Korkutanlar Korkanlardır
yeni müdür gelmişti. Öneren arkadaşlarım “Çok titiz, tedbirli, her şeyi çok inceleyen, iyi araştıran, bulduklarıyla yetinmeyen, konunun derinliklerine inen, dürüst bir yöneticidir” dediler. Müdür işe başladıktan sonra yıllardan beri huzur içinde yürüyen işimizde huzursuzluklar başladı. Bir süre sonra gördüm ki çalışanlar birbirinden korkuyor. Aynı odada bulunanlar bile birbirlerinden bir şeyler saklıyorlar. İşteki güven ortamı bozulmuş, personel arasındaki inanç ve sevgi kaybolmuştu. O güne dek hiç rastlanmayan biçimde söylentiler ve dedikodular şirket içinde yaygındı. Kısa sürede oluşan bu değişimin nedenlerini araştırmak istedim. Görülen her belirti, ulaşılan her insan yeni müdürü işaret ediyordu.
Biraz araştırdım; anladım ki yeni müdür cesur görünmeye çalışan bir korkak… Samimiyet hiç yok… Sözleri çok gösterişli fakat biraz eşelerseniz derinlik sıfır. Çok iş değiştirdiği için işini kaybetme korkusu tüm benliğine yerleşmiş durumda. İşin her noktasını kontrol etmek ve şirketin neresinde, ne olursa ondan haberdar olmak istiyor. Bu nedenle şirketteki tüm zayıf adamları saptayıp kendi hafiyesi gibi çalıştırmaya başlamış. Her çalışanın da zayıf noktalarını bulup kullanma çabası içine girmiş. Her bölümde bir gammaz üretmiş. İçinde ne kadar korku varsa hepsini şirkete yansıtmış. Kısa sürede korkak, tedirgin, rahatsız ve huzursuz bir grup oluşturmuş. Kendisi dürüst bir adam, çalıp çırpmıyor ama şirketin verimliliğini o kadar aşağılara çekmiş ki, çalmaktan çok daha fazla zarar vermiş.
Her şeyi kontrol altında tutma çabası korkudan kaynaklanır. Korkak insanlar hiçbir kimseye güvenmezler. En önemlisi de kendilerine güvenleri yoktur. Kendilerini zayıf ve güvensiz gördükleri için hep korkularına teslim olmuş bir yaşam biçimi sürdürürler. Sorumlu bir göreve geldiklerinde korkularını gizlemeye çalışırlar ama görevin ağırlığı korkularının ateşini körükler. Aşağılık kompleksi ve suçluluk duygusu içinde sinsi bir örgütlenmeye başlarlar. Bu kısırdöngü, korkak insanlarda daha büyük bir duygusal çöküntüye ve karakterinde yozlaşmaya neden olur.
Korkularımız yıllar boyunca içimizde birikmiş zehirlerdir. Biz genelde günlük yaşamın telaşı ve detayları arasında boğulur, korkularımızla ilgilenmeyiz. Korkularımızı tanımak ve onlardan kurtulmak gerektiğini düşünmez, bu yolda bir çaba göstermeyiz. Fakat onlar bizim seçimlerimizi etkiler, yaşamımızı yönetmeyi sürdürürler. Bizi Allah’ın verdiği birçok nimetlerden uzak tutarlar. Örneğin denizden korkan birisi açık denizlerin ve deniz dibinin birçok güzelliğinden uzak yaşar. Karanlıktan korkanlar karanlığın sessizliği içinde ulaşılan derin huzuru bulamazlar. Her korku bizim iyi ve coşkulu yaşayışımız için bir engeldir. Bilinçli davranıp, korkularımızın üzerine gidebilir ve onları tanımak için çaba gösterebiliriz. O zaman korkularımızla dost olabileceğimizi, onların yaşamımıza engel olan etkilerini ortadan kaldırabileceğimizi, hatta onları yararımıza kullanabileceğimizi görürüz. Korkular bizim için uyarıcı olur, tetikte olmamızı sağlar ve risklere karşı korurlar. Yapılan sağlık kontrollerinde kolesterol düzeyinizin çok yükseldiğini, şeker dengenizin bozulduğunu ve kalbinizin tehlike içinde olduğunu öğrenmek korkutucu bir şeydir. Bunu öğrenen bir kısım insan sigarayı bırakamaz, beslenmesini değiştiremez, iş stresini azaltamaz, ölüm korkusu daha da artmış bir biçimde yaşamını sürdürür. Bir kısım insan ise hissettiği ölüm korkusu ile uyanır, alışkanlıklarını değiştirir, spora başlar, kilo verir, işinde ve yaşamında stresi azaltmaya çalışır. Korkuları ona rehber olur sağlığa ve huzura kavuşur.
Korkularınızı keşfettiğiniz zaman yaşamı keşfedersiniz. Cesur olmanın ve korkularınızdan zarar görmeden yaşamanın tek yolu korkunun içine girmektir. Cesaret korkusuz olmak değil, korkunun varlığına rağmen yeniye, iyiye, sağlığa, huzura doğru yelken açmaktır. Mutluluğa ve sevince içinize kapanarak, her şeyi kontrol altında tutmaya çalışarak, gammazlar yaratarak ulaşamaz, korku bataklığına her gün biraz daha saplanırsınız. Siz korkularınızla dost olmaya, cesaretle aralarından geçip onlardan yararlanmaya çalışınız.