Pembe diziyle gelen servet

Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak'dan pembe itiraflar!

 

ERCİYES Üniversitesi'nde öğrencilere iş hayatını anlatan Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, Türk televizyonlarında 1991 yılında yayınlanan pembe dizelerin arasına reklam vererek satışlarını 20-50 kat artırdıklarını söyledi.

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Salonu'nda Optimum Araştırma ve Organizasyon Grubu tarafından düzenlenen söyleşiye katılan Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, iş hayatını ve deneyimlerini öğrencilere anlattı. Reklamın, şirketler için önemli olduğunu belirten Boydak, “İstanbul'daki bayiimizi açtığımızda Akademi Ajans ile bir reklam anlaşması yaptık. Ajansın sahibi, 'sizin kanepelerinizi kimse tanımıyor. Biz önce buna bir senaryo yazacağız' dedi. İlk reklamda ise kalın bir adam sesi, 'Teknoloji Yaylı Kanepeyi Üretti' diyor ve kanepe ortaya çıktıktan sonra Herkül gibi bir adam yaylı kanepe üzerinde zıplıyordu. Reklam senaryosu hoşumuza gitti. Ama biz hala direniyoruz 'mal satıyoruz, neden reklam veriyoruz' diye. 'Bu reklamı kaça veririz' diye sorduk. Ajansın sahibi, 'En azından 500 milyonu gözden çıkaracaksınız' dedi. 1991 yılında 500 milyon çok büyük para. Ajansın sahibi, 'Abi, siz ufak ve gariban firma olduğunuz için sizin reklamı gündüz kuşaklarındaki filmler ve dizelerin arasına koyarız. Mesela Marianna ve Yalan Dünya (Yalan Rüzgarı) diye bir dizi var, reklamı onların arasında yayınlarız' dedi.

O zaman pembe diziler yeni çıkmıştı. İnsanları dükkanları kilitliyor, Marinna'yı izlemeye gidiyordu. Biz o dizilere bol bol reklam verdik. Daha sonra Arena ve 32. Gün programlarına da reklam verdik. Bu reklamların faydasını gördük. Reklamdan sonra satışlarımız 20-50 kat arttı. O dönemde 1800 kanepe üretmiştik. Bir insanın iyi bir üretimci olması için müşteriyi ve ihtiyaçlarını iyi tanıması lazım” diye konuştu.

 Kayseri'deki Hacılar İlçesi'ndeki 25 metrekarelik bir dükkan açan babasının ve amcasının iş hayatına başladığını vurgulayan Boydak, “Daha sonra Kayseri'ye gelip burada 50 metrekarelik bir dükkan açtılar. İlk önce doğrama işiyle uğraşırken, amcam 'mobilya üretelim' demiş. Babam ile amcam 'dükkanın ismini ne koyalım' diye düşünürken, babam ve amcama mobilya işini öğreten Cemal amca, 'Çocuklar siz çok çalışkansınız ve istikbaliniz parlak, dükkanınızın ismi İstikbal olsun' demiş. İstikbal ismi 1958 yılında böyle doğdu” dedi.

 1998 ve 2001'deki krizlerden bahseden Boydak, “Hiç işçi çıkarmadan bu krizlerden çıktık. Çok büyük sıkıntılar çektik. Dünyanın birçok yerindeki yatak üreticilerine kumaş sattık. Biz o zaman Boydak ailesi olarak çifte kriz geçirdik. O zaman bizim bir de 'Anadolu Finans' diye bir bankamız vardı. İhlas Finans battıktan sonra bu finans kuruluşlarına karşı bir güvensizlik oluştu. Bizim bankanın önünde insanlar kuyruğa giriyordu. O zaman 300 milyon dolar mevduatı olan bankanın 200 milyon doları gitti. Ama Allah'a şükür bankamız batmadı” diye konuştu.