Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  Türklerin gelecek endişesi yok ki
 


 
Biz Türklerin gelecek endişesi yok ki
  Funda Özkan   funda.ozkan@aksam.com.tr 28 Aralık 2011 Çarşamba  
Yeni yıl yaklaşıyor, dün bir yaş daha aldım, son günlerin modası virüs geldi beni buldu, 10 gündür sağ kulağım duymuyor gibi kendi dertlerimle uğraşırken, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın açıklamasıyla mutluluk denizlerine yol aldım.
'Türkiye'de çalışan kişilerin gelecek endişesi yok. Bunun verdiği güven sayesinde belki tasarruf oranımız düşük.'
Türk milletinin borçla yaşamasının nedeni 'gelirinin, giderlerini karşılamıyor olması' değilmiş. Neymiş, gelecekten ümitliyiz ya o yüzden tasarruf dahi etmiyoruz.
Hürriyet Ankara Temsilcisi Metehan Demir'in tanımlamasıyla 'Türk insanının kişisel sergisi', cüzdanlarındaki kredi kartlarının çokluğu ve 5-10 kredi kartıyla borçlarını çevirmeye çalışmasının nedenini de öğrendik.
Bu arada bu mutluluğu yaşamayıp, limon sıkanlar da var. Misal mi? Biri 'Herkesi kendileri gibi sanıyor' demiş. Bir başkası 'Aynı Türkiye'den mi bahsediyoruz, pardon?' diye şaşkınlığını dile getirmiş.
Bir diğeri 'Gelecekten bir beklentimiz kalmadı ki endişemiz olsun' demiş. Biri de 'Gelecekten endişe ne laf sayın bakanım, kabus gibi korkumuz var' demiş.
Gençler niye en çok işsizliği konuşuyor ki!
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan gelecekten endişemiz olmadığını söylediğine göre, gençlerin hayatındaki birinci gündemin 'işsizlik' olması da tuhaf, değil mi?
Araştırmayı bir Türk şirketi de yapmamış. BBC adına GlobeScan adlı araştırma kuruluşu, 23 ülkede insanlara sormuş. Araştırma sonucunda deniliyor ki, 'Gana, Meksika, Nijerya ve Türkiye'de işsizlik sorununun sokaktaki adamın gündeminde olduğu ülkeler arasında yer alıyor. Bu ülkelerde katılımcıların yüzde 30'undan fazlası, işsizlik meselesini, anketin yapıldığı günün bir ay öncesini kapsayan dönemde yakınlarıyla konuştuklarını söylüyor.
Sokaktaki insanın ikinci gündem maddesi ise ülkesine ve bölgesine göre değişiyor. Latin Amerika'da 'şiddet'ken, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bir takım ülkelerde 'yolsuzluk'muş. Bu yolsuzluk konusuna da çok şaşırdım. Medyada uzun bir dönemdir tek bir 'yolsuzluk' dosyasının açıldığını gördünüz mü?
Sosyal Güvenlik reformu millet için
Milletvekillerinin gece yarısı kararıyla emekli maaşlarını artırmasına yönelik 'hak, adalet' eleştirilerine, işin uzmanı Ali Tezel çok somut bir pencereden bakıyor. Bakın ne diyor? (Dediklerini kulağım duymadığı için yazılı gönderdi, sağ olsun!)
l1 Ekim 2008 günü yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Reformu ile çalışanlar, buna vekiller de dahil eski işe giren-yeni işe giren diye ayrıma tabi tutuldu. 1 Ekim 2008 gününden önce işe girenlerin emekli aylıkları eski kanuna, 1 Ekim 2008 gününden sonra işe girenlerin emekli aylıkları da yeni kanuna göre hesaplanacaktı.
 
l Bu durumda eski SSK'lı bin TL emekli aylığı alırken, yeni SSK'lı 65 yaşında emekli olacak ve 292 TL, eski esnaf 800 lira, yeni esnaf 292 lira emekli maaşı alacak.
l Eski vekil 5 bin lira yeni vekil bin 200 lira, eski albay 3 bin lira yeni albay 800 lira, eski genelkurmay başkanı 5 bin lira, yeni genelkurmay başkanı bin 200 lira, eski memur 975, yeni memur 400 lira alacak.
 
1 Ekim 2008 Sosyal Güvenlik Reformu, milletvekillerinin son operasyonuyla delinmiş oldu. Milletvekilleri önce eski-yeni ayrımını kaldırıp emekli aylıkları 5 bin TL'ye eşitledi. Sonra bir önerge daha geldi burada vekil emekli aylıklarını '5 bin liradan 8 bin 40 liraya çıkaralım' dediler.
Demek ki her türlü reform biz millet için, vekiller için değil.
Akşam

 
 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 2037701 ziyaretçi (4473721 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol