Topuk kanının uzun yolculuğu
İZMİR (İHA) - Yenidoğanların topuklarından alınan kanla bebekleri aileleri ve toplum sağlığını olumsuz etkileyen metabolik hastalıkların önüne geçiliyor. Hayati öneme sahip kanlar bebeklerin topuklarından alındıktan sonra ise titiz ve uzun bir çalışma sürecinde inceleniyor.
Yenidoğanların topuklarından doğduktan 48 saat sonra alınan kan örnekleri bebeklerin gelecekleri için büyük önem taşıyor. Yenidoğan tarama programı kapsamında incelenen topuk kanlarıyla tanı konmadığı takdirde zeka geriliği, kas hastalıkları, hiperaktivite ve epilepsi gibi olumsuzlukların önüne geçiliyor. Sağlık Bakanlığı tarafından uygulamayan konan ve İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'nde de ücretsiz gerçekleştirilen yenidoğan tarama programı sayesinde bebeklerde hipotiroidi ve fenilketonüri hastalıklarının olup olmadığına bakıldığını belirten İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Şubesi Müdürü Dr. Serap Gönenç, bebeklerin topuk kanlarının doğumdan 48 ila 72 saat sonra alımsının şart olduğunu söyledi.
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Ana ve Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Şubesi'ne gelen kanların ısı ve ışıktan korunmalarını sağlayan özel ambalajlarda haftada iki defa İstanbul Refik Saydam Hıfzısıhha Merkezi Başkanlığı'na gönderildiğini belirten Dr. Gönenç, kanların gönderilmesinin ardından şüphe duyulması halinde bebeklerden birkaç defa kan alındığını dile getirdi. Merkezden tekrar kan örneği istenildiği takdirde ailelerin kliniklere yönlendirildiğini belirten Dr. Gönenç, bebeklerin ve ailelerin geleceğinin kararmaması için gerçekleştirdikleri çalışmaların kimi zaman ailelerin hataları nedeniyle yarıda kalabildiğini söyledi. Ailelerin bu süreçte İl Sağlık Müdürlüğü ile sürekli iletişim halinde bulunmalarının önemine değinen Dr. Gönenç, "Bebekten alınan kanda şüphe görülmesi halinde bu işlem uzun ve titizlik isteyen bir çalışma haline geliyor. Bizler tekrar istenen kan için aileye ulaşmaya çalışırken ailenin verdiği iletişim bilgilerinde yanlışlık olabiliyor. Kan alımı için 48 saat idealdir ancak şüphe duyulursa bu durum kesinlik kazanana kadar kan alınabiliyor. Bu nedenle burada ailelerin çok duyarlı davranması gerekiyor" dedi.
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'nün çalışmalarıyla şimdiye kadar İzmir'de 455 civarında hipotiroid, 8 civarında da fenilketonüri vakasının önüne geçildiğini ifade eden Dr. Gönenç, "Yenidoğanlar için yapılan taramalarda erken tanının konması çok önemli. Yeter ki kan zamanında alınmış olsun ve gönderilsin. Bu sebeple ulaşamadığımız aileler olduğunda zaman zaman emniyetle ortak çalışıyoruz. Yeni bebek sahibi olan ailelerin bu süreçte bize kendilerine en iyi şekilde ulaşabileceğimiz adres ve telefon numaralarını vermeleri çok önemli. Tanı konursa tedavi çok kolay. Önlenmesi çok kolay hastalıklar ancak önlenmezse faturası çok ağır oluyor." dedi. Her ailenin mutlaka topuk kanı örneğini vermesi gerektiğine dikkat çeken Gönenç, doğduktan sonra fiziksel anlamda sağlıklı görünüyor diye bebeklerini doktora götürmeyen ailelerin büyük bir risk aldıklarının altını çizdi.
|