Üsame KARAKIŞ'ın haberi...

Emekli hakim Nusret Çiçek, eşiyle birlikte bir sünnet düğününe katılmak üzere gittiği Ankara Akıncı 4. Jet Üssü'nde ‘başörtüsü zulmüyle' karşı karşıya kaldı. Nusret Çiçek'in eşi başörtüsünden dolayı içeri alınmadı.
Skandal olayı emekli hakim Nusret Çiçek, şöyle anlattı: “Akıncı 4. Jet Üssü'nde görevli bir tanıdığın sünnet düğününe davetli olarak eşimle beraber gittik. Lojmanların girişinde durdurdular. ‘Emir var, hanımefendi başındaki örtüyü ‘tavşankulağı' gibi bağlamazsa içeri alamayız' dediler. Bu sözlere çok şaşırdım. Bizi davet eden müvekkilim de böyle söylenilince telaşa kapıldı, utandı. Dedim ki, ‘Bakın biz sizin ne eşinizin, ne de çocuklarınızın kıyafetlerine karışmayız, siz neden örtülülere karışırsınız? Hem de bu tip bir müdahale yanlıştır.' Onlar da, ‘Emir öyle' dediler. Nasıl emirse, eşimin başındaki örtüye karışıyor da, beline kadar çıplak gezenlere söyleyecek hiçbir şey bulamıyor? Müvekkilim düğünün orduevinde değil de kafeteryada olacağı için sorun çıkmaz demişti. Ama dediği gibi olmadı. Kafeteryaya bile almadılar. Ben devletim için yıllarca saçımı ağarttım. Şimdi beni içeri almıyorlar. Çok onur kırıcı bir durum.”

"ASKERİ YIPRATANI TESPİT ETMELİYİZ"
“Bu askeri kim yıpratıyor önce onu bulmalıyız” diyen Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her kurumda olduğu gibi ordumuzda da çürükler var. Bunlar, kafaları Roma'dan kalma çürükler. Bu çürükler orduyu yıpratarak sıkıntı oluşturuyorlar. Geçmişte bunun örneğini çok gördük. Namaz kıldıkları için ordudan atılan yüzlerce subayımız var. Onları, hem vatan müdafaasından hem de işinden gücünden ettiler. Ordu bizim ordumuz, kesinlikle yıpratılmasını istemeyiz. O yüzden kim suçluysa derhal ortaya çıkarılmalı. Yoksa bunun sonucunda çok daha büyük sıkıntılar yaşanacak. Evladı şehit olan annelerimizi bile başı örtülü olduğu için garnizona almıyorlar. Böyle vahim bir durum olabilir mi?”

“ORDU PEYGAMBEROCAĞI AMA…”
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un, ‘Ordu Peygamber Ocağıdır' sözlerini de eleştiren Çiçek, “Ordu Peygamber Ocağı ama Peygamber'in ümmeti oraya giremiyor. Devletine, milletine yıllarını veren bir emekli hakimi aynı devletin askeri, ‘eşi başörtülüdür' diye askeri lojmanlardaki kafeteryaya almıyor. Bu, çok onur kırıcı bir durum, kendi ülkemizde, kendi bayrağımızın altında tabi tutulduğumuz muameleye bakın. Saçımızı başımızı ağarttık, ama saplantı haline gelen ideolojik birtakım kafalar bizi potansiyel suçlu gibi gördüler. Biz bugün başımızı yere eğerek geri döneriz ama yarınlarda torunlarımız başları dik ve de mağrur bu kapılardan içeri girecekler, bunu hiç kimse unutmasın” diye konuştu.

VAKİT

Üsame KARAKIŞ'ın haberi...

Emekli hakim Nusret Çiçek, eşiyle birlikte bir sünnet düğününe katılmak üzere gittiği Ankara Akıncı 4. Jet Üssü'nde ‘başörtüsü zulmüyle' karşı karşıya kaldı. Nusret Çiçek'in eşi başörtüsünden dolayı içeri alınmadı.
Skandal olayı emekli hakim Nusret Çiçek, şöyle anlattı: “Akıncı 4. Jet Üssü'nde görevli bir tanıdığın sünnet düğününe davetli olarak eşimle beraber gittik. Lojmanların girişinde durdurdular. ‘Emir var, hanımefendi başındaki örtüyü ‘tavşankulağı' gibi bağlamazsa içeri alamayız' dediler. Bu sözlere çok şaşırdım. Bizi davet eden müvekkilim de böyle söylenilince telaşa kapıldı, utandı. Dedim ki, ‘Bakın biz sizin ne eşinizin, ne de çocuklarınızın kıyafetlerine karışmayız, siz neden örtülülere karışırsınız? Hem de bu tip bir müdahale yanlıştır.' Onlar da, ‘Emir öyle' dediler. Nasıl emirse, eşimin başındaki örtüye karışıyor da, beline kadar çıplak gezenlere söyleyecek hiçbir şey bulamıyor? Müvekkilim düğünün orduevinde değil de kafeteryada olacağı için sorun çıkmaz demişti. Ama dediği gibi olmadı. Kafeteryaya bile almadılar. Ben devletim için yıllarca saçımı ağarttım. Şimdi beni içeri almıyorlar. Çok onur kırıcı bir durum.”

"ASKERİ YIPRATANI TESPİT ETMELİYİZ"
“Bu askeri kim yıpratıyor önce onu bulmalıyız” diyen Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her kurumda olduğu gibi ordumuzda da çürükler var. Bunlar, kafaları Roma'dan kalma çürükler. Bu çürükler orduyu yıpratarak sıkıntı oluşturuyorlar. Geçmişte bunun örneğini çok gördük. Namaz kıldıkları için ordudan atılan yüzlerce subayımız var. Onları, hem vatan müdafaasından hem de işinden gücünden ettiler. Ordu bizim ordumuz, kesinlikle yıpratılmasını istemeyiz. O yüzden kim suçluysa derhal ortaya çıkarılmalı. Yoksa bunun sonucunda çok daha büyük sıkıntılar yaşanacak. Evladı şehit olan annelerimizi bile başı örtülü olduğu için garnizona almıyorlar. Böyle vahim bir durum olabilir mi?”

“ORDU PEYGAMBEROCAĞI AMA…”
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un, ‘Ordu Peygamber Ocağıdır' sözlerini de eleştiren Çiçek, “Ordu Peygamber Ocağı ama Peygamber'in ümmeti oraya giremiyor. Devletine, milletine yıllarını veren bir emekli hakimi aynı devletin askeri, ‘eşi başörtülüdür' diye askeri lojmanlardaki kafeteryaya almıyor. Bu, çok onur kırıcı bir durum, kendi ülkemizde, kendi bayrağımızın altında tabi tutulduğumuz muameleye bakın. Saçımızı başımızı ağarttık, ama saplantı haline gelen ideolojik birtakım kafalar bizi potansiyel suçlu gibi gördüler. Biz bugün başımızı yere eğerek geri döneriz ama yarınlarda torunlarımız başları dik ve de mağrur bu kapılardan içeri girecekler, bunu hiç kimse unutmasın” diye konuştu.

VAKİT