İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi, bir ayda 25 bin dakika konuştuğu ''Her yöne sınırsız'' tarifeli telefon hattına 7 bin 500 TL'lik fatura gelen ve hattı kapatılan tüketicinin sadece tarife tutarı olan 66,70 TL ödemesini kararlaştırdı.
İstanbul 1. Tüketici Mahkemesine dilekçe veren Oktay Karaaslan, 20 Şubat 2009 tarihinde bir GSM şirketinden aldığı ''Her yöne sınırsız'' tarifeli hattına, 10 Haziran 2009 son ödeme tarihli 7 bin 576 TL borç bildirisi geldiğini belirtti.
Dilekçesinde, GSM şirketinin bu tarifesinin 66,70 TL olduğunun altını çizen Karaaslan, fatura geldikten sonra şirketi arayıp yüksek miktarda faturanın nedenini sorduğunu ve kendisine cevaben ''Tarife 10 bin dakika limitlidir. 25 bin dakika konuştuğunuz için 10 bin dakikadan sonraki konuşma faturaya yansıdı'' denildiğini ifade etti.
Karaaslan dilekçesinde, ''Tarife 10 bin dakikayla sınırlıysa neden 'her yöne sınırsız' diyorlar veya neden ben konuştukça kalan miktarı bildirmiyorlar?'' sorusunu sorarak, şirketin bütün reklamlarda ''konuşmada sınır olmadığı'' şeklinde reklam yaptığını hatırlattı.
Bir arkadaşında da aynı şirketin ''Her yöne 150 dakika sınırsız'' hattı bulunduğunu ve arkadaşının ayda 20 TL ödediğini belirten Karaaslan, ''Benim faturamın tarife kısmında, tarifemin adı 'her yöne sınırsız' yazıyor'' diyerek, 66,70 TL'den fazla olan faturanın iptaline karar verilmesini talep etti.
''TARİFE VE ŞARTLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILABİLİR''
Dava dilekçesine karşılık mahkemeye cevap dilekçesi sunan GSM şirketinin avukatı Nejat Aday, şirket reklamlarının yanıltıcı olduğuna dair davacı beyanlarının kabulüne olanak olmadığını, reklamlardaki ifadenin tüketicilerin dikkatini çekmeyi amaçladığını ve reklamlardaki her sloganın tüketiciyi yanılttığının kabulü halinde ayçiçek yağının uçurmaması gibi sıra dışı taleplerle davalar açılacağını ifade etti.
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 13. maddesi ve telekomünikasyon sektöründe Tüketici Hakları Yönetmeliği'nin 12. maddesi gereği telefon operatörlerine tarife ve şartlarda değişiklik yapabilme yetkisi tanındığını anlatan Aday, bu nedenle açılan davanın reddi gerektiğini dile getirdi.
Dava konusu hattın 20 Şubat 2009'da abonelik sözleşmesine istinaden ''Bireysel faturalı her yöne özgürlük'' tarifesinden açıldığını ve hattın 29 Mayıs 2009'da şirketin sistemlerinde iptal edildiğini kaydeden Aday, yapılan incelemelerde davacı Oktay Karaaslan'ın 23 Nisan-22 Mayıs tarih aralığını kapsayan Mayıs 2009 dönem faturasında, kendi operatörü, diğer operatörler, sabit hatlar ve müşteri hizmetlerine toplam 25 bin 482 dakika 13 saniye arama yaptığını ifade etti.
Söz konusu tarifede yurt içi her yöne sınırsız konuşma süresinin sağlandığını aktaran avukat Aday, tarifede sohbet hatları ve özel hatlara yapılan aramaların ücretsiz görüşme içerisinde sayılmadığını ve bu aramaların ayrıca ücretlendirildiğini kaydetti.
TEK GÖRÜŞMEDE ARALIKSIZ 10 BİN DAKİKA
Davacının ''Her yöne sınırsız'' süresi olan 10 bin dakikanın aşıldığı ve toplamda 25 bin 482 dakika 13 saniye arama yapıldığının tespit edildiğini belirten Aday, davacının 10 bin dakikayı aştığını ve aşan kısmın da tarifeye uygun olarak ücretlendirildiğini öne sürdü.
Avukat Aday, dava konusu hatla 3 Mayıs 2009'da saat 19.27'de yapılan görüşme sırasında 10 bin dakikalık sürenin aşıldığını ve bu süreden sonra yapılan aramaların ''Her yöne sınırsız'' tarifesi koşullarına uygun ücretlendirildiğini dile getirerek, davanın reddedilmesini talep etti.
MAHKEMENİN KARARI
Davayı karara bağlayan İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi hakimi Dursun Kaya, dosyaya sunulan delillere göre davacının ''Her yöne sınırsız'' tarifesine abone olduğunun tartışılmayacağını ve davalı şirketin bu tarifenin aylık ücretini de 66,70 TL olarak ilan etmesi nedeniyle, kampanyanın isminden de anlaşılacağı gibi o tarihten itibaren herhangi bir üst limit konulmadığının da açıkça görüldüğünü ifade etti.
Hakim Kaya, davacı tüketicinin bu kampanya kapsamında abone olarak telefonuyla sürekli görüşmeler yaptığının görüldüğünü ve bir aylık sürenin büyük bir bölümünün telefonda görüşme yapılarak geçirildiğini anlatarak, tüketicinin bu kampanyayı kötüye kullandığının anlaşılmasına rağmen davalı şirketin bir kampanya başlattığı, bununla ilgili reklamlar ve ilanlar yaptığı ve taahhüdünü yerine getirmesi gerektiğini bildirdi.
''Satıcı şirketin açık taahhütleri karşısında tüketicinin kötü niyetli hareket etmesinin bir önemi bulunmamaktadır. Zira davalı şirketin reklam ve ilanları tüketiciye bu hattı sınırsız şekilde kullanma olanağı sağlamıştır'' ifadelerini kullanan Hakim Kaya, bu durum karşısında tüketicinin taleplerinin haklı olduğunu belirterek, tüketiciye gönderilen 7 bin 576 TL'lik faturanın 66.70 TL'den fazla kısmının iptaline karar verdi. (A.A.)