Ambalajlanmış gıdalardaki tehlike
19 Şubat 2010 Cuma 15:31
Ambalajlanmış gıdalardaki 4 zararlı maddenin kalp, şeker hastalığı riskini artırdığını ve tansiyonunuzu ve kolesterolünüzü yükselttiğini biliyormuydunuz.
Yüksek fruktozlu mısır şurubu: Geleneksel tatlandırıcılarla karşılaştırılınca, yüksek fruktozlu mısır şurubu daha güçlü bir tatlandırıcıdır. Amerika'da insanlar bir yılda yiyecek ve içeceklerde bulunan şuruptan yaklaşık 28,5 kilogram tüketiyorlar. Yüksek fruktozlu mısır şurubu, özellikle gazlı içeceklerde, meyve sularında, hazır bisküvi, kek, kraker gibi atıştırmalıklarda, dondurma, meyveli yoğurt gibi süt ürünlerinde, reçellerde, hazır helva, pasta, tatlı sanayiinde kullanılıyor.
Araştırmalar, bu sıvı tatlandırıcının insan metabolizmasını altüst ettiğini, kalp ve şeker hastalığı riskini artırdığını gösteriyor. Araştırmacılar, yüksek fruktozlu mısır şurubunun kimyasal yapısının aşırı yemeye neden olduğunu söylüyorlar. Bu tatlandırıcı, karaciğeri daha fazla kalbi tehdit eden trigiliseridleri kan dolaşımına pompalamaya itiyor. Ayrıca, fruktoz vücudun krom rezervlerini yok ediyor. Krom sağlıklı insülin, kolesterol ve kan şekeri seviyesi için önemli bir mineraldir.
Aldığınız gıdaların etiketlerinde mısır şurubu olup olmadığını kontrol edin.
Reader's Digest dergisinde yer alan habere göre, Amerikan halkının yiyecek masraflarının yüzde 90'ı besin değeri alınmış, katkı maddeleriyle doldurulmuş işlenmiş gıdalara ayrılıyor. Maalesef, birçok işlenmiş gıda tatlandırıcılar, tuzlar, yapay aromalar, yağlar, renklendiriciler, doku değiştiren kimyasallar ve koruyucularla doludur. İşlenmiş gıdaların çözünebilir lif, antioksidanlar ve iyi yağlar gibi kalbinizi koruyan ve doğa tarafından verilen besin değerleri çıkarılıyor.
İşte işlenmiş gıdalarda aramanız gereken 4 büyük zararlı içerik:
Trans yağlar: Kızartma türü yiyeceklerde, tatlı çöreklerde, tart, pasta, bisküvi, pizza hamuru, hamur işi, kraker, bazı margarinler, katı yağlar ve birçok fırınlanmış yiyecekte bulunan trans yağların ucuz ve sağlıklı alternatifli olarak hindistan cevizi yağını kullanabilirsiniz. Araştırmalar, trans yağların kalbiniz için doymuş yağlardan 2 kat daha tehlikeli olduğunu gösterdi. Her yıl trans yağlar tahminen 30 bin ile 100 bin arasında kalp hastalığı nedeniyle erken ölüme yol açıyor.
Trans yağlar kalbiniz için doymuş yağlardan daha kötü, çünkü kötü kolesterol seviyenizi artırıyor ve iyi kolesterolünüzü düşürüyor. Bu damarlarınız için iki kat dert anlamına geliyor. Trans yağlar ayrıca damar tıkanmasına neden olan lipoproteinler ve trigliseridlerin seviyesini artırıyor.
Trans yağlar yerine sağlıklı yağlar tüketerek kalp krizi riskinizi yüzde 53 oranında azaltabilirsiniz.
Arıtılmış tahıllar: Beyaz ekmeği, şekerli az lifli gevrekleri, beyaz pirinci veya beyaz hamur işini tercih etmek kalp krizi riskinizi yüzde 30'a kadar artırıyor. Bu tahıllar yüksek kolesterol, yüksek kan basıncı, kalp krizleri, insülin direnci, şeker hastalığı ve göbek yağı için risk oranını artırıyor.
En az 7 büyük araştırma, daha çok tam tahıl (kahverengi ekmek, tam tahıllı kahvaltılık gevrek, patlamış mısır, pişmiş yulaf, kahverengi pirinç, kepek, bulgur) tüketen kadın ve erkeklerin yüzde 20 ve yüzde 30 daha az kalp hastası olduklarını gösterdi. Tam tersi olarak ise arıtılmış tahıllar tüketenlerde ise daha fazla kalp krizi, insülin direnci ve yüksek kan basıncı görüldü.
Ambalajlanmış tahıl ürünlerinin etiketindeki içindekiler bölümünü okuyun. Lif miktarı porsiyon başına en az 3 gram olmalı.
Tuz: Beslenmemizdeki sodyum oranının dörtte üçü tuzdan gelmiyor. Bunlar konserve sebzeler, fast-food hamburgerler, pastırma, jambon, salam gibi konserve etlerde ya da hazır çorbalar gibi işlenmiş gıdalarda gizli.
Süt, bazı içme suları, pancar, kereviz gibi işlenmemiş gıdalarda doğal olarak biraz sodyum bulunuyor. Ancak, bu iyi bir şey. Çünkü yaşam için sodyum gerekli. Bu kan basıncınızı, vücudun su dengesini düzenlemeye, sinir impulslarını iletmeye, kas yapmaya yardım ediyor. Tat, koku ve dokunma duyularınızı düzgün olarak çalışmasını sağlıyor.
Vücudunuzun ihtiyacından fazla tuz yerseniz, vücudunuz kan dolaşımınızdaki fazla tuzu seyreltmek için sıvıyı tutar. Bu kan hacmini artırır ve kalbinizi zorlar. Aynı zamanda damarlarınızı ve toplardamarınızı daraltır. Böylece kan basıncınız da yükselir.
Günde en fazla 1,500 miligram tuz tüketmelisiniz. Bu oran yaklaşık çay kaşığının dörtte üçü kadardır. Yaşlı insanların daha az tuz tüketmesi öneriliyor. 50 yaş ve üzerindekiler günde 1,300 mg; 70 yaş ve üzerindekilerin ise günde 1,200 gram tuz tüketmeleri gerekiyor.
Yüksek fruktozlu mısır şurubu: Geleneksel tatlandırıcılarla karşılaştırılınca, yüksek fruktozlu mısır şurubu daha güçlü bir tatlandırıcıdır. Amerika'da insanlar bir yılda yiyecek ve içeceklerde bulunan şuruptan yaklaşık 28,5 kilogram tüketiyorlar. Yüksek fruktozlu mısır şurubu, özellikle gazlı içeceklerde, meyve sularında, hazır bisküvi, kek, kraker gibi atıştırmalıklarda, dondurma, meyveli yoğurt gibi süt ürünlerinde, reçellerde, hazır helva, pasta, tatlı sanayiinde kullanılıyor.
Araştırmalar, bu sıvı tatlandırıcının insan metabolizmasını altüst ettiğini, kalp ve şeker hastalığı riskini artırdığını gösteriyor. Araştırmacılar, yüksek fruktozlu mısır şurubunun kimyasal yapısının aşırı yemeye neden olduğunu söylüyorlar. Bu tatlandırıcı, karaciğeri daha fazla kalbi tehdit eden trigiliseridleri kan dolaşımına pompalamaya itiyor. Ayrıca, fruktoz vücudun krom rezervlerini yok ediyor. Krom sağlıklı insülin, kolesterol ve kan şekeri seviyesi için önemli bir mineraldir.
Aldığınız gıdaların etiketlerinde mısır şurubu olup olmadığını kontrol edin.
|
Reader's Digest dergisinde yer alan habere göre, Amerikan halkının yiyecek masraflarının yüzde 90'ı besin değeri alınmış, katkı maddeleriyle doldurulmuş işlenmiş gıdalara ayrılıyor. Maalesef, birçok işlenmiş gıda tatlandırıcılar, tuzlar, yapay aromalar, yağlar, renklendiriciler, doku değiştiren kimyasallar ve koruyucularla doludur. İşlenmiş gıdaların çözünebilir lif, antioksidanlar ve iyi yağlar gibi kalbinizi koruyan ve doğa tarafından verilen besin değerleri çıkarılıyor.
İşte işlenmiş gıdalarda aramanız gereken 4 büyük zararlı içerik:
Trans yağlar: Kızartma türü yiyeceklerde, tatlı çöreklerde, tart, pasta, bisküvi, pizza hamuru, hamur işi, kraker, bazı margarinler, katı yağlar ve birçok fırınlanmış yiyecekte bulunan trans yağların ucuz ve sağlıklı alternatifli olarak hindistan cevizi yağını kullanabilirsiniz. Araştırmalar, trans yağların kalbiniz için doymuş yağlardan 2 kat daha tehlikeli olduğunu gösterdi. Her yıl trans yağlar tahminen 30 bin ile 100 bin arasında kalp hastalığı nedeniyle erken ölüme yol açıyor.
Trans yağlar kalbiniz için doymuş yağlardan daha kötü, çünkü kötü kolesterol seviyenizi artırıyor ve iyi kolesterolünüzü düşürüyor. Bu damarlarınız için iki kat dert anlamına geliyor. Trans yağlar ayrıca damar tıkanmasına neden olan lipoproteinler ve trigliseridlerin seviyesini artırıyor.
Trans yağlar yerine sağlıklı yağlar tüketerek kalp krizi riskinizi yüzde 53 oranında azaltabilirsiniz.
Arıtılmış tahıllar: Beyaz ekmeği, şekerli az lifli gevrekleri, beyaz pirinci veya beyaz hamur işini tercih etmek kalp krizi riskinizi yüzde 30'a kadar artırıyor. Bu tahıllar yüksek kolesterol, yüksek kan basıncı, kalp krizleri, insülin direnci, şeker hastalığı ve göbek yağı için risk oranını artırıyor.
En az 7 büyük araştırma, daha çok tam tahıl (kahverengi ekmek, tam tahıllı kahvaltılık gevrek, patlamış mısır, pişmiş yulaf, kahverengi pirinç, kepek, bulgur) tüketen kadın ve erkeklerin yüzde 20 ve yüzde 30 daha az kalp hastası olduklarını gösterdi. Tam tersi olarak ise arıtılmış tahıllar tüketenlerde ise daha fazla kalp krizi, insülin direnci ve yüksek kan basıncı görüldü.
Ambalajlanmış tahıl ürünlerinin etiketindeki içindekiler bölümünü okuyun. Lif miktarı porsiyon başına en az 3 gram olmalı.
Tuz: Beslenmemizdeki sodyum oranının dörtte üçü tuzdan gelmiyor. Bunlar konserve sebzeler, fast-food hamburgerler, pastırma, jambon, salam gibi konserve etlerde ya da hazır çorbalar gibi işlenmiş gıdalarda gizli.
Süt, bazı içme suları, pancar, kereviz gibi işlenmemiş gıdalarda doğal olarak biraz sodyum bulunuyor. Ancak, bu iyi bir şey. Çünkü yaşam için sodyum gerekli. Bu kan basıncınızı, vücudun su dengesini düzenlemeye, sinir impulslarını iletmeye, kas yapmaya yardım ediyor. Tat, koku ve dokunma duyularınızı düzgün olarak çalışmasını sağlıyor.
Vücudunuzun ihtiyacından fazla tuz yerseniz, vücudunuz kan dolaşımınızdaki fazla tuzu seyreltmek için sıvıyı tutar. Bu kan hacmini artırır ve kalbinizi zorlar. Aynı zamanda damarlarınızı ve toplardamarınızı daraltır. Böylece kan basıncınız da yükselir.
Günde en fazla 1,500 miligram tuz tüketmelisiniz. Bu oran yaklaşık çay kaşığının dörtte üçü kadardır. Yaşlı insanların daha az tuz tüketmesi öneriliyor. 50 yaş ve üzerindekiler günde 1,300 mg; 70 yaş ve üzerindekilerin ise günde 1,200 gram tuz tüketmeleri gerekiyor.
|