Yapılan tüketici alışkanlıkları araştırmalarına göre çok para harcamamak için kişinin beynini kontrol edebilmesi gerekiyor
Kredi borçları, gıda giyim harcamaları yapılan araştırmalara göre dünya çapında harcamalar geçtiğimiz yıla göre yüzde 9 artış göstermiş. Pazarlama endüstrisinin milyar dolarlık çalışmalarına rağmen bilim adamları alma güdüsünün temeline inmeyi öngörüyor. Beyin ve duyguların çarpışması ile yaşana süreçte alma güdüsü ve gerçekten ihtiyacın olup olmadığı ikileminde bilim adalarına göre duyguları atlatmak mümkün.
KENDİNİZE VE CÜZDANINIZA NEFES ALMAK İÇİN ZAMAN VERİN
Herhangi bir şeyi almaya kara verdiğinizde cüzdanınızdaki nakit paranın gitmesine hazır olup olmadığınızı durup düşünün. Kartla yapacağınız ödemelerde ise karttan çekilen meblağın cebinizden çıkan para olarak kabul edin. Kaliforniya Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen tüketici araştırmalarına göre; harcamayı cüzdandan çıkan nakit para olarak düşünmek yapılan harcamalarda ihtiyaç ve önceliğin düşünülmesine neden oluyor. İhtiyaç mı yoksa müsriflik mi olduğunu durup düşünmek için yaratılan kısa sürenin yarattığı etkiyi tüketici beynindeki kimyasal salgılarla da kanıtlanmış. Alışveriş merkezlerinde mağaza vitrinleri önünde hormonal sıvıların artışa geçtiği gözlemlenirken durup düşünmek için yaratılan zaman diliminde sıvılar normal düzeyine dönüyor.
KREDİ KARTINIZA DOKUNMAYIN
330 kişi üzenden yapılan 4 ayrı araştırma ile ortaya çıkan gerçek kredi kartı ile para harcamanın nakit para harcamaktan çok daha kolay olduğu. Kredi kartlarından harcama yapıldığında miktarlar kişiye soyut kavramlar gibi gelse de ödeme zamanlarında nakit olarak para çıkışı olacağı hiçbir zaman unutulmamalı . MIT (Massachusetts Institute of Technology) profesörlerinden Drazen Prelec, plastik karta dokunmanın fırından yeni çıkmış bir bisküviyi koklamaya benzetiyor ve bu eşsiz koku karşısında insanoğlunun her zaman aç olduğunun altını çiziyor.
MARKALARI BEYNİNİZDEN ÇIKARTIN
Markaların statü göstergesi haline gelmesi ile itibar kazanmak isteyen tüketiciler daha fazla harcamak için kendini zorunlu hissettiği bir döngünün içine giriyor. Daha kaliteli giysiler daha pahalı arabalar daha pahallı saatler. Bunların her zaman bir üstü olacağının unutulmaması gerektiğini belirten uzmanlar tercihlerde fayda unsurunu ön planı çıkartmanın gerekliliğini savunuyorlar.
ARKADAŞLARINIZLA ALIŞVERİŞE ÇIKMAYIN
Yine yapılan araştırmalara göre, tek başına alışverişe çıkılması ile arkadaşlar ile alışverişe çıkılması arasında ciddi farklar var. Arkadaşlar ile yapılan alışverişlerde daha pahalı olan markaları seçildiği tüketici araştırmalar ile kanıtlanmış durumda. Başkalarının yanında harcanan paranın daha fazla olduğu gerçeğinin yanı sıra araştırmada çıkan bir diğer sonuç ise aile bireyleri ile yapılan alışverişte daha sınırlı kalıyor.
SAKİN KALIN AZ HARCAYIN
Davranış araştırmacıları duygusal yoğunluğun olduğu dönemlerde harcamaların daha da arttığını söylüyorlar. Uzmanların bir diğer uyarısı ise kendinizi iyi hissetmek için alışverişe sığınmayın.
TEKLİFLERE ŞÜPHE İLE YAKLAŞIN
Büyük zincir mağazalar ürünleri ile size cömert teklifler sunar buda kişiye düşündüğünden daha fazla harcamasına yol açar. Alışverişe çıkarken ne alacağınıza kara verin ve kendinize sınır koyun. Pazarlama taktiklerini cazip tekliflerine yenilmemek için uzmanlar teklifleri iyi değerlendirin diyor.