Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  Ali TEZEL S.G.U.
 




ALTTA TIKLA







ALİ TEZEL KİMDİR?

Doğum tarihi : 10.Eylül.1966

Ali Tezel kaç yaşında : 52

Kilo & Boy :

Burcu : Başak

Meslek :

Ali Tezel doğum yeri : Ödemiş, İzmir

ALİ TEZEL BİYOGRAFİSİ

Sosyal Güvenlik Müşaviri

Ali Tezel, 10 Eylül 1966 tarihinde İzmir, Ödemiş'te doğmuştur. İlkokulu Ödemiş'te okudu. Sonra ortaokulu devlet parasız yatılı olarak İzmir Buca Lisesi Ortaokulunda ve Lise'yi de yine devlet parasız yatılı olarak Konya Atatürk Sağlık Meslek Lisesi'nde okuyarak 1985 yılında mezun oldu. Mezun olduktan sonra Nevşehir'de sağlık memuru olarak göreve başladı.

1987 yılında Ankara Numune Hastanesine tayin oldu. 1987-1989 yıllarında Ankara Numune Hastanesi Hızır Acil Servisinde geceleri çalışıp, gündüzleri de Hacettepe Üniversitesi Anestezi Teknikerliği bölümüne devam etti.

1989 yılında İzmir’e tayin oldu ve İzmir Alsancak Devlet Hastanesi acil servisinde geceleri çalışırken, gündüzleri de Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi idari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel ilişkiler Bölümünde okumaya başladı. Buradan 1993 yılında mezun oldu.

ÖSYM’nin yaptığı 1995 yılındaki merkezi sınav sonrasında SSK Sigorta Müfettiş Yardımcısı sınavını kazandı ve SSK'da Sigorta Müfettiş Yardımcısı olarak göreve başladı. 1998 yılında da SSK Sigorta Müfettişi oldu.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Rehberlik ve Teftiş BaşGrup Başkanlığı'nda Başmüfettiş olarak görev yaptı. 2004 yılından, görevden alındığı 2007 yılı Ekim ayına kadar da Grup Başkanı olarak görev yaptı. 1 Eylül 2008 tarihinde müfettişlik görevi ve memuriyetten istifa ederek ayrıldı.

Uzun senelerce AKŞAM Gazetesinde “Çalışma Hayatı” ile “Sosyal Güvenlik Köşe”sini yazdı.

2003 ve 2004 yıllarında SKYTURK Televizyonunda canlı olarak Çalışma Hayatı Programının yapımcı ve sunuculuğunu yaptı. 2005 ve 2006 yıllarında her cumartesi günü saat 12.00 de Kanaltürk Televizyonunda “Ali Tezel’le Çalışma Hayatı” programını hazırladı ve sundu.

2007 ve 2008 yıllarında her cumartesi Samanyolu Haber (SHaber) Kanalında saat 21.20 de başlayan ve 22.55 de sona eren "Ali Tezel'le İşimiz Var" programını hazırlayıp canlı olarak sundu. 2008 ve 2009 yıllarında NTV Televizyonunda her salı ve her perşembe saat 14.30 da başlayan Çalışma Hayatı programını hazırlayıp canlı olarak sundu.

Ali Tezel, HABERTÜRK Gazetesinde haftada beş gün tam sayfa Çalışma Hayatı ile ilgili yorumlar, değerlendirmeler yaptı ve okurlardan gelen sorulara cevap, sorunlara çözüm getirici yazılar yazdı ve yazı dizileri hazırladı. Ayrıca BLOOMBERG HT Televizyonunda her Perşembe saat 22:00'da başlayan ALİ TEZEL'E SORALIM Programında izleyicilerden gelen soruları yanıtladı. Aralık 2014 ayında Habertürk gazetesindeki işine son verildi.

Ali Tezel, İstanbul Taksim'deki özel bürosunda ücreti karşılığında sorulara cevap ve sorunlara çözüm sunmaktadır. Ayrıca “Ali Tezel Sosyal Güvenlik Müşavirliği” olarak kurslar vermektedir.

Ali Tezel Kitapları :

1998 - Sosyal Sigorta Mevzuatı ve Bağ-Kur Yasası

2000 - Sosyal Sigortalar Mevzuatı ve Örnek Yargı Kararları

2009 - Sosyal Güvenlik Reformu "2009" Yorum ve Açıklaması

Kaynak:Biyografi.info

“En düşük emekli maaşı, asgari ücretten az olamaz” – Ali ...

“8 Eylül 1999'dan önce SGK girişli herkes EYTli'dir” – Ali Tezel ...

Ali Tezel: TÜİK Başkanı'na 1900 lira verelim, 1 ay geçinsin ...


   

Sadece soru cevaplayarak 10 yılda 2,5 trilyon kazandım

 

ALİ TEZEL

Ali Tezel; o bir dert dinleyicisi ve emeklilik hesaplama sayacı... Sosyal güvenlik konusunda ülkemizin ilk uzmanı olan Tezel'in yapmadığı iş neredeyse kalmamış. Ortaokul ve liseyi devlet parasız yatılıda okuyan Tezel, simit satıcılığı, amelelik, terzilik, elektrikçilik ve pamuk toplayıcılığı yapmış.

 

 

Sağlık uzmanı ve bir dönem motosikletiyle köy köy dolaşarak bin çocuğu sünnet etmiş bir fenni sünnetçi de o. Ekranlarda, gazetelerde, sokakta halkı sosyal güvenlik konusunda aydınlatan Tezel'e aynı zamanda devlet yetkilileri de okur kılığında müraacat ediyormuş. Bugüne değin sadece telefonundan 200 bin kişinin sorusunu cevaplayan Tezel, internetten de her gün 3 bin sorunun kendisine ulaştığını ve bilgisayarında 12 GB'lık soru biriktiğini söylüyor. "Soru cevaplayarak on yılda 2,5 trilyon lira kazandım. Vatandaştan para almıyorum ama maaşları sayemde artan kişiler hediye olarak bir sürü şey gönderiyorlar. Giydiğim her şey halktan" diyen Tezel, sadece eşinin sorularına doğru cevap vermediğini belirtiyor. Resmi görevinden istifa eden uzman "Devletten kurtuldum, zengin oldum." derken, devletin sosyal güvenlik konusunda bilinçli olarak halkı cahil bıraktığını savunuyor.

 

 

 

DEVLETiN ALi CENGiZ'i VARSA HALKIN DA ALi TEZEL'i VAR

 

 

Sizi sosyal güvenlik konularında dert havuzuna kim itti?

1995 yılında müfettiş yardımcısı olarak SSK'nın teftiş kuruluna girdim. 80 kişi idik kurulda ve ' İstanbul'a gönüllü kim gider' dediler. Bir kişi bile istemedi, çünkü her şey dertti. Kura çekildi ve beş kişi olarak geldik. İstanbul'a hiç adımımı bile atmamıştım. Erenköy'deki teftiş kurulunda mesai bitince herkes gitti, benim gidecek yerim yok. (Gülüyor) 6 ay boyunca yatılıdan tanıdığım arkadaşlarımın bekar evinde kaldım. Sonra Akşam Gazetesi'ne gittim ve bir ay orada köşe yazdım. Bu arada Zaman Gazetesi'nden Ekrem Dumanlı'dan teklif almıştım. Ziya Perver (ışık taraftarı) ismiyle 1996 Kasım'ın da yazmaya başladım.

Ama bütün bunlar, binlerce insanın derdini dinleme noktasında yeterli bir cevap değil!

Hastalık! Biri bana soru sorarsa onu cevaplamak zorundaymışım gibi geliyor. Cevaplandırma hastalığı var. (Gülüşmeler) Cevap veremeyince kendimde eksiklik hissedip araştırmaya başladım. Okumak insanı profesör yapıyor. İki yıl sonra kendi alanında bir ilk olan yargı kararlarıyla sosyal güvenlik mevzuatını karşılaştıran bir kitap yazdım. Bundan sonra SSK'nın genelgeleri değişmeye başladı. Şu an 12 kitabım var. Kitap para kazandırmıyor ama 'Kitaplı adam, bu işi bilir' diyorlar. Sonra SkyTürk, KanalTürk ve Samanyolu Haber'de programlar yaptım. Şu an NTV'de haftada iki gün soru cevaplıyorum.

Aynı soruları cevaplamaktan bıkmadınız mı yani?

Sosyal güvenlik konusunda her üç yılda bir reform yaparız. Çünkü millet öğrendikçe sosyal güvenlik haklarının değişmesi gerekir. Sosyal güvenlik zenginden alıp fakire verme sanatıdır. 92'ye kadar tüm dünyada sosyal güvenlik açığı ne kadar fazlaysa, zenginden o kadar çok alıyorsunuz demekti ve iyi bir şeydi. Ancak Rusya çökünce vahşi kapitalizm uygulamaları yani fakirden alıp zengine verme dönemi başladı. Biz de uyum gösteriyoruz ve vatandaşa verilen para konusunda müthiş kısıtlamalar yapıyoruz.

Gittikçe kapitalistleşiyor muyuz yani?

Elbette, IMF'nin amacı o zaten. Ülkemizde ilk kez Genel Sağlık Sigortası uygulanmaya başladı. Vatandaş açısından harika bir sistem. Ama 'çok hastalan, hastaneler daha çok kazansın' mantığı var. 92'de SSK'nın sağlık harcamaları 1,2 milyar YTL iken şimdi 18 milyar YTL. Hizmet kalitesi yükseldi ama maliyeti yüksek ve bu bizden çıkacak. 2 YTL olan muayene ücreti 10 YTL oldu. Önümüzdeki dönemler bunlar kat be kat artacak. İlaçlara % 20 ödüyoruz ama ilerde % 50 ödeyeceğiz. Şimdi her sokakta hastane açılıyor. 50 yataklı bir otel yapsanız, yatakları 50 YTL'ye zor satarsınız ama tabelaya hastane yazınca yatağı 500 YTL'ye satar, bir de sıra olur.

Sistem hasta vatandaş istiyor yani? (Gülüşmeler)

Evet sistemin istediği bu. Dünya böyle...

Böyle kaç madde değiştirttiniz?

Sekiz madde değiştirttim. Dar çevrenin yasalardan yararlanmasının önüne geçtim.

Siz bu yasaya karşı çıktığınız için mi ayrıldınız teftiş kurulundaki görevinizden?

Evet. 1997'deki yasayı beğenmiştim, daha iyiydi ama şu anki versiyonu çok kötü. Eleştirince soruşturmalar başladı. Bir gün 10 bin kişinin emekli maaşını kestirip yeniden işe başlayarak emekli maaşlarını %50 artırdıklarını tespit ettim. Yetkililere söyledim ama 'Şıışşt söyleme' dediler. Hep eş dostlarına yaptırmışlar. Ben de 'herkes duysun' diyerek bunu Akşam Gazetesi'nin manşetine yazdım. Haberin ardından 55 bin kişi daha bu haktan yararlandı. Vatandaşla aram iyi, devletle kötü oldu. Sonra 'Çocuklarınızı 1 Mayıs gelmeden çocuklarınızı sigortalı yaptırın ki, çocuklarınız yeni gelen reformdan etkilenmesin, erken emekli olsunlar' diye yazdım. 1,5 milyon çocuk sigortalı oldu. Bunlar için soruşturma geçirdim. Cezam gelince onur madalyalarım diye büroma asacağım. İstifa ettim, sosyal güvenlik danışma bürosu açtım.

İstifa edince daha mı zengin oldunuz?

Devletten kurtuldum, zengin oldum. Şimdi 10 kat daha fazla kazanıyorum. Üzerimdeki ayakkabı, kemer, elbiseler de halktan hediye. 'Senin sayende maaşımı 500 YTL artırdım' deyip 500 YTL gönderen de var. Ben para almayınca ilk maaşıyla hediye alıyorlar. 'Her ay ne istiyorsan alayım' diyen de var.

Siz sağlık memuru olarak görev yapmışsınız ilk. O zaman da sağlıkla ilgili soruları mı cevaplıyordunuz?

Aynen. 1985-87 yıllarında Nevşehir yöresinde görev yaptım, beni herkes doktor zannederdi. Binden fazla sünnet yapmışımdır. (Gülüşmeler) Fenni Sünnetçi idim. Jawa motosikletim ve sünnet çantam vardı. Bir ara ismim siğil doktoruna çıktı. Ankara Numune'de de Özal sayesinde de 40 eski Volswagen'i ambulans yaparak ilk 077 Hızır Acil'i de biz kurduk.

Alanının ilk uzmanı olarak kimi yetiştiriyorsunuz?

Yetiştirmezseniz piyasa oluşturamazsınız. Resul Kurt oda arkadaşımdır. O, Dünya ve Star'da yazıyor, TRT 2 ve Ülke TV'de program yapıyor. Aşırı talep var, talebe cevap veremiyoruz. Odama kim gelirse hepsi Ali Tezel olarak çıkıyor. (Gülüşmeler) Günde uzun süreli 150 telefon görüşmesi yapınca, onlar dinleyerek öğreniyorlar zaten. Abim Şevket Tezel'de tütün eksperi, onu da yetiştirdim, Sözcü Gazetesi'nde yazıyor. 7 arkadaşla Sosyal Müşavirler Derneği'ni kurduk. İşletmelerin de elemana ihtiyaç var, en az 3 bin uzman gerekiyor. İş adamları nasıl yapacaklarını bilmiyorlar. İlköğretime sosyal güvenlikle ilgili ders konulmalı.

Devlet bunu kasıtlı mı yapıyor peki?

Evet bilerek öğretmiyorlar. Çünkü halk öğrenirse talep eder. Devlet sosyal güvenlik konusunda halkın cahil kalmasını istiyor. Mesela Konya'da 1.800 dul kadın, aylık hakkı olmasına rağmen alamamış. Bilmiyor ki? Devletten gelen cevapları bile bana gönderiyorlar, 'doğru söylüyor mu?' diye. Devlet çoğuna da yanlış bilgi veriyor. Yol göstermiyorlar. Ben doktor gibiyim, insanların sosyal hayatını planlıyorum. Memur kanuna değil kendi kafasına göre karar veriyor. Kendini devletin sahibi zannediyor.

Hesap makinesi kullanıyor musunuz?

Pek kullanmam. Bir sorudan bin tane geldiği için artık kafamdan cevaplıyorum.

Size sorulan en popüler sorular hangisi?

Ne zaman emekli olurum? Ne kadar emekli maaşı alırım? SSK'ya mı geçeyim, Bağ Kur'a mı? SSK iyi. SSK az prim çok maaş demek. Bağ Kur tam tersi.

Sahi ne zaman emekli oluruz? (Gülüşmeler)

Avrupa'da aile yardımı diye sağlık sigortası var. Tek kişiye 600 euro verirler, aile sayısı arttıkça da rakam artar. Biz de yok. O yüzden emekliliğe sarılıyoruz.

Ülkemizde emeklilik maaşı ve yaşı ne olmalı?

Yeni gelen sistem 65 yaşı emekli yaşı sayıyor. Asgari ücretle emekli olursa bir kişi emekliliğinde alacağı para 300 YTL. Niye beklesin o zaman 65 yaşını? IMF bunu istedi oldu. IMF için denek bir ülkeyiz, diğer ülkelere bizi örnek gösterip baskı yapıyor. Emeklilik yaşı erkekler için 55, kadınlar için 50 olmalı. Emekli maaşı da asgari ücretin %75'i olmalı. Yeni reformdan en çok işçiler ve tarım çalışanları ve gazeteciler zarar gördü. Kumbara deliğine bant yapıştırdılar. İnşallah Anayasa Mahkemesi iptal eder, ümidim var.

Kendi emekliliğinizi hesaplamaya vakit kaldı mı?

7 yılım var. Şu an çok iyi para kazanıyorum ama yine de emekli olmalıyım, yarının garantisi yok. Ama sosyal güvenlik konusunda emekli olamam sanırım.

Devletin kendisi size soru soruyor mu?

Şu an SGK yetkililerinden bir şey danışmak için en az on kişi telefonla arıyor. Ya da arkadaşlar vasıtasıyla soru iletiyorlar. 'Biz genelgeyi böyle çıkarırsak bizi fazla eleştirir mi?' diye nabız yokluyorlar. Çeşitli firmalarda iş takibi yapan elemanlar da okur gibi soru gönderiyor. www.alitezel.com adresinde emekli aylığı hesaplayan program yaptırdım. SSK'da bu yok. Günlük 3 bin kişi buradan emekliliğini hesaplıyor.

Bugüne kadar kaç kişinin sorusunu cevapladınız?

Saymadım ama günde ortalama 50 kişi desek, 200 bin kişi eder. Odam faks ve mektupla çuvallarca dolmuştu, taşınırken eşim hepsini attı. Bir gün cevaplarım diyorum, nasıl cevaplayayım ki? İnternetten günde 3 bin posta geliyor, yarısı emeklilikle ilgili. Cevaplayamadığım 12 GB'lık soru birikti. Zor ve ilginç gelen soruları cevaplamak hoşuma gidiyor. Bir gün arabam bozuldu, minibüse bindim. Kadıköy'e varıncaya kadar herkesin sorusunu cevapladım. Ayakta olmama rağmen kimse de yer vermedi. (Gülüşmeler) İşimi bitirip başka minibüse bindim, kadının biri 'Siz gelirken öndeki minibüse bindiniz, keşke bizim minibüse binse de soru sorsam diyordum. Şimdi buna denk geldiniz.' dedi. Orada da herkesi cevapladım.

Rüyalarınıza da giriyor mu?

Yok girmiyor ama çocukluğumda çok hayal kurardım ben. Her kılığa girerdim. Geçmiş 10 yıl içinde her hayalimi gerçekleştirdim. Simit sattım, terzilik, elektrikçilik, amelelik yaptım. Çok iyi pamuk çapalar ve toplarım. İş bulup çalışıyordum ama fakirlik çektim. Ortaokul ve liseyi devlet parasız yatılı da okudum. Eşim de öyle. Onun hayali de hayatında bir kere bütün halinde kızarmış tavuk alıp yemekmiş. Şimdi alışveriş yapmaktan sıkıldı yani.

On yıldır soru cevaplıyorsunuz. Ne kazandınız?

Dubleks evim var, Şile'de yazlığım var. Toplasanız 2,5 trilyon eder. s.zengin@zaman.com.tr


 

 

 

Sadece eşimin sorularını doğru cevaplandırmıyorum

 

 

Askerliğini yapmış, fakat sonra diyelim cinsiyet değiştirip kadın olmuş birisinin durumu ne olur?

Beş yıl önce emekli olur. Bu kadar basit. Kimse kestirsin demiyoruz da erken emekli olmanın tek yolu bu yani yasaya göre. (Gülüşmeler)

Bayan doğdu, erkek oldu?

O zaman beş yıl daha artar.

Diyelim biri bütün haklarını eşine devretti, o devam ettirebilir mi bu haklarını?

Olmaz. Sosyal güvenlik hakları devredilemez, vazgeçilemez, başkasına ötelenemez. Birinin eşi ölse mirasını ve borcunu ret edebilir, ama ondan gelecek dul aylığını almak zorunda.

Gece arayan oluyor mu?

Bir kere sabahın üçünde aradı bir güvenlik görevlisi. SHaber'deki tekrar programını görüp aramış, ne zaman emekli olacağını soruyor.

Sizi ağlatan sorular var mı?

Oluyor tabii. Dayanamayıp okumadan bırakıyorum. Fıkra gibi sorular da geliyor.

Eşinizin sorularını cevaplıyor musunuz?

Bazı sorularını cevaplandırmıyorum. Neredeydin sorusuna 'Soru cevaplıyordum' diyorum. Bir tek sorularını doğru cevaplandırmadığım eşimdir. O da dayak yemeyelim diye... (Gülüşmeler)

H. SALİH ZENGİN

19 Ekim 2008, Paza

 


 
 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 2056817 ziyaretçi (4528633 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol