*** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***

GERÇEK BAŞARI

Teknik Üniversite’de okuduğu yıllardan beri tanıdığım bir mühendis vardır. Öğrencilik günlerinde mütevazı bir ailenin çocuğuydu. Sessiz, sakin, işlerini titizlikle yapan, çalışkan ve terbiyeli bir gençti. Etrafına çok saygılı davranırdı, arkadaşları tarafından da pek sevildiği söylenirdi. Sağlık memuru olan babası ve öğretmen olan annesinin gurur kaynağıydı. Anne baba yemez yedirir, tüm tasarruflarını onun eğitimi için harcarlardı. Öğrencilik yıllarında bir fabrikaya staj için girmişti. Fabrikada onu çok sevmişler. Yaz tatillerinin hepsinde o fabrikada çalıştı. Okul biter bitmez de aynı fabrikada işe başladı. Fabrika yönetimi onu çok sahiplenmiş, hatta yedek subay okulunda ve askerlik döneminde bile aylığını devam ettirmişlerdi. Çok iyi hatırlarım, düğününde patronu kendi çocuğunu evlendirir gibi sevinçliydi.

Bir gün öğrendik ki işten ayrılmış.

Sermayesi olan Musevi bir işadamı ile kendi birikimlerini de katarak birlikte bir şirket kurmuşlar ve çalıştığı fabrikada üretilen mallardan bir bölümünü kendi fabrikalarında üretmeye başlamışlar. Genç, atak ve deneyimli olduğu için

eski patronunun müşterilerinden birçoğunu kendisine döndürmüş ve şirketi hızla gelişmiş.

Eski patronu yaşlandığı ve bu rekabete dayanamadığı için fabrikayı kapatmış. Bizim genç mühendisin serveti ve şöhreti ise hem yaptığı etkin reklamlar, hem de ürettiği kaliteli ürünler nedeniyle arttıkça artmış.

Şimdi önemli bir işadamıdır. Piyasada başarılarından takdirle söz ediliyor. Arkadaş çevresinde onunla ilgili anlatılanlar ise daha farklıdır. Bir arkadaşımız “Bizim Hakan ın yanına yaklaşılacak durum kalmadı. Kendini dev, etrafındaki herkesi pire gibi görüyor” diye anlatıyordu. Bir başka arkadaşımız “Hakann yürüyüşü, bakışı, davranışları, her şeyi değişti. Sanki boyu iki metre daha uzamış gibi herkese tepeden bakıyor” diyordu. Bir başka arkadaş ise ofisinde annesiyle karşılaşmış. Sekreterin yanında beklediğini görünce hatırını sormuş. Annesi “Hakan iş yoğunluğu nedeniyle bana gelemiyor. Onu çok özleyince telefon ediyorum. Şoförünü gönderip beni buraya aldırıyor. Burada da gördüğün gibi beş, on dakika görüşebilmek için saatlerce sekreterin yanında bekliyorum. Çok meşgul, çok çalışıyor” diye yakınmış.

Başarı çok güzel bir şeydir. İnsanlara mal, mülk, para, şöhret, çok şeyler kazandırır. Fakat başarının size kazandırdıklarından önemlisi,

sizin bu başarı sonunda insan olarak ne olduğunuz, nereye ulaştığınızdır. Başarı sizi o güne dek yaşadığınız hayattan alıp başka hayatların içine taşır.

Memurken amir, fakirken zengin, çırakken usta, ünsüzken ünlü olursunuz. Başarı, olanaklarınızı ve etkinliğinizi artırır.

Adeta size kanat takar.

****Eğer içinizdeki yüce değerleri ortaya çıkarıp sevgi, saygı, hayır ve hizmet duyguları içinde bu kanatlarla uçar, geniş olanakları kullanırsanız,****

başarı önünüze akıl almaz geniş ufuklar açar,

sizi büyütür, yüceltir, geliştirir

****Başarı aynı şekilde içinizdeki tüm kusurları büyütebilir.****

Kıskançsanız, daha kıskanç, hasisseniz, daha hasis, korkaksanız daha korkak yapar. Defolarını kapatmak için gösterdiği çabalarla birçok başarılı insan, kavgacı, yalancı, geçimsiz, sinsi, kibirli, kompleksli bir megaloman haline gelmiştir.

Başarı sizi gölgedeyken aydınlığa, kenarda dururken vitrine, gözlerden uzak yaşarken gözler önüne çıkarır. Başarıyı taşımak kolay değildir. Başarıdan sonra gerçekte kim olduğunuzu herkes görmeye başlar. Henüz kendi içinizde bir barışa ulaşmamışsanız, içinizdeki kavgalar ve dalgalanmalar daha büyür. Siz, hiç kimsenin sizi bu kusurlarınızla görmediğini zannedersiniz. Halbuki herkes artık sizi normal gözlerle değil büyüteçle izlemeye başlamıştır.

İşiniz, varlığınız, şöhretiniz büyürken bu büyümeyi

içinize de yansıtabildiğiniz zaman

gerçek başarıya ulaşırsınız.

****Bir insan için en tehlikeli şeylerin zenginlik ve şöhret olduğu söylenir****

. Her ikisinin de varlığına dayanabilmek gerçekten çok güçtür.

*******Zenginlik sizi daha çok vermeye, paylaşmaya, daha cömert olmaya yönlendirebiliyorsa*******

bir değer ifade eder ve gerçek zenginlik olur.

Aksi takdirde cebi dolu, pinti, hasis, sevimsiz bir insan görüntüsü sergilersiniz.

Şöhret sizin doğruluğunuzu, dürüstlüğünüzü, iyi ahlakınızı, sevginizi ve esirgemezliğinizi dışarıya yansıtıyorsa saygın bir şöhret olur.

Eğer şöhretiniz sizin etrafa saldığınız korkuyu, kavgalarınızı, hırçınlığınızı, bencilliğinizi, hak tanımamazlığınızı, megalomaninizi yansıtıyorsa

o şöhret, kötü şöhrettir ve sizi her gün geriletir.

Gerçek başarı;

insanı ruhsal,

sosyal,

duygusal,

fiziksel ve

fikirsel bir

denge içinde geliştiren,

içini ve dışını

birlikte güzelleştiren başarıdır.