İçinde bulunduğumuz ekonomik daralmanın en fazla hissedildiği, küçülmenin sinyallerini geçtiğimiz yılın üçüncü çeyreğinden itibaren veren reklam sektörünün 2009 yılı ilk üç aylık sonuçları geçtiğimiz günlerde açıklandı. Buna göre, toplam harcamada belirgin bir düşüş yaşandığı gerçeğini bir kenara bırakırsak, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre mecra olarak harcamalardan aldığı payı artıran tek mecranın ‘internet’ olduğunu görüyoruz.
Aslına bakarsanız bu sürpriz değil. Amerika’da televizyon reklamlarını engellemeye yönelik onlarca cihaz her gün raflarda yerini alıyor. Tüketicinin ihtiyaçlarına yönelik ve tüketicinin isteğine bağlı çalışan reklam modelleri daha ölçülebilir ve yüksek getirili sonuçlar sağlıyor.
Nüfusun gitgide daha büyük bir kesiminin internet kullanıcısı olduğu ülkemizde de, özellikle 18-30 yaş arası kitlenin bir gün içerisinde internette geçirdikleri zamanın televizyon karşısında geçirdikleri zamana nazaran çok daha fazla olduğunu görüyoruz.
Uzunca sayılabilecek bu girizgâhın ardından sizlere ikisi 2009 yılında, diğer ikisi de geçtiğimiz 2-3 sene zarfında internette yapılmış olan pazarlama çalışmalarından bahsedeceğim. Amacım, hangi iş dalında olursanız olun interneti pazarlama amacı ile kullanabileceğinizi gösterebilmek. ‘İyi hoş diyorsun ama bizim iş gerçekten internette tanıtılamaz’ diyorsanız üç numaralı örnek tam size göre…
1. ISLAND REEF JOB – THE BEST JOB İN THE WORLD: Hamilton Adası, Avustralya’nın doğusunda bulunan, beş kilometrekare büyüklüğünde, 2009 yılı öncesinde çok fazla kişinin adını duymadığı bir ada. 2009 yılı başında Turizm Dairesi yetkilileri, oldukça cazip şartlar sunan bir iş ilanını internete ‘bıraktılar’. İş ilanında, altı aylık süre ile Hamilton Adası’nda görev yapacak biri aranıyordu. İşe alınacak kişi, okyanus manzaralı lüks bir villada yaşayacak, adanın etrafındaki yüzlerce farklı balık vb. canlıların beslenmesinden sorumlu olacak ve adada kaldığı süre zarfında yaşadıklarını bir blogda anlatacaktı. Bu çalışma karşılığında da yaklaşık 150.000 USD karşılığı bir ücret kazanacaktı.
Katılımcılardan, neden kendilerinin seçilmesi gerektiğini anlatacakları bir dakikalık videolarını siteye yüklemeleri istendi. (Birinci haftanın sonunda site yükü kaldıramadığı için çöktü ve tüm yarışma Youtube üzerine taşındı)
Toplamda 200 ülkeden yaklaşık 34.000 adet başvuru yapıldı. Yarışmanın tüm aşamaları yalnızca internette değil, tüm mecralarda kendine yer buldu. Dünyanın dört bir yanındaki haber kanalları ‘Dünyanın en iyi işini’ bültenlerinin başında gördüler ve gazetelerin ana sayfalarında cömert yerler ayırdılar.
3-6 Mayıs 2009 tarihinde yapılan final seçmeleri sonrasında 34 yaşındaki İngiliz vatandaşı Ben Southall işe kabul edildi ve görevine başladı. Ağır şartlardaki (!) çalışmalarını www.bestjobben.com adresinden takip edebilirsiniz.
Hamilton Adası yetkilileri, toplamda bir milyon dolar bütçe ile gerçekleştirdikleri bu proje ile tüm dünyada 200 milyon dolar değerinde bir medya görünürlülüğü sağladılar ve bana göre son yılların dünya çapındaki en başarılı on-line pazarlama kampanyasına imza attılar.
2. WİLL İT BLEND: Amerika’da mikser cihazları üreten Blendtec adlı firmanın, pazarlama uzmanlarından birinin ar-ge laboratuarında yapılan testleri görmesi sonrasında esinlendiği ve firmanın kurucusu tarafından sahiplenen projede, aklınıza gelen her şeyi Blendtec blenderlar ile parçalıyor ve videolarını internette paylaşıyorlar. Satışlarını bir yıl içerisinde beş kat artırdılar. www.willitblend.com
3. CWS COMMERCİAL: Endüstriyel tuvalet sistemleri üreten CWS firmasının ‘Say no to dirt’ adını verdiği video, tüm dünyada on milyondan fazla kez tıklandı. Google’layın…
4. THY KONKURU: Son bir haber de ülkemizden ve de oldukça güncel. Türk Hava Yolları, internet üzerinde yapacağı tüm pazarlama faaliyetlerinin hazırlanmasında kendisine yardımcı olacak dijital ajans seçiminde oldukça sıra dışı bir yol seçti. Buna göre, ajanslara internet üzerindeki sosyal paylaşım sitelerinde (Facebook, Flickr, Tumblr vb.) bir takım ipuçları bırakan THY yönetimi, sunum yapacak ajanslardan hazırlık aşamalarını da internette yayınlamalarını istedi. Yani THY, sadece sonuca değil, gidiş yoluna da not vermek istiyor. 20 Haziran gibi internete ‘düşen’ konkur ile ilgili birçok site, haber, yorum, video ve görsele ulaşmak mümkün. Google’a ‘THY Konkur, THY Brief’ yazın yeter…