Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  Rahmi KOÇ Mustafa KOÇ ve Yabancı bayraklı Tekneler
 



Rahmi KOÇ'un yeni rotasi Alaska   
BAYRAK YABANCI


 
Denizcilikle ilgili üç kitabı, Nazenin adlı teknesi ve 675 gün süren uzun yolculuğuyla bilinen Rahmi Koç, gelecek yılki rotasının Alaska olduğunu açıkladı
27 Mart 2010 / 10:35


KOLAY BAYRAK
Bermuda bayraklı "Caressa K" adlı yatı
 
21 Eylül 2013 Cumartesi - 12:09

Mustafa Koç'un ilginç icraatı, yatın "Bermuda bayrağı taşımasını" ikinci planda bıraktı. Türk gemi ve yatlarının yabancı bandıralı olması, Türkiye'nin kanayan bir yarası aslında. Gemi ve yatların kendi ülkelerinin dışında başka ülke bayrağı taşımalarına denizcilikte, "kolay bayrak" deniyor. Tescil kolaylığı, vergi muafiyetleri ve personel istihdamında sınırlamaların olmaması gibi avantajlar çoğu armatör ve yat sahibini kolay bayrak uygulamaya itiyor.
Tayfun Er/Takvim

Korkulan oldu, balık ölümleri başladı!

İşadamı Mustafa Koç'un denizi tuvalet gibi kullanması,
sosyal medyada espri konusu oldu.

Takvim, Mustafa Koç'un denize işemesinin perde arkasına ulaştı. Milyarder işadamının 38 metrelik lüks yatında tam 10 tane tuvalet vardı. Ancak o tercihini açık havadan yana kullandı!

Türkiye, dünyanın sayılı zenginleri arasında yer alan Koç Ailesi'nden gelen heberle sarsıldı. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç denize işedi. Skandal ise objektiflere yansıdı. TAKVİM, olayı "Şu işe bak" başlığıyla manşete taşıdı. Skandalın perde arkasına ise yine TAKVİM ulaştı.






Rahmi KOÇ'un yeni rotasi Alaska 


Denizcilikle ilgili üç kitabı, Nazenin adlı teknesi ve 675 gün süren uzun yolculuğuyla bilinen Rahmi Koç, gelecek yılki rotasının Alaska olduğunu açıkladı

Gelecek yıl Alaska’ya gideceklerini açıklayan Koç, yola Türkiye’den başlayacaklarını söyledi. Gezide Panama’yı geçeceklerini belirten Koç, “Yalnız burada enteresan bir şey var Atlantik’i geçiş tarihleriyle, doğudan batıya geçiş tarihleriyle Panama Kanalı’ndan çıkıp yukarıya kuzeye çıkma tarihleri arasında 6 ay gibi bir zaman faktörü varmış. Onlar Karahisar’da bir yerde durup bekleyecekler. Ben zamanı gelince gideceğim, oradan devam edeceğiz.”

Önemli toplantılar çekti 
İşleri ve programı elverdikçe aralıklı olarak kaldığı yerden seferlerine devam ettiğini belirten Rahmi Koç, bu araların iki sebebinin olduğunu belirterek birincisini, “Mürettebatın dinlenmesi. Kendisinin de işleri takip etmek, bazı önemli toplantılara katılmak ve eş-dostla hasret gidermek için yurda dönüşü” olarak açıkladı. İkinci sebebi ise teknedeki rutin bakımlar. “Türkiye sularına döndüğünüzde neler hissettiniz?” sorusuna Rahmi Koç, şu şekilde yanıt verdi: “Ülkemize sağ salim dönmek, Çanakkale’den Marmara Denizi’ne girmek çok güzeldi, zira bizler denizlerimizi tanırız, lisan problemimiz yoktur ve yemeklerimiz nefistir. Netice itibarıyla 9 kişi 60-70 metrekare içerisinde aylarca birlikte yaşadıktan sonra insan evine, ferah ve geniş bir mekâna dönmek istiyor

Korsana karşı ışıksız yolculuk
Yeni Zelanda’daki tersanenin müdürünün kendilerini korsanlara karşı uyardığını açıklayan Rahmi Koç, “Bizde onun tembihlerini dikkate aldık ve geceleri hiç ışık yakmadan yol aldık. Darwin’den de doğru Singapur’a, Bali’nin üzerinde yer alan Lombok Kanalı’ndan geçerek gittik. Tekne ekibinde silah yoktu. Ancak nöbetçileri 1’den 2’ye çıkarttık ve bir kişi her zaman için güvertede elinde kuvvetli bir projektör ile bekledi” diye konuştu.

Fiji’de yamyama yaklaştı!

Seyahatin en güzel akşam yemeklerinden birini Batı Samoa’da yediklerini belirten Rahmi Koç, söyleşide Fiji, Suva City’de çok enteresan bir müzeyi şöyle anlattı: “Bizi oraya gittiğimizde evini müze yapmış yaşlı bir kadın karşıladı. Evin her tarafında tahtadan oyma çeşitli çatal ve kaşıklar vardı. Duvarda da bir adam resmi. Bakınca tam anlamıyla bir yamyamı andırıyordu. Kendisinin büyükbabası olduğunu söyledi. Bize büyükbabasının insan eti yerken kullandığı çatal kaşıkları bile gösterdi. Hayatımda bir yamyama en yaklaştığım an o zamandı.”

Koç’un gözünden Sosyete Adaları

“Sosyete Takım Adaları, Tahiti, Raitea, Moorea, Bora Bora ve Uvahine adaları hakkındaki” düşünceleri sorulduğunda Rahmi Koç’un yanıtı şu oldu: “Tahiti’yi kafamda canlandırdığımdan farklı bir yer olarak buldum. Domatesin kilosu 8 dolardı. Tabii inciler müthiş pahalıydı. Halkı kendini beğenmiş ve nobrandı. Dolayısıyla burası bana enteresan gelen bir yer olmadı. Moorea ve Bora Bora’da ise sazdan yapılma denizin üzerindeki kulübe oteller, tatil köyleri ve muhteşem yeşil bir doğa vardı. Deniz sakin, berrak ve su altı ilgi çekiciydi. Hele ki biz oradayken beliren dolunay manzaraya fevkalade güzel bir romantizm katıyordu.”
www.UlasimOnline.Com




YORUM :

Bu topraklar için al bayrağa sarılı gelenlerin olduğu ülkemde, görev yaptığım uzun yıllar helali hoş olsun,ama yaralanmış-sakatlanmış gaziler özellikle şehitlerin hem yakınları,hemde kemiklerini sızlatmayalım.Başka Türkiye yok.Çok zor değil,Biraz saygı lütfen. Unutmayalım hepimiz aynı gemideyiz.







Türk bayrağı yasak!..



Hıncal Uluç/SABAH Türk bayrağı yasak!

..
RAHMİ Koç`un dünyayı dolaşan teknesi Nazenin 4`te İngiliz bayrağı var..

Ülkenin en önde gelen armatörlerinden, yani denizcilerinden

İstanbul AKP Milletvekili Cengiz Kaptanoğlu`nun teknesi Amerikan bayraklı.

Benim Sevgili Arkadaşım
Cengiz Özdemir, Hürriyet`teki köşesinde `Eğri limanına demir attım. Seyirde gördüğüm bütün tekneler yabancı bayraklı.. Benimki de` diyor.

. Dün,
Akdeniz Türk gölü idi.. Bugün üç yanı deniz Türkiye`de Türk gemileri,

Türk bayrağı çekmekten utanıyor nerdeyse.

. Rahmi Koç `Türk bayrağı çekersem, şirket sigorta etmiyor` demiş, gazetelere

..
Bre aman.. Şark Sigorta Koç`un değil mi?

.. Koç`un teknesini nasıl sigorta etmez?..

Bu ülkenin en zengin adamlarının teknelerinde

Türk bayrağı yoksa, bunun sebebi araştırılmalı..

Ya bu adamlar üç kuruşa tenezzül ediyorlar..

Ya da bizim dillere destan mevzuat hazretleri Türk bayrağı çekenleri doğduğuna pişman ediyor.

. O zaman birileri, mesela, gemisine Amerikan bayrağı çeken sülaleden denizci aile

Kaptanoğullarının reisi AKP Milletvekili Cengiz Bey öncülük etmeli

ve bu mevzuat çağa uydurulmalı.

1 Temmuz`da Kabotaj Bayramı yap, sonra da Türk limanlarında

Türk teknelerine gavur bayrağı çek..

Ayıp yahu!..






Rahmi Koç'un devr-i âlem fotoğrafları  
Rahmi M. Koç, 74 yaşında başladığı dünya turunu 76'sında tamamladı. 657 günlük süre zarfında 55 limana uğradı, 28 bin 276 deniz mili kat etti; 180 ton yakıt, 630 ton su, bin 280 adet pizza ve bol bol da balık tüketti. Koç, anılarını 'kocaman' bir kitapta topladı.
 
 

Nazenin IV isimli yelkenlisiyle 2004 yılında dünya turuna çıkan ve bunu 657 günde tamamlayan Rahmi M. Koç, gezisi boyunca tuttuğu günlüğü kitaplaştırdı. Amerikan Hastanesi Yayınları tarafından A3 boyutunda kuşe kağıda basılan 482 sayfalık "Nazenin IV ile Devr-i Âlem" isimli kitapta, Rahmi Koç'un kendi çizimleri ve doktoru Erhan Bulutcu'nun da fotoğrafları yer alıyor.

Gezilen her yer kitapta en ince ayrıntısına kadar ustalıkla anlatılmış. Öyleki bazı bölümlerde Rahmi Koç'un tarihçi, bazı bölümlerde mimar, bazı bölümlerde sosyolog, bazı bölümlerde ise antropolog olduğunu zannedebilirsiniz. Ülke ekonomisini ayakta tutan patronlardan birinden bu satırları okumak ayrı bir zevk; fakat insan şunu düşünmeden edemiyor: Bunca gezi, fotoğraflandığı gibi, videoya da alınamaz mıydı? Hatta Rahmi Koç, gezilen yerleri bir gezi programcısı edasıyla anlatamaz mıydı? Kim bilir, belki de kısa bir süre sonra ortaya çıkacaktır.

Kitaba getirilebilecek eleştirinin ilki, çok büyük ve ağır olması. İkincisi ise her ne kadar Rahmi Koç, "Ben yazar değilim, dolayısıyla kitabımızı sokaktaki adamın konuştuğu, dinlemeye alışkın olduğu bir dille kaleme almaya çalıştım" dese de, kitabın editörlerce anlatım bozukluklarından arındırılmamış olması.

Çocukluk hayalini gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyduğunu belirten Rahmi Koç, "Gerek ilerleyen teknoloji gerekse mali imkanlar bana bu seyahati çok daha rahat şartlar altında yapma imkanı sağladı." diyor.

Rahmi Koç'un geziyi tamamladıktan sonra vardığı kanaat şu: "Dünyanın en medeni kıtası Avrupa, en güzel denizleri Akdeniz, Ege ve Marmara, en güzel ülkesi de Türkiye. Bu kanaate gelmek için dünyayı gezmek lazım mıydı? Lazımdı."

21 Eylül2004

"Armatörler aklıma bizim bankacıları getirdi"

Yunanistan'daki armatörlerin birçoğu kaptanlıktan o hale gelmiş, nasıl olur aklım almadı. Aldıkları yüzdeleri iyi kullandıklarından bu hale gelmişler. Bu hadise bana bizim banka sahibi olan banka müdürlerini hatırlattı.

20 Ekim 2004

"Zenginin parası züğürdün çenesini yorarmış!"

Club de Mer Marina'sında yeni yeni tekneler gördüm. Motor yelkenli de olsa, yat da olsa sahiplerini hayal ettik. Zenginin parası züğürdün çenesini yorarmış misali lafladık ve teknemize döndük.

13 Kasım 2004

"Ramazan'ın ilk ve son günleri oruç tutarım"

Yolculuklarda Ramazan'ın ilk ve son günleri oruç tutarım. Bugün arife olduğu için Mehmet'le ben oruçluyduk. 17.15'te iftarımızı yaptık, orucumuzu açtık. Güzel bir bolero çalıyordu. Ertesi gün bayramdı, Allahımıza şükür ederek kamaralarımıza çekildik...

18 Kasım 2004

"Burnumda hâlâ Boğaz balığının kokusu var"

Akşam yemeğinde tekneye düşen iki uçan balıkla Las Palmas'taki halden aldığımız barbunyaları yedik ama burnumuzda hâlâ Boğaz balığının kokusu ve tadı var.

19 Kasım 2004

"Okuma yazma bilmeyen bir çocuk gibiyim"

Londra'da oturan 30 senelik dostum Barbara e-mail ile beni besledi, olan bitenden haberdar etti. Ben daha onu kıvıramadım. Bugün 10 yaşındaki çocuklar internetle haberleşiyor. Kendimi okuma yazma bilmeyen bir çocuk gibi görüyorum.

24 Kasım 2004

"Mehtap beni Yahya Kemal'e götürdü"

Bugünkü mehtap beni 1950'lere, Emirgan Çınaraltı'nda nargilesini fokurdatan büyük şair Yahya Kemal Beyatlı'ya götürdü.

7 Şubat 2005

"İlkel yaşayan insanlar uzun yaşamıyor"

Islas de Hollandes'te o kadar ilkel bir hayat yaşıyorlar ki, zannedersiniz stresten uzak oldukları için ömürleri uzar. Oysa dişleri dökülmüş, yüzleri buruşmuş, eminim ki 50 yaşında hayata gözlerini yumuyorlar.

7 Şubat 2005

"7 dolarlık mercan İstanbul'da 100 dolar"

Isla Porvenir adasından 7 dolara 4 kiloluk bir mercan aldık. Sırf böyle bir mercana İstanbul'da 100 dolar isterler. Göcek'te böyle böcekler için en az 200 dolar isterler.

14 Şubat 2005

"Bu koca fezanın gerisinde ne var?"

Gök pırıl pırıl, yıldızlar sanki elle tutulacak kadar yakındı. Bu gibi ahvalde, "Bu koca fezanın gerisinde ne var?" diye kendi kendime sorarım. Tabiatta negatif diye bir şey yoktur. Yani tabiatta 'eksi 1' diye bir şey olmaz. Bu olamadığına göre sonsuzluk nasıl olur, bu ne demek bir türlü anlayamadım. Neyse, bunlar derin konular...

28 Şubat 2005

"Nimetlere şükrediyoruz"

İnsan uçsuz bucaksız okyanusta giderken aklına binbir sual geliyor. Bazen geçmişi, bazen geleceği, bazen de o günü düşünüyor. Ama her zaman sıhhatli olduğuna dua ediyor, hayatın nimetlerinden zevk alabildiğine şükrediyor.

6 Mart 2005

"Dünyamızda ne kadar küçüğüz"

İrili ufaklı binlerce yıldız gökyüzüne dağılmış. Bu sonsuzluk hissi insanı başka âlemlere götürüyor. Hep kendime sorarım gökyüzüne baktığım zaman; "Bunun sonu var mıdır? Varsa sonun ötesinde ne vardır? Bu koskoca âlemde dünyamız ne kadar küçük, biz de dünyamızda ne kadar küçüğüz." diye. Bu kadar büyük kâinatta bizim tek olmamız mümkün değil.

14 Ekim 2005

"Yeni Zelanda'daki Türk restoranı"

Tabelasında 'Akbaba' yazan bir dükkan görünce şaşırdık. İçeri girdik, çalışanlar Sivaslı, Ordulu. Oturup tavuk döner yedik. Yeni Zelanda'da, yani dünyanın en dibinde, onun da en uzak küçük bir kasabasında bir Türk lokantası bulmak çok enteresandı.

12 Şubat 2006

"Uzun yaşayacakmışım, doktor söyledi!"

Çin'de bir çay ocağına girdik. Hakan Bulgurlu, Lokman Hekim statüsüne giren bir Çinli halk doktoru ayarlamış. Yemekten sonra geldi, yanında tercümanı da var. Adam nabzımı tuttu, gözlerimin içine baktı ve "Uzun yaşacaksın." dedi. Sonra da bize bitkisel ilaç reçeteleri yazdı.

14 Haziran 2006

"Bizim memlekette başbakan çalmıyor"

Süveyş Kanalı'nda karantina bayrağı çektik. Eski bir motorla 4 kişi geldi, ikisi indi. Bizim başbakanı sordu, "Sizin memlekette bakanlar çalmıyor mu?" dedi, "Çalmıyor" dedik. "Bizde hepsi keseleri doldurdu" dedi. Ayakkabılarını çıkarmışlardı. Giydiler ve motora binip gittiler.

***

ZAMAN

SERKAN KARA
05 Temmuz 2009, Pazar





 
 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 2047141 ziyaretçi (4500899 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol