Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  Savcı Ferhat SARIKAYA
 








CÜSSESİ   KÜÇÜK ,YÜREĞİ BÜYÜK,

ADAM GİBİ ADAM.










































Van Savcısı Ferhat Sarıkaya









Sonucu böyle olmamalıydı









Ferhat Sarıkaya tanıdık semtte oturuyor


















Şemdinli savcısı 4 yıl sonra ilk kez konuştu 21 Şubat 2010 
Yaşar Büyükanıt hakkındaki suçlamalara da yer verdiği 'Şemdinli İddianamesi' sebebiyle meslekten ihraç edilen eski Van Savcısı Ferhat Sarıkaya, suskunluğunu bozdu.
 
Hazırladığı Şemdinli iddianamesi sebebiyle meslekten ihraç edilen eski Van Savcısı Ferhat Sarıkaya, "Bunu hak ettiğimi düşünmüyorum." dedi. Sarıkaya, devletten tazminat almayı doğru bulmadığı için olayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşımadığını söyledi. 
 
Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt hakkındaki suçlamalara da yer verdiği 'Şemdinli İddianamesi' sebebiyle meslekten ihraç edilen eski Van Savcısı Ferhat Sarıkaya, suskunluğunu Zaman'a bozdu. Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan (HSYK) ihraç gibi bir karar beklemediğini belirten Ferhat Sarıkaya, "Bunu hak ettiğimi düşünmüyorum." dedi. Sarıkaya, olayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) götürmemesi konusunda ise "Çünkü devletimden tazminat alayım, bu iş için yapıyor pozisyonuna düşmek istemedim. Böyle bir tazminat ülkemizin mahkum edilmesi anlamına geliyor. İşçinin memurun maaşlarından vergilerinden ödenen paralar bunlar. Benim için haklı bir para olmaz yani." açıklamasını yaptı.
İyi bir sicile sahip başarılı bir savcı olduğunu vurgulayan Ferhat Sarıkaya, HSYK'nın, ihraç kararını ağır baskılar altında aldığını belirterek şöyle konuştu: "Ben 13 yıl savcılık yaptım. İyi işler yaptım, kıdemli savcıydım. Bu olay tabii ki üzdü beni. Ailem de üzüldü. Anadolu'dan çıkmış, zor şartlar altında okumuş, savcılık hakimlik gibi kutsal bir mesleğe inanmış birisi için kolay değil. Ama zamanla alıştık artık. Geçti gitti yani. Hayatımda yeni bir sayfa açtım."
Sarıkaya, HSYK'nın Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 4 savcıyı görevden almasını ise şaşırtıcı bulduğunu belirterek "HSYK idari bir kuruldur. Yargıya müdahalesi söz konusu olamaz. Neden 4 kişi alındı bilemiyorum. Ben artık çocukların okuluydu, dersiydi... Bunları düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Hazırladığı iddianame sebebiyle HSYK tarafından meslekten ihraç edilen eski Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, 4 yıl sonra konuştu. İşte Sarıkaya'nın Zaman'ın sorularına verdiği cevaplar:
O süreçte neler yaşadınız?
Teftiş oldu. Savunmalarımızı yaptık. Teftiş raporunda hiçbir ceza öngörülmüyordu. HSYK o şekilde takdir etti. Yetki diyelim...
Böyle bir ceza bekliyor muydunuz?
Bu şekilde ağır bir ceza beklemiyordum. Hiçbirini hak ettiğimizi düşünmüyorum. İlla ceza verilecekse basit bir uyarma ve kınama cezası verilebilirdi. Benim sicilim iyiydi. Nihayetinde böyle takdir ettiler.
Cezayı öğrendiğinizde ne hissettiniz?
O anda yoğun kamuoyu baskısı vardı. Malum siyasilerin açıklamaları... Kurul, ceza vermeye itildi. Kimlerin ne şekilde ne baskısı oldu bilmiyorum. Ondan sonrası çok sürpriz olmadı.
BEN GÖREVİMİN GEREĞİNİ YAPTIM
İhraç sonrası neler yaşadınız. Eşiniz çocuklarınız bundan nasıl etkilendi?
Sıkıntılar elbette oldu. 13 yıl savcılık yaptım. İyi işler yaptığıma inanıyorum. Görevimi yapmıştım. Tabii ki üzdü beni. Anadolu insanıyız, Anadolu'dan çıkmış zor şartlar altında okumuş, savcılık hakimlik gibi kutsal bir mesleğe inanmış birisi için kolay değil. Ama zamanla alıştık. Yeni bir sayfa açtım.
İddianamede 'Devletin bekası için çetenin çökertilmesinden' bahsettiniz.
Biz orada lokal yapılanmaya baktık. Olayların çözümü o şekilde olmamalıydı. Doğru değildi. Hukuk var yargı var, savcısı var, kaymakam var. Gerekli izinler alınır usulü şeyler yerine getirilir, suçlu varsa yargının önüne çıkarılır. Biz hukuk devletiyiz. Terörle mücadele de hukuk içerisinde yapılmalı.
Davanın akıbeti konusunda ne düşünüyorsunuz?
Devletin güvenliğine karşı suç olarak gördük. Toplanan deliller, dosya kapsamı bizim vasıflandırdığımız suçu oluşturuyordu. Bizim davada ceza alsın almasın sorun değil; yargılama hukuk içerisinde yapılsın, adil bir yargılama yapılsın.
Devlete küskünlüğünüz var mı?
Olmaz, niye olsun. Devlete küskünlük olur mu? Şahısların hatalarını devlete mal edemeyiz.
HSYK ve üyeleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hepsi tecrübeli hukukçular. Dosya önlerine gitti, savunmalarımızı incelediler. Değerlendirdiler kanaatleri o yönde gelişti. Karar çok çok ağır bir karar. Taraflı tarafsız herkes bu görüşte. Her ne kadar usulü yanlışlık iddiası varsa da o cezayı gerektirmezdi.
Şu anda nasıl geçiniyorsunuz?
Hukuk danışmanlığı yapıyorum. Dosyalara bakıyoruz çalışıyoruz. Mutlaka çalışmalıyız, bir şekilde hayatımızı devam ettirmeliyiz. Belli bir hukuk birikimimiz var.
Kararı AİHM'e neden götürmediniz?
AİHM'e gitmeyi düşünmedim. Çünkü devletimle hiçbir sorunum olamaz, olmadı da. Devletimden tazminat alayım, bu iş için yapıyor pozisyonuna düşmek istemedim. Böyle bir tazminat ülkemizin mahkum edilmesi anlamına geliyor. İşçinin memurun maaşlarından vergilerinden ödenen paralar bunlar. Ben devletimi hiçbir şekilde zarara uğratmak, mahkum ettirmek istemem. Zaten Türkiye'ye bu konuda pek çok mahkumiyet kararı verildi.
 
Medyada 'suçlu gibi' yansıtılıyorsunuz?
Medya önüne çıkmak gibi bir düşüncem yok. 4 yıldır istesem çıkardım. Biz baştan o günlere dönmek istemiyoruz. Hiç de röportaj kabul etmedim. Eşim de çocuklar da gerçekten üzülüyorlar. Apartmanda başka insanlar da yaşıyor onlar da rahatsız oluyor. Nihayetinde biz sadece görevimizi yaptık. Yanlış veya doğru yaptık. Bunu Kurul değerlendirdi ve verdi kararını. Hatalarımız olmuş olabilir. Hiçbir savcı hatasız olmaz. Usulü hatalar her zaman olabilir. Adeta suçlu gibi gösterilmemiz doğru değil.
Yurtdışına, ABD'ye gittiğiniz söylendi. Doğru mu?
Hayır. Gitmedim. Ankara'daydım, İstanbul'daydım. Yurtdışına çıkmadım. Kaldı ki, çıkabilirim de. Herkes çıkabiliyor, niye ben çıkmayayım?
Maddi zorluklar yaşadınız mı?
Elbette yaşadım. Arabamı sattım, borçlarımı ödedim. Açığa alınınca maaşımız yarıya düştü. İdare ettik. İhraç olunca tazminat alamadık.
Ev benim değil, kirada oturuyorum
Oturduğunuz evle ilgili spekülasyonlar yapıldı?
Ev benim değil, kiradayım. Çalışıyoruz kazandığımız kiramıza yetiyor yani. Lüks bir hayatım yok. İki kanepemiz iki koltuğumuz var. Kredi borçlarım vardı, taksitlerim vardı arabayı satarak karşıladım. Ufak birikimlerimiz vardı, onlarla borçlarımı kapattım. Geçimimi sağlayacak kadar kazanıyorum. Kayınpederimin durumu iyi, onlar da bize yardımcı oluyor.
İhraç edildiği için avukatlık bile yapamıyor
Ferhat Sarıkaya, Şemdinli'deki Umut Kitap Evi'nin bombalanması olayı ile ilgili hazırladığı iddianameye eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt hakkındaki suçlamaları da ekleyince HSYK tarafından Nisan 2006'da meslekten ihraç edildi. Sarıkaya'nın Türkiye'de avukatlık dahi yapması yasaklandı. İddianamede, Büyükanıt'ın Diyarbakır 7. Kolordu komutanı olduğu dönemde çete kurduğu ve bu çetenin Gaffar Okkan'ı öldürdüğü belirtiliyordu. Bir kişinin hayatını kaybettiği bombalama olayına adları karışan askerler ise sivil mahkeme tarafından ağır cezalara çarptırdı. Ancak HSYK'nın davayı askerî mahkemeye vermesiyle ilk celsede serbest bırakıldılar. Büyükanıt, sanıklardan Astsubay Ali Kaya'ya "Tanırım, iyi çocuktur." diyerek sahip çıkmıştı.
Zaman - Metin Arslan







Ferhat Sarıkaya
Vikipedi, özgür ansiklopedi
 
Ferhat Sarıkaya, (d. 1969, Pekmezci, Akpınar, Kırşehir), Türk hukukçu, eski Van Cumhuriyet Başsavcısı.
Konu başlıkları
Biyografi [değiştir]
Abdurrahman ve Akile Sarıkaya çiftinin altı çocuğundan beşincisi olarak Kırşehir'deki Pekmezci köyünde dünyaya geldi. Yoksul bir aileden gelen Sarıkaya, demircilik mesleği ile uğraşan ağabeyinin yardımlarıyla ortaokula Kayseri’nin Pınarbaşı İlçesi’nde, liseyi Pazarören’deki Mimar Sinan Anadolu Öğretmen Lisesi'nde tamamladı. Lise eğitimini bitirdikten sonra Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandı.[1] Buradan da 1992 yılında mezun olan Sarıkaya, hakim ve savcı stajını müteakiben hakim ve savcılık mesleğine Bitlis iline bağlı Mutki ilçesine Cumhuriyet savcısı olarak atanması ile adım attı. Ardından Aksaray iline bağlı Güzelyurt Cumhuriyet savcısı, Zonguldak iline bağlı Çaycuma Cumhuriyet savcısı, en son Van Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapmıştır. .
Tarihi eser kaçakçığı davası [değiştir]
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın hakkında önce "tarihî eser kaçakçılığı" ardından da "çete kurmak" suçuyla bir iddianame hazırlamıştır. Aynı soruşturma da Üniversitenin genel sekreter yardımcısı Enver Arpalı da gözaltına alınmış ve beş aya yakın bir zaman gözaltında tutulduğu halde iddianamenin hazırlanması bitmediği için yargılanamamıştır. Sonunda Enver Arpalı hapisteyken intihar etmiştir.[2] Prof.Dr.Yücel Aşkın ise davanın ilk duruşmasında beraat etmiştir.[3]
Şemdinli Olayları [değiştir]
2005 Şemdinli Olayları ile ilgili soruşturmayı da yürüten Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya hazırladığı iddianamede; KKK Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Van Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Selahattin Uğurlu ile Hakkari Dağ ve Komando Tuğay Komutanı Tuğgeneral Erdal Öztürk haklarında "Büyükanıt'ın Diyarbakır 7. Kolordu Komutanı olduğu dönemde suç işlemek için çete kurduğu iddialarını ortaya atmıştır.[4]
Meslekten men edilmesi [değiştir]
Mesleki yeterlilikten uzak olduğu gerekçesi teklifi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 20 Nisan 2006 günü almış olduğu kararla meslekten tardedilmiştir. Kurulun 5 hukukçu üyesi ihraç yönünde oy kullanırken tek karşı oy müsteşar Fahri Kasırga'dan geldi. Aynı zamanda TC sınırları içinde avukatlık dahi yapması yasaklanmıştır. (Adalet Bakanı Cemil Çiçek toplantıya katılmamıştır.[5]
Nitekim adı geçen savcının hazırlamış olduğu iddianame yargılamayı yapan ağır ceza mahkemesi tarafından kabul edilmiş bir başka deyişle mahkeme tarafından "iddianamenin iadesi" mekanizmasının çalıştırılmasına lüzum görülmemiş ve sanıklar ağır cezalara çarptırılmıştır. Akabinde yargılamayı yürüten mahkeme üyeleri gene HSYK tarafından bu mahkemeden alınarak başka yerlere gönderilmiştir. Bu karar daha sonra Yargıtay'ın önüne gelmiş ve Yargıtay tarafından olayda askeri yargının görevli olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.[6] Üyeleri değiştirilen mahkeme tarafından da bu görevsizlik kararına uyularak dosya askeri ceza mahkemelerine gönderilmiştir. Sivil mahkemenin ağır cezalara çarptırdığı sanıklar, askeri mahkeme tarafından ilk celsede serbest bırakılmışlardır.[7]



 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 1902157 ziyaretçi (4168967 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol