Diyanet'te, 28 Şubat sürecinde personelin fişlendiği yönündeki iddiaları, dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz yalanlarken, Milat iddiaları doğrulayan belgeleri geçen yıl yayınlamıştı. Genelkurmay Psikolojik Harekât Dairesi Faaliyetleri Raporunda "M. Nuri Yılmaz sık denilecek oranda Genelkurmay'a geliyor. Konuşmaları Daire tarafından hazırlanıyor" deniliyor.
ASLAN DEĞİRMENCİ / ANKARA-
16 PERSONELE “İRTİCACI” FİŞLEMESİ!
Dönemin Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan sorumlu Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan imzalı dosyada, Diyanet İşleri Başkanlığı üst yönetiminde görevli 16 ismin 'irticacı' diye kayıt altına alınarak, mağdur edildiği anlaşılıyor. Din Eğitim Dairesi Başkanının da fişlendiği görülen dosyada, çocuklara getirilen Kur'an Kursu yasağı hakkında tedbir almadığı için görevden alındığı ifade ediliyor.
Diyanet'in 28 Şubat sürecinde askerlerle işbirliği halinde çalıştığı, personele yönelik takip ve fişleme faaliyetleri yapıldığı gibi iddialara dönemin Diyanet İşleri Eski Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, “O süreçte asla fişleme yok, tasfiye edilen kimse yok, tarafımızca kapatılan bir tek Kur'an kursu yok” şeklinde yanıt verdi.
ANKA ajansa yaptığı açıklamalarda Yılmaz ayrıca, “Sadece ithamlar var. Birileri 'yandaşlık' cezbesine tutulup, kaş yaparken göz çıkarmış” diyerek kendini savunurken, Milat iddiaları doğrulayan Yılmaz’ı yalanlayan belgeleri geçen yıl yayınlamıştı.
Karargâh farklı diyor
Genelkurmay'a bağlı olarak Psikolojik Harekat Dairesi ismiyle faaliyet yürüten ve deşifre olunca Bilgi Destek Komutanlığı adını alan daireye ait raporlar dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz’ı yalanlıyor. Dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz'ın "Kuran'ın yeniden tercüme edilmesi gerektiği" gibi çıkışların kendileri tarafından sağlandığının belirtildiği Genelkurmay Harekât Başkanlığı’na bağlı olan Psikolojik Harekât Dairesi Faaliyetleri Raporunda "Mehmet Nuri Yılmaz sık denilecek oranda Genelkurmay'a geliyor. Konuşmaları Psikolojik Harekat Dairesi tarafından hazırlanıyor" deniliyor.
İşte fişlemeler
Öte yandan “Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu” ile Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılan ortak çalışma sonucunda da din görevlilerinin fişlendiği görülüyor. Üst yönetim hakkında yapılan araştırmalara yer verilen dosyada, bazı isimlerin yanına, “Milli Görüş yanlısı olduğu kanaati yaygınlık kazandığından görevden alınarak başka bir göreve atanması için gerekli yasal prosedür başlatılmıştır” deniliyor.
Bu mağduriyet değil mi?
Din Eğitim Dairesi Başkanının da fişlendiği görülen dosyada, çocuklara getirilen Kur’an Kursu yasağı hakkında tedbir almadığı için görevden alındığı ifade ediliyor. Din Eğitimi Dairesi Başkanlığı hakkında skandal dosyada şu ifadelere yer verildiği görülüyor: “Kur’an Kursları hakkında yeterli tedbir ve önlemi almadığı, bundan dolayı ilgilileri zor durumda bıraktığı için, Din Eğitim Dairesi Başkanlığı görevinden alınarak başka bir göreve atanmasının uygun olacağı ifade edilmiştir. Din Eğitim Dairesi Başkanlığı görevinden alınarak başka bir göreve atanması için gerekli yasal prosedür başlatılmıştır” ifadelerine yer veriyor.
Başka bir fişleme
Diyanet İşleri Başkanlığı Teftiş Kurulu Üyesi bir Başmüfettiş’i de Başbakanlık Uygulamayı Takip ve Koordinasyon Kurulu tarafından yargısız infaza tabi tutulmuş. Başmüfettiş hakkında yer alan bilgi notunda, “Adı geçenin “Fethullah Gülen yanlısı nurcu olduğu ve bu cemaatin toplantılarına sık sık katıldığı” hususu yaygınlık kazandığından Teftiş Kurulu Üyeliğinden alınarak başka bir göreve atanması için gerekli yasal prosedür başlatılmıştır” deniliyor.
******
******