Tekstil işine girdiniz ve fason üretimini yaptığınız Fransız markasını aldınız? Bu süreç nasıl gelişti?
Kardeşim Mustafa Küçük, 1987'de İstanbul'a gelip küçük bir atölyede tekstil işine başladı. Daha sonra bizler geldik. 1988 yılında Fransa'daki LC Waikiki firmasıyla tanıştık ve iki yıl bu firmanın üretimini yaptık. Kendilerini ikna ettik ve 1990 yılında Waikiki'nin iç piyasa isim hakkını aldık. 1990-97 arasındaki süreçte marka Fransa'da gerileme süreci yaşadı. İki ortaklıydı, bir ortak ayrıldı. 1997'de masaya oturduk ve LC Waikiki'nin dünyadaki isim haklarını satın aldık. Para karşılığı değil, buradaki pazarlama şirketinden belli bir hisse vererek.
KRİZ AVANTAJLARIYLA YETİŞTİ
Çok geniş bir bayi ağına sahipken, bayileri bırakıp kendiniz mağaza açmayı yeğlediniz. Neden?
2000 yılına kadar bizim dağıtım kanalımız daha çok bayi kanalıyla ve corner'larla devam ediyordu. Yaklaşık 700 corner'ı bulduğu yıllar olmuştu. Fakat bu kanallardan pek de memnun değildik. Şikayetçiydik, ama bu değişimi yapmamız çok zordu. 2001 krizi bir noktada strateji değiştirmemize de neden oldu. Bayi sayısı bir anda 100'e indirildi, satışlar dörtte bire geriledi. O zaman canımız çok yandı. Bize ciddi maliyet getirdi. Fakat en azından yanlış trenden inip, doğru trene binmemize vesile oldu. Çok radikal bir karardı. Çünkü koymuş olduğumuz vizyona bu kanallarla gitmemiz ve onların dinamik sektöre ayak uydurmaları mümkün değildi. Kriz bizim imdadımıza yetişti. Birçok avantajla yetişti. Çok hızlı mağaza yeri bulup, daha iyi şartlarda, daha iyi lokasyonlarda mağaza açmamıza vesile oldu. Bugün böyle bir karar alsak, kaynak da olsa mağaza açacak yer yok. O dönemde haftada, 15 günde bir mağaza açıyorduk. İki yıl sonra kaybettiğimiz satışı yakaladık. Hatta 2003 yılında yüzde 100 büyüme gösterdik.
Yurtdışında mağaza açma planınız vardı. Bir takvim söz konusu mu?
2001 krizine kadar yurtdışına açılma konusunda bayağı deneylerimiz oldu. Fakat gördük ki, bir ülkeye odaklanmadan başarılı olunmuyor. Bu nedenle biz tamamen iç piyasadaki perakendeciliğe odaklanıp, yurtdışından gelen talepleri hep bekletmeye aldık. Zamanı, zemini geldiğinde hangi bölgeyi hedefliyorsak, oraya odaklanıp büyümeyi daha uygun görüyoruz. Şu anda Türkiye'de büyümek bize göre daha kolay. En azından kendi evimizde yabancıların önünü kesmenin ve rekabet etme adına köşeleri kapatmanın daha uygun düşünüyoruz. Türkiye'de mağazacılıkta 200 bin metrekare satış alanı ve 700 milyon dolarlık ciro gibi bir ölçeğe gelince yurtdışını düşüneceğiz.
MISIR'DA İŞÇİLİK 100 DOLAR
Grubun üretim ayağında neler var?
Grup Tema ve Taha adıyla çalışıyor. Taha, üretim ve tamamen ihracat odaklı. Avrupa'daki Marks&Spencer, Top Shop, Next, Timberland gibi belli başlı markalara üretim yapıyor. Tema da mağazacılık odaklı çalışıyor. Bizde katı bir kural var. Üretim grubu tamamen kendi müşterisine çalışır. Waikiki de kendi tedarikçisini kendi bulur. Üretimde ilk etapta İstanbul'dan Anadolu'ya yayıldık. Malatya, Adapazarı, Safranbolu'ya fabrikalar kuruldu. Yurtdışında üretim yerlerimiz var, fason yerler var. Üretim grubu olarak Mısır'da yeni bir yatırım yapacağız. 80 bin metrekarelik arsa alındı. Tahminen bir yıl sonra devreye girecek. İplik hariç entegre bir fabrika olacak. İlk etapta 20 bin-25 bin metrekare kapalı alan planlanıyor. Girdi maliyetleri Türkiye'ye göre çok düşük. Türkiye'de ortalama işçilik maliyeti, işçi başına aylık 1000 dolar. Mısır'da 100 dolar. Ayrıca triko firmamız Bangla- deş'te bir ortaklığa gitti ve orada üretime başladı.
2006 HEDEFİ 350 MİLYON DOLAR
Çok hızlı mağaza açma stratejiniz sürüyor mu? Bu yılki ciro hedefiniz ne kadar?
Şu anda 115'inci mağazayı açtık. Yıl sonunda 145-150 mağazaya ulaşmış olacağız. Bu yıl yüzde 40 büyüyeceğiz. Yıl sonu ciro hedefimiz ise 350 milyon dolar.
Dövizdeki dalgalar satışları düşürmedi
Dövizdeki son dalgalanmanın ardından talebin daralmaya başlayacağı belirtiliyor. Siz böyle bir talep daralması yaşıyor musunuz?
Şu anda sokakta böyle bir panik yok. Satışlara baktığımızda da herhangi bir düşüş söz konusu değil. Geçen yılla aynı, tam tersine büyüme görüyoruz. Tüketicide büyük bir panik yaşamadık. Herhalde bunun geçici olacağı düşünülüyor. Dövizde yükseliş sürerse, önümüzdeki aylarda negatif etkisini görebiliriz. Ama biz iyimser düşünüyoruz. Geçici bir dalgalanma olacağını düşünüyorum. Bir noktada istemeyerek de olsa Türkiye'nin uzun vadede lehine oldu gibi geliyor. Çünkü daha sonra şiddeti daha yüksek olabilirdi. Bundan dolayı bir düzeltme olarak da görülebilir.
Kanyon'da küçük yer verdiler
Son açılan alışveriş merkezlerinde yerli markalara yer verilmediği söyleniyor. Buna katılıyor musunuz?
Katılıyorum. Özellikle Levent Kanyon alışveriş merkezinde bu daha bariz ortaya çıktı. Birkaç yerli marka dışında hepsi yabancı marka. Bize LC Waikiki için küçük metrekare önerdiler. Küçük mağaza bize yetmediği için girmedik. Pek uzlaşma zemini de oluşmadı. Alışveriş merkezi yatırımcılarının karma bir kiralama yöntemi seçmesi daha uygun diye düşünüyorum. Neticede biz tekstil ülkesiyiz. Tekstil üretiminde marka olmuş bir ülkeyiz. Kendi evimizde sadece yabancıların oynaması düşündürücü. Sadece üretimde değil, perakende de marka olmak ve pazara hakim olmak zorundayız. Fasonculukla bir yere gidemeyiz. Ülkelerde fasonculuğun da bir ömrü vardır. Türkiye de bu ömrü dolduracaktır diye düşünüyorum.
LCW'yi Türk markası yaptı
2001 krizinde canı yanan, ancak kriz anında yanlışlarını görüp stratejisini değiştiren ve uzun vadede kazançlı çıkanlar da oldu. Bunlardan biri de LC Waikiki markasının sahibi Tema Grubu. 2000 yılına kadar bayiler kanalıyla büyüyen marka 2001 kriziyle sarsılınca, 700 olan bayi sayısını radikal bir kararla 100'e düşürdü. Tema Mağazacılık'ın Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, o günleri anlatırken "Bayi sayımızı azaltınca, satışlar dörtte bire düştü. O zaman canımız çok yandı. Fakat en azından yanlış trenden inip, doğru trene binmemize vesile oldu. Çünkü koyduğumuz vizyona bu kanallarla gitmemiz mümkün değildi" diyor. 20 yıl önce Malatya'dan İstanbul'a gelip tekstil işine giren, önce fason üretim yaptığı Fransız markası LC Wakiki'nin daha sonra tüm haklarını satın alıp bir Türk markası haline getiren Küçük kardeşler, yurtiçindeki büyüme tamamlanmadan dışarı açılmak istemiyor. Ciro olarak içeride 700 milyon doları bulduktan sonra, dışarıya güçlü çıkacağız" diyen Vahap Küçük'le, markalarının Türkiye'deki gelişimini, tekstil sektörünü ve hedeflerini konuştuk.
Modası geçmiş ürün 'çaput'tur
Hazır giyim sektöründe sezon sonlarında yüzde 70'leri bulan indirimler görüyoruz. Fiyatı yüzde 70 düşen bir üründe nasıl kâr edilir?
Bu indirimle para kazanmak mümkün değil. Bizim sektörde zararına satılan mal için sevinilir. Mal zararına satılıyordur, ama satan adam seviniyor. Niye? Bir yıl sonra bu mal, modası geçmiş bir çaputtur. Üstelik bir sene depo kirası ödeyecek. Yeniden o malı ütüleyecek, paketleyecek, ekstra bir maliyet yüklenecek. Bir sene modası geçmiş olarak, seri sonu mağazalarda, outlet mağazalarda yüzde 60-70 düşük fiyatla satması gerekecek. Bundan dolayı sezon sonunda neye satabiliyorsa, onu kâr olarak görüyor.
Fatma Çiftçi / Yeni Şafak EKOÇERÇEVE .COM
|