Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  Eski Rahibe
 










İslam'ı seçenleri caydıracak zorluklar
Son yıllarda İslam’I seçenler artsa da onları caydıracak birçok zorluk var. Enise Abeytia, "İslam’daki birçok problem kültürden geliyor. Benim için kültür bir kafes" diyor.





Mrinalini Reddy / TIMETURK

Genç bir Katolik olarak Enise Abeytia bir gün rahip olacağının hayaline kendini öylesine inanmıştı ki her ayinde hep en ön sırada oturdu.

Bir kadın olarak çok yakında bu dileğini gerçekleştiremeyeceğini öğrendi.

Şimdi 34 yaşında olan Abeytia’nın Katolikliğe karşı inanıcını yitirmesinin birçok sebebinden biri de buydu. Öyle ki önceleri dünyanın bazı bölgelerinde kadınlara karşı baskıcı davranışlarının olduğuna inandığı için reddettiği İslam dinine geçti.

Meksikalı Amerikan anne babanın tek çocuğu olan Abeytia’nın din değiştirmesi anne babası ve akrabaları ile Katolik geleneklerinin paylaşımının sonu anlamı geliyordu. Bundan böyle Noel, paskalya haftası ve paskalya olmayacaktı. Annesi için bu kızının inancını – başörtüsü ve katı diyet- kabul etmesi ile bağları tamamen koparmaları arasında bir seçim yapması demekti.

Abeytia’nın din değiştirmesi İspanyol Amerikalıları arasında bir trendi yansıtıyor, çoğunlukla kadınlar ve büyük bir şekilde Katolikler önceki din geleneklerinden memnuniyetsizliklerinden ya da Müslüman bir adam ile evlenmelerinden dolayı İslamı seçiyor.

Çok etnikli Amerikan Müslüman toplumunun onayının kazanılması kadar aile üyelerinin de onayının alınması konusunda İslamı seçen İspanyollar zorluk çekiyor.

Santa Clara, Calif’te oturan Abeytia “İslamı seçenler bir gün için kraliçeyiz demeyi severler” diyor ve ekliyor “Aslında insanlar beni çok bunalttığı için İslam’ı seçtikten bir süre sonra geri dönmeye karar vermiştim. Eğer Müslümanlar sizi tanımıyorlarsa, ister camide isterse sosyal toplantılarda olsun sizi selamlamıyorlar. İslam’daki birçok problem kültürden geliyor. Benim için kültür bir kafes.”

Bildikleri onları tatmin etmiyor

Diğer taraftan kültürel etkiler Abeytia için çok önemli oldu.

Ne bir göçmen ne de göçmen bir anne babanın çocuğu olan Abeytia okul arkadaşları onun görünür farklılık işaretini, ten rengini işaret edene kadar kendisini Amerikalı olarak görüyordu

“Meksikalı Amerikalı ve üçüncü nesil olduğum için kendimi Amerikalı hissediyorum, fakat kökenimin de bilincindeyim” diyor çocuklarını yetiştirdiği Los Angeles’ta yaşayan Abeytia’nın annesi Martha Canales.

Katolik kilisesine onları getiren bu kimlik oldu.

Çoğunlukla Katolik Kilisesine tabi olan Amerika’daki İspanyollar için kültür ve din yakın bir şekilde iç içedir. Fakat ABD’deki İspanyol Katolikler alternatif ibadet tarzlarını uygularken, Amerikan Müslümanlar Konseyi’ne göre İslam’a geçiş son on yılda sürekli bir şekilde arttı.

Chicago’da bulunan grup Amerika’da 200,000 İspanyol Müslüman olduğunu tahmin ediyor. Ayrıca uzmanlar göçmenlik akımı arttıkça İslam’ı seçen daha çok kişinin olacağını söylüyor.

“İspanyollar ülkede yeniyken, en iyi bildikleri kültür ve geleneğin geleneksel formlarına bağlı kaldılar” diyor Kentucky Üniversitesi İslam Araştırmaları Profesörü İhsan Bagby. “İslam’ı seçenlerin çoğu ikinci nesil ya da birkaç zamandır burada bulunanlar. Bildikleri onları tatmin etmeyince 20li yaşlarda ya da 30larının başında İslam’ı buluyorlar.

Latin toplumda İslam’ı teşvik eden ulusal bir kuruluş olan Latin Amerikan Dava Kuruluşu’nun başkanı Juan Galvan’a göre, İslam’a geçen birçok İspanyol Katolik kilise hiyerarşisinden ve doğuştan gelen günah ile insanların lekeli olması fikri ve teslisten memnun değiller.

Çoğu zaman bu memnuniyetsizlik bir Müslüman arkadaş ya da iş arkadaşı ile bir meraka dönüşüyor. Diğerleri için 11 Eylül’deki saldırıları çok az bilinen bir dinin Amerikan din ortamına çıkmasına neden olmuştur.

Bagby, diğer İspanyolca konuşulan ülkelerin aksine Kuzey Amerika’nın belki de İslam’a geçiş trendinde kendine özgü olduğunu söylüyor. Kuzey Amerika İslam’ın hala bir göçmen dini olarak kaldığı Katolik egemen Latin Amerika ülkelerinden çok daha fazla din çeşitliliğinin olduğu bir yerdir. Ayrıca İslam’ın namaz, oruç ve aile merkezli yaşam şekli ile kaynaşan ruhaniyet tabanlı yaşam tarzının İspanyol’un Katolik Kilisesindeki dindar bir genç için düşünülenden çok da farklı olmamasının İslam’ı seçen kişileri çektiğini söylüyor.

“Yeni öğrenilecek pek çok şey var”

Abeytia en sonunda Southern California Üniversitesi’nde lisans eğitimi alırken felsefe sınıfı profesörü ona bu konuyu verdiğinde Kuran ve İslam ile tanıştı. O zamana kadar, İslam anlayışı onda çoğunlukla haberlerdeki resimlerle şekillenmişti.

“1970lerde ve 1980lerde Filistin Kurtuluş Örgütü, Hamas ile yükselen tüm uçak kaçırmaları ve terörler gündemdeyken çocuktum ve Müslümanlar hakkında bu bilgiler ile büyüdüm.” diyor Abeytia.

Katolik inançlarında bu sırada sarsılmalar oldu ve bu sadece kadın rahiplerin eksikliğinden kaynaklanmıyordu. Merkezi Hıristiyan doktrini teslis inancını – Baba, Oğul ve Kutsal ruh - da sorguladı. Bu Hıristiyanlık tarihindeki çalkantılı dönemde Kilisenin sunduğu bir öğreti idi.

İncil’in hiçbir yerinde geçmiyordu ve bu Abeytia için önemliydi.

“Enise bana Müslüman olduğunu söylediğinde bu benim için büyük bir sürpriz değildi” diyor annesi. “Üniversite zamanında neye ve niçin inanması gerektiğini sorguluyordu.”

1970’lerdeki Chicano sivil haklar hareketinde aktif bir katılımcı olan Canales için de kilise hiyerarşisi, zenginliği ve kadınların rolü onun Katolik kilisesine bağlılığını azaltmış. Bu yüzden İslam’ın beş şartından biri olan İslam’ın zekata ya da sadaka vermeye verdiği önem ya da dindar bir Müslümanın görevlerini göz önüne alarak bir şekilde kızının kararı ile uzlaştı.

Fakat kızının bunları günlük yaşamında uygulamasına hazır değildi.

Hem kendisi hem de ailesi için “öğrenecek o kadar çok yeni şey vardı ki” diyor Abeytia, “Annem benimle konuşmaya devam etti, fakat aile içinde gerginlik yaşandı. Her buluştuğumuzda, yeni bir şey uyguluyordum.”

İlk olarak domuz eti ve alkolden uzaklaşmak, İslami beslenme kuralları ya da büyük baş ile kümes hayvanlarının tarif edildiği şekilde kesilmesini içeren helal beslenmeyi kabul etmek diğerlerinin arasındaydı. Sonra günde beş vakit namaz kılma ve mübarek Ramazan ayında oruç tutulmasını içeren ibadet uygulamaları vardı.

Fakat annesini en çok şaşırtan başörtüsü bağlamasıydı.

“Bu benim için bir problemdi – bunun inanç ile ne ilgisi olabileceğini anlamıyordum – diyor kıyafetlerde İslami edebe inanan anne Canales. “Fakat çifte standartlardan hoşlanmadım. Erkekler için, tevazu ve edep şort giymemek demekken, kadınlar için kendini kapatmak anlamına geliyordu. Bundan hoşlanmamıştım.”

“Müslüman kadınların tecrit edilmesinin anahtar sembolü olarak” peçenin tartışma noktası olması şaşırtıcı değil diyor Boston Üniversitesi Din Profesörü Kecia Ali. “Kitapta okuduğum kadarıyla, başörtüsü düğüm noktası değil. Fakat insanlar ona odaklanmaya başladığı için otomatik olarak öyle oluyor.”

“En büyük zorluk aile”

Marta Hatice Galedary, 1999’da Los Angeles’da bu anlamda yalnızlık ile mücadele etmek ve İslam’ı seçenler için destek vermek için kurulan Latin Müslüman Derneği’nin kurucularındandır. Katolik inancını İngiltere’de bir üniversite öğrencisi iken terk eden ve 1984 yılında İslama seçen Galedary, sadece İspanyolcayı tanıtan ve öğreten bir kaynak oluşturmak değil aynı zamanda bir topluluk oluşturma ihtiyacı hissetmiş.

Her Pazar sabahı LALMA (Los Angeles Latin Müslümanlar Derneği) üyeleri Arapça derslerine katılmak, Kuran üzerine eğitim almak ve İslamiyeti seçenlere yardımcı olacak belirli konuları tartışmak için bir araya geliyorlar.

Galedary “en büyük zorluk aileler” diyor.

“Müslümanlara çok fazla terörist yakıştırması yapılıyor ve bu İslamiyet’e yeni geçenleri incitiyor. Annem Katolik bir kadındı ve İslamiyet’e seçtiğimde kötü bir mezhebe katıldığımı düşündü.”

Galedary geçen ay İslam’ı seçenlere özellikle şüphe ya da düşmanlığa karşı yeni inançlarını ve niye bu dini seçtiklerini açıklamalarını kolaylaştıracak ipuçları veren bir konuşmacı ayarladı. Katılımcılardan sonrasında öne çıkıp sunumlarını denemeleri istendi.

Katılımcıların hepsi kadındı. İspanyol kadınların erkeklerden daha çok İslam’ı seçtikleri gözleniyor.

Manhattan Beach, Calif’ten adını Lissett olarak veren 29 yaşındaki bir katılımcı yakın bir zamanda Katolik inancını terk etti ve şahadet getirerek İslam dinine geçti. Peru’da büyüyen Lissett’in diğer dinlere çok az ilgisi vardı ve ilk olarak yedi yıl önce ABD’ye bir öğrenci olarak gelen Türk arkadaşından İslam’ı öğrendi. Henüz ailesine haber vermedi.

Kadının tamamen örtüye büründüğüne dair popüler imajlardan kaynaklanan algıların aksine “İslam’da kadın haklarının rolü birçok kadını etkiliyor” diyor Galvan.

Bu haklar İslami Hukukta tanımlanan kadın mülkiyet hakları ve miras hakları olabilir diyor Cinsiyet etiği ve İslam kitabının (Oneworld, 2006) yazarı Ali. Eylemleri sonucunda ödüllendirilen ya da cezalandırılan kadınlar ve erkekler bağlamında, Kuran açık bir şekilde eşitlikçi bir metindir diyor. Fakat metnin diğer kısımlarında bu her zaman açık değil. Örneğin İslami Hukukta kadınların boşanma hakları var, fakat bu erkeklerden daha az bir derecede. Bu farklılık dereceleri akademik tartışmanın büyük bir parçası olmaya devam ediyor.

Kültürler işin içinde olduğunda evlilikler ağır bir şekilde denendiğinden İslami bağlamda İspanyol kadınlara haklarını öğretmek Galedary’nin LALMA’daki görevlerinden bir kısmıdır.

“Birçok Müslüman erkek her zaman İslam’ı çok iyi bilmiyor” diyor Galedary, kültürel engellerin farkında olmayan İspanyol bir kadın Müslüman bir erkekle evlendiğinde karışık durumlar ortaya çıkabileceğini de not ederek.

Abetiya için bu birden fazla şekilde ortaya çıkıyor.

Abeytia Los Angeles’ta İslam’ı seçmeye başladığında karşılaştığı Müslüman kadınların düşmanca davranışlarını dile getiriyor. Onun için bu, kültürün kadınların evlerinde nasıl belirli rollere zorladığını bir uzantısıydı. Birçok göçmen ailede, kadınların ev kadını olduklarını ve kültürel daire içinde sınırlı kaldıklarını gördü. Abeytia, sıcak davranılmadığı ve hoş karşılanmadığı için bağ kurmakta ve kabul edilmiş hissetmekte zorluk çekti.

Fakat Kur’an okuması ve anlamaya çalışması kültürel uyuşmazlığın üstesinden gelebilecek bir dereceye gelmesine yardımcı oldu ve ailesinin onayını aldı. Bugün 10 yıl sonra kendisini hem toplum hem de ailesiyle tamamıyla rahat hissediyor.

“Gerçekten Müslümanlarla zor zamanlar geçirdim ve geçirmeye devam ediyorum” diyor Abeytia. “İnsanlara gerçekten yardımcı olacak İslam mücevheri var, fakat onu gübrelerin içine koyuyorlar ve gerçekten bulabilmek içine iyice bakılması gerekiyor. Ne kadar derine gidersen o kadar çok din ile alakası olmayan sosyal hastalıklar görüyorsunuz.”

İslam ile, Abeytia kendi terimleriyle Kuran’ı keşfetme ve anlama özgürlüğünü hissediyor ve bu değerleri yetiştirdiği dört çocuğunda uyguluyor.

“Sanırım okumalarında ona belirli bir çeşit huzur veren bir güzellik buldu” diyor annesi Canales. “Ona bir rahip ya da inancı yorumlayacak başka birine ihtiyacı olmaması cazip geldi ve bunu hayatını yönlendiren yol işareti olarak kullandı.”

Annesi kızının İslam’a bağlılığını kabul ediyor ve şimdi kızının başkalarına kararını açıklamasının ona korkunç göründüğü bir noktada bulunuyor.

“Sanırım beni asıl rahatsız eden ya da sarsan şimdi Enise değil diğer insanlar” diyor.

“Gelip bana – Kızım olmadan asla – filmini izleyip izlemediğimi soruyorlar” diyor, zalim kocası tarafından İran’da tutulan Amerikan bir kadının kızıyla birlikte kaçış yolu bulma çalışmalarını anlatan 1991 yapımı filmden bahsederek. Ya da eğer haberlerde veya Filistin’de bir şey olsa kendimi bir çeşit sözcü gibi hissediyorum çünkü bana her türlü soruları soruyorlar. Tüm bunlar benim için eğitici bir süreç oldu.”

“Herkese açık ve herkesi kapsayan”

Kızı artık bütünleşmenin zor gerçeklerinden dolayı İslam’ı terk etmeyi düşünmüyor. Dışarıdan biri olmak onun objektif olmasını ve çocuklarını yetiştirirken “kültür tuzağından” kaçmasını mümkün kılıyor.

“Karşılaştıkları ırkçılık karşısında şaşırıyorlar, bu yüzden ne kadar dayanacakları bir başka hikâye” diyor ve ekliyor De Paul Üniversitesinde Din Profesörü olan Emine McCloud. “bir noktada İslam’a geçen ve İslam’ı terk eden insanlar artıyor. Bu alışılmadık bir durum değil.”

Müslüman toplum için gereken şey kabul görmek ve ilgilenilmektir diyor Kentucky Üniversitesi Profesörü İhsan Bagby. Fakat İslam’a geçen İspanyolların ayrıca kendi sosyal ağlarını geliştirdiklerine inanıyor. ABD’deki İspanyol nüfusun yaşlanması ve daha çok üniversite eğitimli olması ile bir arada olma ve toplum oluşturma ihtimalleri daha yüksek olduğunu söylüyor.

Bu organizasyonların bazısı din, eğitim ve rekreasyon alanları sunan bağımsız bir kuruluş olan Güney Kalifornia İslam Merkezi’nde devam ediyor,

Oradaki dindar başkan Cihad Türk Amerika’ya gelirken inançlarını ve yerel geleneklerini getiren göçmenlerin ortasında yaşayacakları rahatsızlıklardan dolayı İslam’ı seçen Amerikalıları kaybetme riski olduğunun bilincinde. Bu merkez, böylece Müslümanları bütünleştirecek bir çevre oluşturmayı hedefliyor.

“Ben İslam’ı bazen kayaları da olabilecek güzel renkleri yansıtan berrak bir nehir olarak düşünüyorum.” diyor çözümün bir tek Amerikalı Müslüman kimliği oluşturulmasında yattığına inanan Türk. “Bu anlamda hepimiz Amerikalıyız, fakat geçmişten kalan mirasımızdan ya da dinimizden utanmıyoruz. Çeşitlilik çok güzel fakat inancını sürdürmek için çeşitliliği alman gerekmiyor. Bu burada empoze edilen ya da teşvik edilen bir şey değil.

Abeytia daha evrensel bir İslam’ı tercih ediyor, ulusal sınırlarla ilgilisi olmayan İslam’ı.

“Hıristiyan Amerikalılar hakkında bir şey duymazsınız” diyor Abeytia. Yerli, göçmen ve din değiştirenlerin gelenekler ve görenekler konusunda anlaşmasının zorluğunun tamamıyla farkında olarak. “Herkese açık olduğu ve herkesi kapsadığı sürece sanırım bu bizim için sorun teşkil etmeyecek.”

 
 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 2046271 ziyaretçi (4499632 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol