Kemal Zorlu, büyük hayaller peşinde koşarken tıkandı. Son darbeyi de TMSF vurdu
Deniz Sipahi'nin haberi
İzmir iş dünyasının renkli isimlerinden Kemal Zorlu, açık sözlülüğü, ataklığı, girişimciliği, futbol sevgisi ve İzmir tutkusuyla tanınıyor. Yollar, barajlar yapan Zorlu ailesinin sanayiciliğinin 50 yıllık geçmişi var. Ege Pen, Ege Yıldız, Ege Plast, Zorlu ailesinin markaları... İlk ilaç tüpü, ilk piknik eşyası, ilk yağmur deresi borusu, ilk içme suyu boruları Mazhar Zorlu Holding imzasıyla piyasaya çıktı.
İzmir kulübü Altay'a 50 yıl sponsor olan aileden, iki de Futbol Federasyonu Başkanı çıktı. Kemal Zorlu, İzmir kökenli çok ortaklı şirketlerde (Kipa, EGS, Güçbirliği Holding) kritik görevler üstlendi. Zorlu'nun iş hayatındaki başarı çizgisi 10 yıl önce girdiği bir ihaleyle değişti.
1997'de Basmane'deki eski otobüs terminalinin ticaret merkezi yapmak üzere açılan ihaleyi başkanlığını yaptığı Güçbirliği Holding kazandı. Büyükşehir Belediyesi ile protokol yapıldı. Güçbirliği, arsa karşılığında nakit para verecek, yanı sıra bin 200 kişilik bir opera binası ve otopark yapacaktı. Güçbirliği otoparkı yaptı, kentin tam ortasına bir çukur açtı ve kazıkları çakarken yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Ardından 15 dava açıldı. Bilirkişiler geldi, kararlar bozuldu, yeni planlar yapıldı.
Zor günler
Proje diğer ortak EGS Bank'ın TMSF'ye devriyle başka bir boyut kazandı. TMSF, alacağını tahsil için araziyi 20 Temmuz 2007'de satışa çıkardı. Ardından da Mazhar Zorlu Holding'in EGS ve Toprakbank'a borçları nedeniyle haciz ve muhafaza işlemi başlattı. Güçbirliği'nin Başkanı Kemal Zorlu çok ortaklı bu oluşumu ayakta tutabilmek için kendi şirketlerinden 30 milyon dolardan fazla kaynak aktardı. Basmane'deki problem aşılamadığı için zor günlerin sonu gelmedi. TMSF'ye borcunu ödeyen Mazhar Zorlu Holding mutlu sona çok yakın görünüyor. İşte o zor günlerin hikâyesi...
Çok ortaklı şirket modelinde başarılı olanlar da olmayanlar da oldu. Ne düşünüyorsunuz?
Bu modelin hala örnek olduğunu savunuyorum ama tek bir şartla... Bir lokomotif yönetim takımının olması gerekir. Ben eğer Güçbirliği'nde lokomotif olmasaydım bugün ortada bir şey kalmazdı. İnsanlar bizim yönetim kurullarımıza girmek için bakanlardan mektup getiriyordu. İyi günlerinde, balayı döneminde böyle geçiyor. İşler kötüye giderse ayakta tutabilecek insanlara ihtiyaç var. Türkiye sermaye birikimini yatırıma, istihdama dönüştürmek zorundadır. O yüzden çok ortaklı şirketlere her zamankinden daha fazla ihtiyaç olacak.
Ama ne geldiyse başınıza Güçbirliği'nden dolayı geldi. Mazhar Zorlu Holding zor durumda kaldı...
Yaşadıklarıma rağmen bunu söylüyorum. Güçbirliği'nin kurulduğunda çok farklı vizyonları vardı. Geçenlerde rüzgâr enerjisiyle ilgili 78 bin megavatlık müracaat oldu. Biz 10 yıl önce Çeşme'nin rüzgâr enerjisini kurduk. Türkiye'de organik beyaz ve renkli, uzun elyaflı ilk pamuğu biz ürettik. İlk 120 ve 140 numaralı ipliği de biz yaptık. 10 yıl önce Akmerkez benzeri, içinde opera ve dünya ticaret merkezi olan bir alışveriş merkezini biz düşündük. Akmerkez daha inşaat halindeydi. Şimdi Basmane'deki Dünya Ticaret Merkezi olsa ne olur, olmasa ne olur. Türkiye'de 200 alışveriş merkezi yapıldı. İzmir bu projeden çok şey kaybetti.
Nerede yanlış yaptınız?
Devlete inanarak belediye ihalesine girmek suçsa biz o suçu işledik. 2001 krizinde Basmane meydanına 35 milyon dolar harcayarak girdik. Gecelik faizlerin 4 bin olduğu bir dönemde... Biz Kipa'yı aynı tarihte arazisiyle beraber 21 milyon dolara mal ettik. Demek ki biz o parayla Kipa gibi en az 5 tane daha Kipa kurardık.
Kentin vizyonuyla sizin vizyonunuz uyuşmadı mı? Aynı projeyi İstanbul'da yapmış olsaydınız sonuç ne olurdu?
Eğer Basmane'deki projeyi İstanbul'da yapmış olsaydık, bugün İstanbul'da altıncı Akmerkez'i yapıyorduk. İzmir 10 yıldır hala bu olayı tartışıyor. Proje açısından Türkiye'nin en zengin kişisi sayılırım. Binlerce yatırımcı ve finansmancıyla bir araya geldim. Hep İzmir'le ilgili tereddütle karşılaştım. Bu dakikadan sonra bunları yapar mısınız diye sorsalar biraz tereddüt ederim herhalde. Yatırım heyecan meselesidir. Benim ispat edecek bir şeyim yok. Bazı insanların kompleksleri olabilir. Bende bunların hiçbiri yoktur. Hiçbir şeyden korkum da yoktur. Çünkü ben Allaha güveniyorum.
TMSF, Mazhar Zorlu Holding'in EGS ve Toprakbank'a borçları nedeniyle işlem yaptı. Borçlarınızı ödediniz mi?
TMSF'yle olan sıkıntı tamamen bir kazaydı. Çok az hasarla atlattık. Bugün Mazhar Zorlu Holding şirketlerinin TMSF'ye herhangi bir borcu yoktur. En kısa sürede Güçbirliği Holding'in de borcu kalmayacaktır. Dünya Ticaret Merkezi projesinin yarısı EGS GYO'nun. TMSF Başkanı Ahmet Ertürk bize her aşamada büyük destek oldu. O olayda da son noktaya gelmek üzereyiz.
'Hayallerimizi çöpe attılar'
Bu kadar sıkıntıya değdiğine inanıyor musunuz?
Ben o parayı aktarmakla insanlara, kurumlara çok şey kazandırdım ama kendimden çok şey kaybettim. Huzurumdan, ailemden ve işimden, geleceğimden ve çoluk çocuğumun rıskından çok şey kaybettim. Ben gülmedim ama ailem gülsün istiyorum.
Problemler biterse Güçbirliği neler yapacak?
Güçbirliği'nin elinde projeleri var, bu projeler devam edecektir. Ben Güçbirliği'nde insanlara karşı vicdanen çok rahatım ancak maddi olarak da onları mutlu ettiğim gün holdingi bırakıp kendi işlerime bakacağım.
Size haksızlık yapıldığını düşünüyor musunuz?
Bugüne kadar dava sayısı 15-16 oldu. İlgisi olmayan kurumlar bile dava açtı. Birbirinden farklı bilirkişi raporları var. Böyle bir şey olabilir mi? Bir dava 8 yıl sürer mi? Hayallerimizin hepsi çöpe atıldı. Heyecanımız kursağımızda kaldı. Basmane'de 4.5 emsalin kavgasını ediyoruz, belediyenin kendi binası 8 emsal.
Artık yurtdışında iş yapmak istiyorum, yapacağım da... Bu bilgi birikimine, çekilen sıkıntıya, emeğe yazık... Yaşadıklarımdan sonra Harvard'da da bu konferansı vereceğim. Böyle bir ekonomik kazayı 10 mastır yapmış kişi bile anlamaz. Olayın mali, sosyal, ekonomik boyutları var. İki bin ortağı idare etmek siyasi bir partiyi idare etmekten daha zordur.
Zorlu ailesi Altay ve futbol bir tutku...
Biz Altay'a hem vaktimizi, hem nakdimizi verdik. Altay'a 50 yıl baktık. Bu iş ekonomik bir savaş haline geldi. Kulüplerin arkasında ya çok büyük camialar, ya devlet veya belediyeler var. Galatasaray'ın arkasında devlet yok mu? Seyrantepe'yi Altay'a verseler ya... Altay'ın başkanlığını kardeşim Nafiz Zorlu yapıyor. Bu bir sevgi, bir aşk. Bizim babamızda vardı. Altay sevgim var ama o defteri kapattım