Ahmet ZENGİN
Astsubay olarak Ankara’da mezun olmuştum.
Babam trafik kazası yüzünden
Elmadağ Cezaevinde yatmaktaydı.
İki gözünde katarakt olan ve görmeyen annem,
mezuniyet törenime gelememişti.
Bana içerisinde bir miktar para olan bir zarf yollamış ve başkalarına da şu notu yazdırmıştı.
”Sana emanet edilen vatan evlatlarının kalbini kırma
“Bir tokat atarsan sana sütümü helal etmem”.
Gurbette gezeceksin,
ihtiyacın olduğunda bu zarfı açarsın.”
demişti.
Zarfı valizime koydum.
Kıbrıs paşa köy’e tayinim çıktı.Emrimde 12 asker.
Harekat sonu her gün alarm ve tatbikat.
Askerlerime gelen mektupları okuyup
üzerine de ”Er mektubu görülmüştür” damgası basıp
öyle sahibine veriyoruz.
Amaç kötü haber varsa önce komutanı olarak biz görelim ve
tedbir alalım diye.
Her ay iki karton yabancı sigara bir şişe viski hakkımız var
Kıbrıs’ta.
Ben sigara kullanmıyorum
.Anneler günü askerlerimden
Mustafa’ya gelen mektubu açtım
.Annesi yazmış
.Okuduğumda gözyaşlarımı tutamıyorum.
Diyor ki
“Oğlum bu ay sana para yollayamadım.
Tarlada çalıştığım günlüğümle biriktirdiğim parayı
sana yollayacaktım.Baban hastalandı.
Kasabaya götürdük
.Ona ilaç alacak paraya anca yetti
.Beni bağışla.
Zarfı çekmeceme koydum.
Aklıma anamın bana mezuniyetimde verdiği
ve ihtiyacın olduğunda açarsın dediği zarf geldi.
Açtım.
Amasyalı bir çavuşum vardı
.Çağırdım.
Karşımızda kışlanın hemen yakınında posta hane vardı
.Bu paranın tamamını Mustafa’ya yolla.
Göndereni de annesinin ismini yaz.
Sakın beni bilmesin dedim.
Askerlerimi çağırdım.
Mustafa hariç.
Yarın sabah sporda Yarışma yapacağım.
Kimse Mustafa’yı geçmeyecek
.Ertesi gün yarışma yaptım
.”Kazanana iki karton da sigara var
.”Mustafa galip gelmişti.
Anam babam hacca giderken,dönerken dahi
ailemin yanında olamadım.
Bayramlarda bulunamadım.
Dağda taşta o Mehmet’ ile birlikte 28 yıl gezdim.
Askerim doymadan yemek yemedim.
Anamın sözünü muhalefet etmedim.
Bir tokat atmadım.
Onlarla güldüm,onlarla ağladım.
Askerimi kimseye ezdirmedim.
Bazen öğretmen,bazen baba,bazen arkadaş oldum
.Onlardan çok şey öğrendim.
Üst ve amirlerden ceza verilecekse
siper,
mükafat verilecekse
askerime önderlik ettim.
Yanımda bazen tahammül sınırlarımı aşan askerlerim oldu.
Anamın sözü kulağımda küpe oldu
. Şimdi hikayenin sonunu tamamlamalıyım.
Mustafa teskere alırken yanıma geldi.
Çekmecedeki zarfı uzattım.
”Sana ait bir emanet Mustafa”dedim.
Zarfı açtı.Okudu.
“Peki komutanım da bana para nereden geldi”
“Beyt-ül mal’dan geldi dedim.
Komutanım,
ne demek
Kabe malı.
Seni bana emanet eden anandan
Mustafa,
|