ve diğer insanlarla olan ilişki sebebiyle intiharın daha düşük olduğunu söylüyor.
İntiharın toplumsal bir problem olduğu Japonya’da intiharları engellemeye çalışan uzmanlar, sorunun kaynağında inanç farklılığı olduğunu söylüyor. Bu nedenle, insanların ekonomik ve sağlık gibi birtakım sorunlarla karşılaştıklarında en iyi çözümlerinin kaçmak olduğu vurgulanıyor. İslamiyet’in öğrettiği düsturları önce kendi uygulayıp sonra da toplumuna taşımak istediğini kaydeden Komaki, aynı zamanda, Keio Üniversitesi’nde ‘İslamiyet ve İntihar’ konusu üzerine çalışma yapıyor. TV’de ve radyoda din üzerine programlar yapan Yuki Ofuku, Türkiye’deki intihar vakalarının Japonya’ya göre düşük olmasını 3 seçenekte topluyor: “Birincisi Allah ile olan ilişki, ikincisi aile ile olan ilişki, üçüncüsü de diğer insanlarla olan ilişki.” Yapımcı Ofuku, “İslamiyet’in kul ile Allah arasındaki ilişkisini direkt anlatamasak da, aile ve diğer insanlarla olan ilişkilerini baz alarak ülkemiz insanları için bir şeyler yapabiliriz diye düşünüyorum.” diye de ekliyor. Uzmanlardan, eski bir TV yapımcısı olan Yasuyuki Shimizu ise intihar eden kişilerin aileleri üzerine bir program yaparken işini bırakıp, intihar vakalarını durdurmak için bir sivil toplum örgütü kuruyor. NPO LifeLink’in kurucusu ve başkanı Shimizu, intihar vakalarının çok nedenlerin olduğunu kaydediyor. Bunların başında ekonomik sebeplerin geldiğini belirten Shimizu, iş bulamama ve işten çıkarılma gibi nedenlerle gerçekleşen intiharların çoğunlukta olduğunu dile getiriyor. Shimizu, “Japonya toplumunda erkek güçlü bir profil çizmek zorunda. Dolayısıyla kendilerini toplumda yalnız hisseden erkek nüfus, kimseye danışıp sıkıntısını paylaşamıyor. Bu sebeple intihar edenlerin yüzde 60’ını erkekler oluşturuyor. Bunların da yüzde 70’ini 40 ile 60 yaş arasındaki erkekler oluşturuyor. Kişi, 25-30 yıldır çalıştığı işyerinden atılınca ev kredisini ödeyemez hale gelip borç almaya başlayınca bunalıma giriyor. Depresyona girerek başka yolu olmadığını düşünerek intihar ediyor. Öldüğünde kredi borcu ailesinden alınmadığını biliyor. En azından onlara bir ev bırakacağını düşünüyor.” şeklinde konuşuyor. Shimizu, mutlu olmak için para kazanmanın ve gelir seviyesini artırmanın hedef haline geldiği ülkede geleneksel değerleri korumanın ve yaşamanın çok önemli olduğunu savunuyor.
HER YIL ARTAN İNTİHARLAR İÇİN ÖZEL BAKANLIK KURULDU
Japonya, dünyada intihar oranının en yüksek olduğu ülkelerden biri. Bunda, Japonya tarihinde intiharın bir günah ya da yanlış bir davranış olarak görülmemesinin etkisi büyük. Öyle ki, intihar halk arasında onurlu ve sorumluluk sahibi bir insanın yaptığı bir davranış kabul ediliyor. Japonya’da intihar vakaları 1996 yılından beri giderek artıyor. 14 yıldır da her sene 30 binden fazla kişi intihar ediyor. İstatistiklere göre geçen yıl 30 bin 513 kişi intihar etmiş. Bu sayının da 20 bin 867’sini erkekler oluşturuyor.
Uzmanlar, LifeLink kuruluşunun 2006’dan beri yürüttüğü faaliyetler sayesinde bu seneki intihar sayısının geçen seneye oranla azalarak 28 bine inmesi bekleniyor. Ayrıca intihar için özel bakanlık kuran Japonya hükümeti, okullarda verilen eğitimler ve hastanelerde açılan servislerle intiharı önlemek için her türlü desteği vermeye hazırlanıyor.
|