Asker kendi askerini niye öldürtüyor?
"Lafı eveleyip gevelemeyelim. Ortadaki bilgiler, Silahlı Kuvvetler’in, en azından bir bölümünün, uzun yıllardır, planlı şekilde kendi askerini öldürttüğünü gösteriyor." diyen Ergun Babahan'dan sert bir yazı:
18 Ağustos 2010 Çarşamba - 08:46
Ergun Babahan'ın yazısı
Lafı eveleyip gevelemeyelim. Ortadaki bilgiler, Silahlı Kuvvetler’in, en azından bir bölümünün, uzun yıllardır, planlı şekilde kendi askerini öldürttüğünü gösteriyor.
“Koskoca” paşalar ağzını açmıyorsa, bu iddiaların en azından ciddiye alındığı veya yalanlamadığını gösteriyor.
O zaman soru şu:
Asker kendi askerini niye öldürtüyor?
Ve bu gerçeği medyanın ağırlıklı bir bölümü neden görmüyor?
Bu rejimle ve işbirliği olduğunu gösteriyor.
Ve de bu iğrenç bir durum.
Çünkü hakkını savunma imkanından yoksun çocukların evladı ölüyor.
Nasıl mı?
Cevap basit.
Baskınların tümü önceden istihbarat bilgisi olarak gelmiş.
Hantepe’de 30 merkezden naklen izlenmiş.
Ama bu merkezlerin tamamı Genelkurmay Başkanlığı’na ait.
Lafı kısa keselim, oradaki askerler ölsün diye kimse kılını kımıldatmamış.
Yani, PKK ile işbirliği yapılmış.
İktidarın kim olduğu önemli değil.
Elbette, AK Parti’nin iktidar olması artı bir motivasyon.
Ama Bask modelinden bahseden Tansu Çiller ve “Avrupa Birliği yolu Diyarbakır’dan geçer” diyen Mesut Yılmaz dahil, herkesin bu dersi aldığı kesin.
Önceki iktidarların koşullar elvermediği ve medyadan destek bulmadığı için üstüne gidemediği bir gerçek.
Bugün tablo farklı.
Demokrat medya da, iktidar da sorunun üstüne gidiyor.
Daha önemlisi, halka “gerçek korku imparatorluğu”nun ne olduğunu gösteriyor.
Korku imparatorluğu, “bölücü”, “düşman” gösterdiğin elemanlarla işbirliği yapıp kendi askerini öldürtmektir.
Eğer yalansa, bir general çıksın bu iddialar yalan desin.
Yoksa bu halk, çocuklarını ölüme gönderen komutanlara emanet etmez.
Bunun işaretleri giderek artıyor.
Ne diyelim, “Hepizin katilsiniz” diye bağıralım mı?
Bu etiketi üstlenmek istemiyorsanız bir açıklama yapın.
Yoksa mezara gittikten sonra bile suçlama üzerinizde kalacak.
En azından ben bunun için elimden geleni yapacağım.
Gençlere tek tavsiyem var, Genelkurmay bir açıklama yapana kadar askere gitmeyin, yoksa tabutla geri dönme ihtimaliniz yüksek.
Ama hiçbir şey puştça bir tuzakta öldürülmenize yolaçmamalı.
Anne-babalar, siz de oğullarınızın hesabını sorun.
General dediğiniz, sizin benim gibi insan.
Ve de omuzundaki yıldızlar, oğlunuzu ölüme göndermek için yeterli bir neden değil
Star
Şehit ailelerini 'tazminat'la tehdit etmişler
Heron görüntülerinin ortaya çıkmasının ardından çeşitli baskınlarda hayatını kaybeden evlatlarının hesabını sormak için dava açmaya hazırlanan şehit aileleri, 'tazminatları vermemekle' tehdit edildiklerini söyledi.
Heron görüntülerinin ortaya çıkmasının ardından çeşitli baskınlarda hayatını kaybeden evlatlarının hesabını sormak için dava açmaya hazırlanan şehit aileleri, 'tazminatları vermemekle' tehdit edildiklerini söyledi. Aileleri gizli numaradan arayan şahıslar, "Şikayetçi olursanız tazminat hakkınız riske girebilir." diyerek tehdit etmiş.
Şehit aileleri ve Hukukçular Derneği, istihbarat raporlarına ve Heron görüntülerine rağmen Dağlıca, Çukurca, Hantepe ve Gediktepe'de terörle mücadelede verilen şehitlerin hesabını yargıya taşımak için bir araya geldi. Legacy Ottoman Hotel'de bir basın açıklaması yapan aileler, haklarını sonuna kadar arayacaklarını aktardı.
Hukukçular Derneği Başkanı Cahit Özkan, ailelerin davacı olmalarını engellemek için tehdit edildiğini söyledi. Tüm bu baskılara rağmen 4 ailenin şahsen, 1 ailenin ise vekaleten şikayetçi olduğunu belirten Özkan, tehdit edenlerin şehitlerin ailesinin maddi zorlukta olduklarını bildikleri için bu alandan saldırdıklarına işaret etti.
Cahit Özkan, tüm saldırılar öncesinde saldırılara ilişkin istihbarat bilgilerinin geldiği halde tedbir alınmadığını ifade etti. Askerlerin göz göre göre şehit edildiğini söyleyen Özkan, şehit aileleriyle birlikte Beşiktaş'taki Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunacaklarını ifade etti.
Hantepe'de şehit olan Uzman Çavuş Ayhan Say'ın babası Hasan Say da, bu iddiayı destekleyecek bir açıklama yaparak, dava açacağını açıklamasının ardından tehdit telefonu aldığını anlattı. Bir gün telefonun çaldığını aktaran şehit babası Hasan Say, görüşmeyi şöyle anlattı: "Telefondaki ses 'siz şikayetçi olacak ailelerden misiniz?' diye sordu. Ben de heronlarla ilgili tatmin edici bir açıklama yapılmadığı taktirde şikayetçi olacağımı söyledim. Telefondaki kişi buna karşılık, 'şikayetten dolayı tazminat ve maaş hakkınız riske girmesinden çekinmiyor musunuz?' dedikten sonra telefonu kapattı."
Şehit babası olarak tazminat talebi olmadığını söyleyen Hasan Say, Türkiye tapusunu üzerlerine çıkarsalar şehitlik onurunun yerine geçemeyeceğini aktardı. Hiçbir şehit ailesinin de bunu kabul etmeyeceğini vurgulayan Say, "Maddi bedel avcısı değiliz. Biz rızk konusunda belli bir kurumu, kuruluşu, devleti değil Allah'a inanır ve ondan bekleriz." ifadesini kullandı. Hasan Say, ellerini, dilini kollarını kesseler de bu karardan vazgeçmeyeceklerini belirterek, gerekirse gözleriyle suç duyurusunda bulunacağının altını çizdi. Türkiye Silahlı Kuvvetleri'ni (TSK) yıpratmak gibi bir niyetleri olmadığına değinen Say, kasa içerisindeki bir çürük elmanın atılmadığı durumda tüm elmaların çürüyeceğini ve TSK'ya güven kalmayacağını vurguladı.
TSK içindeki hainlerin ortaya çıkmasını isteyen Dağlıca şehidi Selçuk Gürdal'ın babası Mehmet Gürdal ise, yetkililere neden önlemler alınmadığını sordu. Terör örgütü tarafından kaçırılan 8 askerin dışarıda elini kolunu sallayarak gezdiğini belirten Baba Gürdal, "Dağlıca'daki saldırıda şehit düşen 13 askerimiz de alınlarından vuruldu. Hiçbiri başka bir yerinden vurulmadı. O 8 askerse mücadele etmeden onlara teslim oldu. Bunun araştırılmasını ve ihmalkarlara cezalarının verilmesini istiyorum." şeklinde konuştu.
Dağlıca şehitlerinden Gaziantepli Mehmet Cücük'ün babası Cebbar Cücük de, "Orduya güveniyoruz ama ordunun içinde hainler var. Biz o hainlerin cezalarını çekmesini istiyoruz. Onlar yüzünden ordumuz yıpranmasın." dedi. Baba Cücük, evlatlarının vatan için, bayrak için, şehit olduğunu yetkililerin hainleri ortaya çıkarması için elinden geleni yapmasını istedi.
Toplantının ardından şehit aileleri suç duyurusunda bulunmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığı'na gitti.
Cihan