Geçen hafta Kırgızistan Başmüftü Yardımcısı Hasan SAİBOĞLU ile beraberdim.. 38 yaşında bir genç adam.. Aynı zamanda Dini İdare ya da Başmüftülüğün Basın-Yayın Müdürü.. Bişkek Bilimler Akademisi’nde öğretim görevlisi.. Kırgızistan Halk Televizyonu’nda programlar yapıyor.. Kırgızistan Devlet Televizyonu’nda ise redaktörlük..
"Bir koltukta kaç karpuz taşıyorsun?" diye sordum.. Cevabı kibirsiz ve tevazu dolu:
"Tek karpuz" diyor ve ekliyor: "Bunların hepsinin hareket noktası da, hedefi de aynı.. Din hizmeti ve dini tebliğ sunuyoruz.."
Hasan SAİBOĞLU fevkalade akıcı bir Türkiye Türkçesi konuşuyor. Zira İlahiyat lisans eğitiminin son 3 yılını Ankara İlahiyat Fakültesi’nde okumuş.. İlk 2 yılını ise Kırgızistan’da Oş İlahiyat Fakültesi’nde..
Kendisi ile Kanal-A Televizyonu’nda bir müşterek program yaptık.. Dini İdare (Başmüftülük) merkez ve taşra yapılanmasını; cami ve din hizmetlerini; resmi (örgün) ve yaygın din eğitimini; misyonerlik ve Vehhabilik faaliyetlerini; Kırgız halk ve gençliğinin dine ilgi ve yönelimlerini..
Peşinen söylemeliyim ki, Kırgızistan’da dini yapılanma ve yönelim fevkalade sağlıklı, takıntısız ve yolunca yürüyor..
Kırgızistan Çarlık Rusyası´nın işgali altına daha 1860 yılında düşmüş.. 1917 Bolşevik İhtilali ile de -malum- bu işgal sürmüş.. Hemen hemen 150 yıllık bir işgal.. 70 yılı Atheizm/dinsizlik telkini dönemi olmak üzere..
Ya bugün?.. Bugün gelinen noktaya –C. Hakka şükürler ederek- bir bakın:
CAMİLER
1990 yılında göstermelik ve çoğu kapalı sadece 39 cami varken, cami sayısı bugün 2000’i aşmış.. Yanlış duymadınız, 5 milyon nüfusa 2 bini aşkın cami.. Koçkar Camii’ni Diyanet İşleri Başkanlığımız yapmış.. Erdem Camii’ni ise Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa ERDEM.. Vefa dolu soydaşlar camiye "ERDEM CAMİİ" adını vermişler..
Diyanet İşleri Başkanlığımız, Başkent Bişkek’e 10 bin kişilik bir ulu cami yapımını planlamış.. Büyük fıkıh bilgini Serahsi’nin türbesinin bulunduğu Özkent’e ise bir büyük kültür merkezi.. Özkent aynı zamanda ilk Müslüman-Türk devleti Karahanlılar´ın da başkenti..
DİNİ EĞİTİM
1- Medreseler
Kırgıziistan’da dini eğitim ana kucağında ve ilköğretimde başlıyor.. Ayrıca 11 yıllık zorunlu eğitim dönemi içerisinde arzu edenlerin devam edebildikleri 57 "medrese" mevcut.. Bizim Osmanlı anlayışıyla mahalle mektebi; bugünkü benzerleriyle Kur’an kursları.. Bunlar müftülüklere bağlı..
2- İslam enstitüleri
Yine Müftiyat’a bağlı olmak üzere 7 İslam enstitüsü var.. Buralara 9’uncu sınıfı bitirenler gidilebiliyorlar.. Bir de 11’inci sınıf, yani zorunlu eğitim mezunları.. 9’uncu sınıfı bitirenlerden İslam enstitülerine gidenler, zorunlu eğitimin son iki yılından muaf tutuluyorlar..
3- İslam Üniversitesi
Başmüftülüğe ait İslam Üniversitesi’nde 500 öğrenci okuyor.. İslam Üniversitesi´ne medrese ve İslam enstitüsü mezunları sınavsız; lise mezunları ise sınavla alınıyorlar..
4- İlahiyat fakülteleri
Oş Üniversitesi’ne bağlı olmak üzere birii Oş kentinde, diğeri başkent Bişkek’te iki adet ilahiyat fakültesi mevcut Kırgızistan’da.. Bu iki fakülteye sadece resmi lise mezunları alınıyor..
MİSYONERLİK FAALİYETLERİ
Kırgızistan Başmüftü Yardımcısı’na misyonerlik faaliyetlerini soruyorum.. Etkili olmadığını söylüyor.. Türkiye’deki duyumlara göre Orta Asya Türk toplulukları ve Kazakistan’da misyonerliğin başını alıp gittiğini söyleyince ise gülüyor;
"Yeşil dolarlar ve bazı menfaat vaatleri sebebiyle böyle bir görüntü olsa da, Kırgız halkı kendi kendine kaldığında gerçek kimliğinde ısrarcıdır" diyor, bizi rahatlatıyor..
Genç yönetici, Vehhabilik konusunda da rahatlatıcı ifadeler kullanıyor.
SON SÖZ
Serahsi’lerin, Kadıhan Özkenti’lerin, Yusuf Has Hacip’lerin, Kaşgarlı Mahmut’ların, Abdülkerim Satuk Buğra Han’ların ve Manas Destanı kahramanlarının manevi korumalarındaki Kırgızistan, belli ki örnek dini bir gelişme içerisinde..
Yolun doğrusu budur. Şayet din hizmetlerinde ve dinin eğitiminde devletçe boşluk bırakılırsa, bu boşluğu dini ve ideolojik istismarların doldurması kolaylaşır..
Dost, kardeş ve soydaş Kırgızistan’ın siyasi ve dini yöneticilerini bu açıdan da kutluyorum...
|