Birçok mükellef naylon faturayı komisyon ödeyerek temin edip bilerek kullanma yoluna gidiyor. Bazen milyonlarca lira ciroya sahip bir şirketin farkına varmadan çok düşük tutarda sahte fatura kullandığına şahit olunabiliyor. Üstelik şirket yöneticilerinin bu faturalardan haberleri dahi olmuyor.
Mükelleflerin sahteci ilan edilmesi süreci de ayrı bir konu. Bazen bir mükellefin yerinde bulunamaması veya belirli oranda sahte fatura kullanması bile sahteci ilan edilmesi ve bu mükellefin faturalarını kullananların mağdur edilmesi için yeterli olabiliyor. Oysa mükellefler için hayati derecede önem arz eden bu tespit ve kararların çok daha dikkatli yapılması gerekiyor. Maalesef naylon fatura ile mücadele stratejisi bu faturaları düzenleyenlerden çok kullanıcıları cezalandırma şeklinde tezahür ediyor. Bu belgeleri komisyonla satan, gelir elde eden ve bu işi meslek edinenler ciddi müeyyideye tâbi tutul(a)mazken, kullanıcılar çok ağır cezalarla muhatap kalabiliyor. Mal veya hizmeti gerçekten alan, bedelini ödeyen, alış esnasında satıcının beyannamesini gören fakat daha ayrıntılı sorgulama imkânı bulunmayan mükellefler yıllar sonra ortaya çıkan durum sebebiyle cezalandırılıyor.
MALİYE UYGULAMADA NE YAPIYOR?
Cirosuna göre düşük tutarda fatura kullanan mükellefler ve inceleme elemanının o yönde kanaat getirdiği mükellefler tek kat vergi ziyaı cezası ile cezalandırılıyor. Ayrıca bu mükellefler uzlaşmaya girebiliyor. Hatta çoğu zaman bu mükelleflerin sadece KDV indirimleri reddediliyor. Kurumlar veya Gelir Vergisi bakımından bu faturalardaki tutarlar gider olarak kabul ediliyor. Yani bu faturalardaki mal veya hizmetlerin aslında alındığı, bedelinin ödendiği fakat başka birisine ait faturanın kullanıldığı kabul ediliyor. Ancak burada da tutarlı bir standart ortaya konmamış, asıl iş inceleme elemanının yorumuna bırakılmış. Her elemanın yaklaşımı bir olmayınca aynı durumdakilerin farklı muamelelere tâbi tutulması söz konusu oldu. Maliye'nin bu alandaki düzenlemeleri gözden geçirmesi ve herkese eşit uygulanacak standartlar getirmesi gerekiyor.
Mahkemeler genel olarak, mükelleflerin bu şekilde reddedilen faturalarının gider olarak kabul edilmesi gerektiği yönünde karar veriyor. Kararlarda naylon faturaları veren şirket hakkında düzenlenen raporlar üzerine idarece ne gibi işlemler yapıldığı, bu raporlara dayalı olarak komisyon geliri elde etmekten dolayı tarhiyat yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise sonucunun ne olduğu takip ediliyor. Bu raporlarla ilgili yargı kararlarının bulunup bulunmadığı, söz konusu şirketin mükellefiyetinin idarece terkin edilip edilmediği, edilmişse dava konusu yapılıp yapılmadığına bakılıyor. Ayrıca davacıya fatura düzenlediği dönemlerde, Katma Değer Vergisi beyannamelerini verip vermediği, adına KDV tarhiyatı yapılmış ise bu konuda yargı kararı bulunup bulunmadığı hususları ayrıntılı olarak araştırılmadan giderlerin reddedilmemesi gerektiği ifade ediliyor.
Naylon faturayla karşılaşanlar ne yapmalı?
- Naylon fatura kullanmış fakat henüz inceleme geçirmemiş olanlar hapis cezasından kurtulmak ve bu sıkıntılı süreci yaşamamak için bu faturaları hesaplarından çıkarabilir.
- Fatura sahipleri düzeltme beyannameleri düzenlemeli. Düzeltme beyannameleri daha önce verilen beyannamelerde kendiliğinden vergi çıkana kadar verilmeli. Normal beyanlarda vergi çıkmıyorsa, son ay verilen beyannameye kadar düzeltme beyannamesi verilmek zorunda. Bu düzeltmelerde ortaya vergi çıkarsa pişmanlık hükümleri doğrultusunda pişmanlık zammı ödenir.
- Alınan mal ve hizmet faturaları sebebiyle sorun yaşamak istemiyorsanız, mükellefiyetinden emin olduğunuz kişilerle iş yapmaya özen gösterin.
- Tanımadığınız kişilerin vergi beyanlarını sorgulamaya, ödemeleri bankalar üzerinden yapmaya, yapılan işlemleri kayıtlara bu şekilde geçmeye gayret edin.
- Muhasebecilerin ve personelin naylon fatura konusunda bilgilendirilmesi ve uyarılması önemli bir konu.
|