Şimşek, yaptığı açıklamada, 5651 sayılı yasa ile kurularak Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına (TİB) bağlanan İnternet Daire Başkanlığının,
faaliyeteresmen başladığı 23
Kasım 2007 tarihinde bu yana yasada kendisine verilen görevleri başarıyla yerine getirdiğini söyledi.
Bugüne kadar, TİB tarafından oluşturulan
Bilgi İhbar Merkezi'ne yapılan 200 binin üzerinde ihbarın 130 bin tanesinin 5651 ile ilgili ve 70 bin tanesininde kanunla ilgili olmayan şikayetler olduğunu belirten Şimşek, “Bu ihbarların yüzde 64'ü müstehcenlik, yüzde 13'ü çocukların cinsel istismarı, yüzde 10'u fuhuş, yüzde 8'i Atatürk aleyhine işlenen suçlar, yüzde 3'ü kumar bazında gerçekleşti” dedi.
***Şimşek, vatandaşların
bilgi ihbar merkezine
***“0312 5828282 begin_of_the_skype_highlighting 0312 5828282 end_of_the_skype_highlighting” numaralı telefondan,
***“http://www.ihbarweb.org.tr”
internet adresinden
ve elektronik postayla
****” ihbar@ihbarweb.org.tr”
adresinden ulaşarak
TİB'in faaliyet alanına giren suçları içerdiği şüphesi bulunan
web sitelerini
ihbar edebileceklerini kaydetti.
ERİŞİMİ ENGELLENEN SİTELERİN YÜZDE 68'İ MÜSTEHCEN”
Şimşek, 5651 sayılı yasa kapsamında TİB tarafından alınan internet sitelerine
erişimin engellenmesi kararlarının yüzde 68'inin müstehcenlikle, yüzde 26'sının çocukların cinsel istismarıyla, yüzde 2'sinin kumar oynanması için yer ve
imkansağlamayla ilgili olduğunu söyledi. Herhangi bir erişim engellenmesi kararı verilmeden önce suç unsuru içeren kısmi içeriklere konu internet siteleriyle, irtibata geçildiğini anlatan Şimşek, böylece “uyar-kaldır”
yöntemi ile internet sitesinin tamamımın erişiminin engellenmesinin önüne geçildiğini ve yalnızca suça konu içeriğin erişiminin daha etkin bir yöntemle engellendiğini anlattı.
Şimşek, şunları söyledi: “Uyar-kaldır yöntemi sayesinde ihbar konusu internet sitelerinden 7 binin üzerinde içeriğin çıkarılması sağlanmıştır. Bu başarılı yöntem neticesinde Atatürk aleyhine işlenen suçlar kapsamında yer alan 2 bine yakın içerik ilgili internet sitelerinden çıkarılmıştır. Böylece, 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun'da yer alan suçlar nedeniyle resen erişim engellemesi yapılmasına
ihtiyaç kalmamıştır. Resen erişim engellenmesi kararları, tamamıyla yasal olmayan içerik barındıran internet sitelerine, örneğin çocukların cinsel istismarına sebep olan içerikler ya da suç unsuru içerikleri çıkarmamakta direnen internet sitelerine uygulanmaktadır.”
Erişime engellenen internet sitelerinde suça konu olan içeriğin çıkarılması veya yeniden düzenlenmesinin ve bildirimde bulunulmasının ardından inceleme yapıldığını dile getiren Şimşek, daha sonra engelleme işleminin kaldırıldığını söyledi.
KATALOG SUÇLAR
Şimşek, internet sitelerinin erişiminin engellenmesi uygulamasıyla ilgili olarak
zaman zaman TİB'e yönelik eleştiriler yapıldığını hatırlatarak, “Bu eleştiriler tabii ki yapılmalı. En çok eleştirilen şey ifade özgürlüğünün engellendiğiydi. Şu anda kamuoyunda erişimi engellenen siteler arasında Youtube dışında ismi geçen bir site yok. Bu, burada yapılan işlemler, ister müstehcenlikle ilgili olsun, ister diğer konularla ilgili olsun işlerin usule, kanuna
uygun yapıldığı anlamına gelir” diye konuştu.
Telekomünikasyon İletişim Başkanı Şimşek, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun gereğince, Türk Ceza Kanununda yer alan, Atatürk aleyhine işlenen suçlar, intihara yönlendirme,çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma,
sağlık için tehlikeli madde temini, müstehcenlik, fuhuş, kumar oynanması için yer ve imkan sağlamayı içeren “katalog suçlar”ı barındırdığı tespit edilen internet sitelerine erişimin engellendiğini hatırlattı.
Zaman zaman söz konusu katalog suçlar ile ilgili tartışmalar yaşandığına dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti: “Gerek uluslararası toplantılarda, gerekse Youtube'un kapatılması ile ilgili konularda katalog suçlara ilişkin tartışmalar oldu. TİB olarak yapıcı eleştirilere
her zaman kulak kesiliyoruz, bu eleştirilerden yararlanıyoruz. Ben bu eleştirileri tamamen reddetmiyorum, tamamen haksız bulmuyorum ancak sivil toplumdan çıkabilecek sesler aracılığıyla bir kamuoyu oluşturulması sonucu katalog suçların yeniden düzenlenebileceğini düşünüyorum. Bu katalog suçlar üzerinde
çalışmalar yapılabilir, suç tipi değiştirilebilir. Katalog suçlar hiçbir şekilde değiştirilemez değil. Böyle bir ihtiyaç olur ve TBMM bu anlamda bir irade gösterirse, rahatlatmak anlamında düzenleme yapılabilir. Ben bu öneriyi yapıyorum ama 'şu suç kalsın, ya da şu suç kalksın' şeklinde bir önerim olamaz. İnternet Kurulu'nun bu konuda bir önerisi olabilir, bir çalışma yapabilirler. Yaşadığımız sorun Atatürk'e hakaret suçu ile ilgili. Bu kalkmalı mı, kalmalı mı, o tartışmaya girmem. Diğer suçlarla ilgili de tartışmaya girmem. Bu konu sivil toplum örgütleri tarafından değerlendirilebilir. 2,5 yıllık Youtube sürecinde yaşanan sorun bu suç tipi ile ilgili. Bu tartışılabilir. Eğer TBMM öyle bir irade gösterirse katalog suçları yeniden düzenlenebilir.”