Onlar yılda 5 bin kişinin hayatına mal olan trafik canavarı fırsatçıları...  Piyasadaki adlarıysa kaza çantacıları.
                                    Türkiye genelinde son 3 yıldır türeyen fırsatçılar, trafik kazalarında  hayatını kaybeden ya da sakat kalanlar için trafik sigortasından alınabilen  tazminatlara göz koydu. “Sigortadan tazminat hakkınız var. Bunu almanızı  sağlayalım” diyen fırsatçılar mağdur aileleri dolandırıyor. Kaza çantacıları,  mağdur ailelerin alması gereken milyonlarca liralık tazminatı cebe  indiriyor. 
                                     
                                    Bilinçsizliği fırsat biliyorlar 
                                    Mağdur aileler nasıl dolandırılıyor? Kilit nokta  bilinçsizlik...
                                    Zorunlu trafik sigortası kapsamında trafik kazasında ölüm ya da sakat kalma  durumunda tazminat hakkı var. Buradaki en üst limit 225 bin lira. Sigortadan  alınacak tazminat kazada hayatını kaybeden ya da sakat kalan kişinin geliri,  eğitimi, bakmaktan yükümlü olduğu kişi sayısı, tedavi masrafları gibi kriterlere  göre belirleniyor. Tazminat hakkı ve kriterler hakkında çoğu kişinin bilgi  sahibi olmaması, diğer taraftan sigorta işlemlerindeki uzun prosedür  çantacıların ekmeğine yağ sürüyor. 
                                     
                                    Dedektif gibi iz  sürüyorlar
                                    Bunu fırsat bilen çantacılar, dedektif gibi Türkiye’deki trafik kazalarının  izini sürüyor. Emniyet kayıtlarını, televizyon kanallarını, yerel gazeteleri ve  internet sitelerini saniye saniye takip ediyorlar. Anında kazada ölen ya da  yaralananların kaldırıldığı hastanenin önünde bitiveriyorlar. Cenazelere  katılarak taziyede bulunuyorlar.
                                    Ailelerin güvenini kazanmak için taziyeye gelenleri karşılayıp pilav ve helva  hayırı yapıyorlar. 
                                    Ve uygun bir anda kazada ölen kişinin yakınından  ‘Tazminat hakkınızı ben takip ederim. Yüklü bir tazminat alırız” diyerek noterde  vekâlet alınıyor. Çantacılar aldırdıkları vekâletlerle tazminatların kendi  hesabına yatırılmasını sağlıyor. Piyasada düzgün bir şekilde bu işi yapan az  sayıdaki danışmanlık şirketleri en fazla yüzde 20 komisyon alırken, çantacılar  minimum yüzde 50 komisyon alıyor. Bu tabii insaflı olanları! Büyük bir kısmı ise  önce takip masrafı adı altında bir ön ödeme alıyor ardından da sigorta  şirketinin ödediği tazminatın tamamını alıp ortadan kayboluyor.  
                                     
                                    Ruhsat zorunluluğu gelebilir
                                    Sigorta ve danışmanlık şirketleri duruma el koyması için konuyu hükümete  taşıdı. Hazine Müsteşarlığı, fırsatçıların önüne geçmek için yeni bir düzenleme  hazırlığında. Hasar tasfiye işlemlerini yapan şirketlerin ruhsatlandırılması  gündemde.
                                    Hasar tasfiye şirketleri ile çantacıların farkı ne
                                    Hasar yönetim danışmanlık hizmeti veren kurumsal firmalar, ticaret odalarına  kayıtlı. Adresleri değişmiyor. Profesyonel ekipleri var.
                                    Çantacıların ise çoğu şirket değil. Genelde belirli bir adresleri ve ofisleri  olmuyor.
                                    Kurumsal danışmanlar sadece işlemleri mağdur adına takip etmek için vekâlet  alıyor. Bu hesap tazminatın yatacağı hesabı kapsamıyor. Tazminat doğrudan  mağdurun hesabına yatıyor. Komisyonu tazminat yattıktan sonra mağdur gidip kendi  şirkete ödüyor.
                                    Çantacıların aldığı vekâlet şirketlerin aksine tümünü kapsıyor. Tazminat,  ailelerin değil çantacıların verdikleri hesaplara yatırılıyor.
                                    Hasar yönetim danışmanlık firmaları mağdur aileden tazminat yatmadan hiçbir  ücret talep etmiyor. Yani takip için bir ödeme kabul etmiyor. Ayrıca işleyen  süreçte ‘masraflar’ adı altında ekstra para da talep etmiyor.
                                     Çantacılar ise önce takibi başlatmak için 2 ila 5 bin lira arasında para  istiyor. Süreç için de masraf adı altında çeşitli miktarlarda ödemeler talep  ediyor.
                                    30 bin lira tazminat alıp 5 bin TL verdi
                                     Çantacıların kapısını aşındırdığı kişilerden biri de 3 yıl önce İstanbul  İstoç’ta ağır bir trafik kazası geçiren Kıyafet Erencan... Kazada Erencan, eşi  ve o zaman 3 aylık olan oğulları Mehmet Eren ağır yaralanıyor. Erencan ve eşi  vücutlarındaki kırıklar nedeniyle 3 ay yataktan kalkamıyor. Oğulları Mehmet Eren  ise 15 gün yoğun bakımda kalıyor. Ama beyin kanamasından dolayı oluşan ödem  yüzünden bebek Eren’in ellerinin, ayaklarının tutmadığı ve gözlerinin görmediği  ortaya çıkıyor. Erencan ailesi 3 yıldır oğulları Eren’in iyileşmesi için  mücadele veriyor. Erencan, bu mücadelede kapılarının onlarca fırsatçı tarafından  çalındığını açıklıyor. “Tedavi faturalarınızı verin tazminat hakkınızı arayalım.  Faturalarınızı sigortadan tahsil edelim” diyen kişilerin kazanın üstünden 3 yıl  geçmesine rağmen hâlâ aradığını belirten Can, “Bu tür fırsatçılara paralarını  kaptıran çok kişi gördüğüm için bizi kandıramadılar. Ama 30 bin lira tazminat  alıp mağdura 5 bin lira ödüyorlar. Bu işi avukatlar da yapıyor” diyor.
                                    Ayda 8 milyon lira kazanıyorlar
                                    Zirve Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Mercan da Doğu ve  Güneydoğu Anadolu’da çantacı mağdurlarının sayısında büyük artış olduğunu  söyledi. Mercan, her ilde en az 10 çantacının kaza takibi yaptığını açıkladı.  Özellikle okuma yazma bilmeyen insanların kandırıldığını kaydeden Mercan,  “Morgların önü çantacılarla dolu. Kazanın olduğu yere herkesten önce gidiyorlar.  Çantacıların elinde büyük para dönüyor. Bu rakam aylık 8 milyon liraya yakın. Bu  paranın da büyük bir kısmı çantacıların cebine giriyor. Mağdurların cebine giren  çok küçük bir kısım” dedi.
                                    600 bin lira vaat etti 90 bin TL aldı
                                    Dolandırıcılığın yaşandığı illerden biri de Eskişehir... Ankara Cumhuriyet  Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusu dilekçesinde yer alan bilgilere göre  Eskişehir Mahmudiye ilçesindeki trafik kazası sonrasında kazazade ve ailesiyle  bağlantıya geçen V.Ş. 600 bin lira tazminat alınabileceği vaadinde bulundu. Bu  işlemler için aileyi Eskişehir 8. Noterliği’ne götürerek vekâletname aldı.  V.Ş’nin aileden farklı zamanlarda masraf adı altında 90 bin lira aldığı tespit  edildi. V.Ş adına yapılan tüm ödemelerin dekontları şikâyet dilekçesinde  savcılığa sunuldu. Nitelikli dolandırıcılıktan cezalandırılması talep edilen  V.Ş’nin aile adına hiçbir işlem yapmadığı tespit edildi
                                    Sibel Cingi/Radikal