Cevşen'i de elinden hiç düşürmüyordu. İlk başlarda hiçbirimiz anlam veremedik onun bu 'bizden biri' tavırlarına. Çünkü o, Müslüman değildi. Zaten ülke olarak da alışkın değildik bu tür manzaralara. Sağcısı solcusu, Sünni'si Alevi'si, Hıristiyan'ı Müslüman'ı hep ayrı kutup noktalarını temsil ediyor, ortak bir nokta bulamıyordu. 1990'lı yıllarla birlikte atılan hoşgörü tohumları kısa süre içerisinde meyvesini vermişti. Vatikan'ın İstanbul Temsilcisi George Marovich, katıldığı her toplantıda Allah sevgisinden bahsediyor, Hz. Muhammed'e övgüler sıralıyordu. Türk milli ve manevi bayramlarında tebrik mesajları yayınlıyor, herkesin cenazesine katılmaya özen gösteriyordu. Türk vatandaşı olduğu gün "En büyük rüyam gerçek oldu." diyordu. Aradan geçen on yıl Marovich'in fikirlerini değiştirmedi. Ama bu süre içerisinde İtalya'da geçirdiği talihsiz tren kazası yüzünden yatağa mahkûm oldu. Geçtiğimiz günlerde Türkiye'ye dönen Marovich, şimdi Şişli'deki İtalyanlar Düşkünler Evi'nde kalıyor.
İtalyan Düşkünler Evi, apartmanların arasına gizlenmiş adeta. Baharın gelmesiyle birlikte her yer yemyeşil. Burada 100'ün üzerinde yabancı vatandaş var. Yaş ortalamaları 60'ın üzerinde. George Marovich 92 numaralı odada yaşıyor. Odanın içerisi Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından döşenmiş. İçeri adım atar atmaz duvardaki resimlerden ikisi dikkatimizi çekiyor. Birisi Fethullah Gülen diğeri ise Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Harun Tokak. George Marovich'in bütün ihtiyaçları bakıcıları tarafından karşılanıyor. Haftanın bir günü fizyoterapi tedavisi görüyor, doktor kontrolünde yürümeye çalışıyor. Ziyaretçisi ise hiç eksik değil. Marovich, "Beni en çok Müslüman kardeşlerim ziyaret ediyor." diyor. Cevşen'i elinden hiç düşürmüyor. Bu duayı okuyarak eski sağlığına kavuşacağına inanıyor. Onun Cevşen duasına karşı olan hassasiyeti bambaşka: "Her gün bir parça Cevşen okuyorum ve okumaya devam edeceğim. Ben Cevşen'e âşık oldum." diyor.
Gülen, Hıristiyan dünyasını çok etkiledi
George Marovich'e göre hayatının dönüm noktası Fethullah Gülen'le tanışması. Gazete ve televizyonlardan Gülen'in diyalog çağrılarını duymuş ilkin. Sonra dünya barışı için Türk okulları projesi onu çok heyecanlandırmış. Fethullah Gülen ile görüşme kararı almış. Bir akşam yemeğinde bir araya gelmişler. Gülen'in fikirlerinden etkilenen Marovich, Türk okulları sayesinde dünya barışının ütopya olmadığına inanmış. George Marovich, röportaj sırasında bize anlattıklarını yıllar önce mahkemede de söylemiş. Hem de hiç eğip bükmeden. 28 Şubat sürecinde mahkemeye çağırılan Marovich'in ifadesi alınmıştı. Hâkimin "Fethullah Gülen'i nereden tanıyorsunuz?" sorusuna şu karşılığı vermiş: "Ben onu önce basından tanıdım. Konuştuğu şeyler dikkatimi çekmeye başladı. Sevgiden, inanç ve kültürler arası diyalogdan bahsediyordu. Bir gün kendisini ziyaret ettiğimde onu daha yakından tanıma fırsatı buldum. Bundan sonra Gülen'i daha çok sevmeye başladım. Çünkü bu zatın bir barış ve sevgi insanı olduğunu anlamıştım. Hâkim bey, sevgi ve hoşgörü esasına dayalı İslamiyet'i biz ondan öğrendik. O, Hıristiyan cemaatimizi çok etkiledi." b.koseli@zaman.com.tr
|