İnşaat sektöründe teknik müteahhitlik konusunda dünyanın önde gelen firmalarıyla rekabet eden bir Türk şirketi var. İnşaat sektörünün 35 yılık MEP (Mechanical, Electrical, Plumbing) müteahhitlik firması AE Arma-Elektropanç, 3 kıtada dev projeler yapıyor. Son olarak Abu Dabi'de Yunanlılarla birlikte askeri havalimanı projesini üstlenen AE Arma-Elektropanç, son 4 ayda 2.3 Milyar Dolarlık projelere teklif vermiş.
Üniversitede okurken iş hayatına atılarak kısa sürede şirketler grubu kuran AE Arma-Elektropanç Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kızılhan, başarı sırlarını Patronlardunyasi.com'a anlattı..
Kemal Bey, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
1955 Rize Çamlıhemşin doğumluyum. İlk, orta, liseyi Rize'de tamamladım. Sonra üniversite için İstanbul'a ailece geldik. Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Fakültesi'nden 1980 yılında mezun oldum. 2.nci sınıftayken eşim Seval'le evlendim. Üçüncü sınıftayken kızım Burcu dünyaya geldi. 30 yaşındaykende oğlum Burak dünyaya geldi. Bir kız, br erkek babasıyım. Çok genç yaşlarda, üniversiteden mezun olduğum yıl 24 yaşlarında ilk firmamı kurdum. 30 yaşıma geldiğim zaman ise bir şirketler grubunun başkanı olarak iş hayatına devam ediyordum. Yaş şimdi 55. Hala aynı heyecanla işe devam ediyorum. İş hayatımın son 12 yıl tam bir uluslararası bir firmanın başkanı olarak geçti. 3 kıtada önemli işler yaptık ve yapmayada devam ediyoruz. Asya'da, Avrupa'da ve Afrika'da müteahhitlik işlerimiz var.
Hangi ülkelerde faaliyetleriniz var?
Merkezimiz Türkiye. Bunun yanında Rusya'da 23 yıldır varız. Katar, BAE, Azerbaycan ve Cezayir'de aktif olarak devam ediyoruz.
Yaptığınız işler hakkında bilgi verebilir misiniz?
Biz bir teknik müteahhidiz. Teknik müteahhit ne demek? İnşaalarda MEB dediğimiz tesisat işlerini yapıyoruz. Oteller, sanayi tesisleri, rezidanslar, hastane gibi benzeri yapılara ruh veriyoruz. Bir yapı düşünün 150 bin metrekarelik, 250 metre uzunluğunda. Onlarca elektrik, elektronik sistem var. Havalandırma, ısıtma, klima, sıhhi tesisat ve benzeri sistemlerden doğan onlarca sistemi biz yapıyoruz. Bunları alt alta dizdiğimizde sanıyorum 70-80'e varan sistemden bahsetmek mümkün. Biz ne yapıyoruz? Önce bunları projelendiriyoruz, sonra yetkili makamlara onaylatıyoruz. Ondan sonra da uyguluyoruz ve yatırımcıta teslim ediyoruz. İşletme adına bizden beklenen yardımları yapıyoruz ve işden ayrılıyoruz. Bu kadar büyük teknik donanımı büyük, yüksek yapılarda yaptığınızda bir de bina otomasyonu dediğimiz bir tek noktadan küçük bir bilgisayar ekranından on binlerce noktayı kontrol ettiğinizde çok büyük bir boyut ortaya çıkıyor.
Dünya bu tür büyük işler yapanlara teknik müteahhit ismini vermiş. Bizde teknik bir müteaahitiz. Binaya aslında ruh veriyoruz. Binanın gerçek anlamdaki özelliklerini biz kazandırıyoruz. Şimdi büyük bir yapıyı dışardan sıfatlayabilirsiniz. Ne kadar büyük, ne kadar güzel gibi. Ama binanın içine girdiğinizde benim dediğim sistemler yoksunsa bu binayı siz akıllı bina diye tanımlayamıyorsunuz. Son günlerde çok meşhur olan yeşil bina veya benzeri bir vasıf takamıyorsunuz. Bu vasıflar ancak bizim yaptığımız sistemlerle kazanılıyor.
Teknik müteahhit dediğin zaman projelerde yüzde 30 hatta yüzde 40'a yakın pay alıyorsun. Böyle baktığınız zaman siz bir yapıda en önemli aktörsünüz.. Binaya gerçek anlamda ruhu bizim işlerimiz kazandırıyor.
Sizin yaptığınız projeler hangileri?
Bunu çok rahatlıkla söyleyebilirim. Burada alçakgönüllük yapmaya gerek yok. Bir kere yüksek yapılar bizim ihtisas konumuz. Türkiye'nin en yüksek yapılarında bizim imzamız var. Türkiye'yi geçtik, Avrupa'nın en yüksek bitmiş birinci ve altıncı binasını Moskova'da biz yaptık ve teslim ettik. Binanın ismi City Of Capital. Moskova'da. İki kuleden oluşuyor. Birincisinin yüksekliği 307 metre ve 72 kattan oluşuyor. İkinci kule ise 257 metre 65 kattan oluşuyor. Türkiye'nin en yüksek binalarından olan Anthill Residance'ı da biz yaptık. İki kuleden oluşuyor. 210 metre ve 54 katlı. Bunlarda Avrupanın ilk 20 binası içinde. Türkiye'nin en yüksek üçüncü binası. Türkiye'nin en yüksek binaları arasında yer alan Şişli Plaza'da bizim teslim ettiğimiz proje. Acıbadem'deki 40 katlı Akasya projesinide biz yapıyoruz. Abu Dabi'de devam etmekte olan Mabel Kasır otel projesinide yapıyoruz. 40 katın üzerinde 2 bloktan oluşuyor. Böyle 35-40 kat üzerinde onlarca projeyi yaptık, teslim ettik ve yapmaya devam ediyoruz. Böyle yüksek katlı projeler bizim ihtisas alanımız.
Şuanda çalıştığınız projeler var mı?
Çok büyük teklifler geliyor. Bizim firmamız son 4 ayda 2 Milyar 350 Milyon Dolarlık teklif üretti. Cezayir, Azerbaycan, Kuveyt, Belarus, Kosova, Katar, Rusya, Suudi Arabistan, Suriye, BAE ve Türkiye'de teklifler verdik. Bunların içinde çok değişik yapılar var. Havaalanları, hastaneler, alışveriş merkezleri, fabrikalar gibi. Bir Türk firmasının 10'dan fazla ülkede 2.3 Milyar Dolarlık teklif vermesi bir tesadüf değil. Bu bizim bölgesel bir firma olduğumuzun en önemli ispatı. Amaç belli, küresel bir firma olmak.
Abu Dabi'de Yunanlılarla ortak bir projeniz var. Bunun hakkında da bilgi verebilir misiniz?
İş hayatımın 35 yılını geride bırakıyorum. İş hayatımda en çok önem verdiğim projelerden bir tanesi bu proje. Bu projeyi Yunanşistan'ın önde gelen firmalarından biriyle yapıyoruz. 1960 yılında kurulmuş bir firma. Dünyanın çok önemli inşaat firmalarıyla partnerlik yapmış. Bu projedede bizle partnerlik yapıyor. Projede çok enteresan. BAE Silahlı Kuvvetleri'ne ait bir havaalanı projesi. Coğrafya Abu Dabi, ana üstlenici Atina, teknik yüklenici bizim firmamız. Çok teknolojik bir proje. Bizim kontrol bedelimiz 18 Milyon dolar. 30 Bin metrekarelik bir kapalı alan. Burada önemli olan çok teknolojik proses ağırlıklı bir yapı olması önem kazanıyor.
35 yıldır iş hayatının içinde olan Kemal Kızılhan'ı en çok Abu Dabi'deki havalimanı projesi heyecanlandırıyor..
En büyük hedefiniz nedir?
Türkiye'den bir dünya markası kazandırmak bizi çok heyecanlandırıyor. Şuanda bizi garp ülkeleri bizi çok iyi tanıyor. Bu kadar yoğun teklif bütünlüğü tesadüf değil. Bu bizim ülkeler aramızdaki güvenilirliğimiz açık şekilde belgeliyor. Daha büyük pazarlara girebilmemeiz içinde kendi boyutumuzu büyütmemiz gerekiyor. Yeni pazarlara açılmak için çalışıyoruz. Bizim firmamız Moskova'nın en yüksek firmasını yaparken aynı anda Abu Dabi'de Yunanlılarla çok teknik bir konuda işbirliği içinde. Aynı anda Azerbaycan'da çok önemli bir proje için Singapurlu firmalarla teklif veriyor. Çok emek veriyor iyi çalışıyoruz.
Siz yatırım yaparken nelere dikkat ediyorsunuz? Yatırım yapmak isteyenlere neler tavsiye edersiniz?
Yurtdışında iş yapmak önemli tecrübeler gerektiriyor. Eğer siz yurtdışında iş yapma hevesi içindeyseniz uluslarası şartnamalere hakim olacaksınız. Buna hakim olmadığınız takdirde iş yapma isteği maceradan öteye geçmez. Ayrıca ülke koşullarına adapte olmak kolay bir mesele değil. Bugün yeni bir ülkede gidip yapılanmak o ülkenin koşullarına hazır olmak ciddi bir sabır gerektiriyor. O ülke koşullarını bilmeden fiyatlandırma yapmakta çok riskli. Bizim gibi yaygın bir coğrafya iş alanınız olmuşsa tabi bazı melekeler elde ediyorsunuz. Bazı pratik bilgiler arşivinizde oluyor. Bu arşiv bilgileri sizin imdadınıza yetişiyor. Tabii ki her zaman doğru fiyatı yakalamayabilirsniz. Ama daha yüksek ihtimalli hale geliyorsunuz. Böylece siz bu ülkelerde iş yapma konusunda hazır haldesiniz. Ben Türk firmalarına yurt dışına gitmelerini tavsiye ediyorum. Kesinlikle korkmadan çekinmeden çıkmalılar. İkincisi firmalar önce kendi coğrafyalarına yakın yerler seçmeli. Bu Azerbaycan, Bulgaristan, Rusya'da yakın yerler olabilir. İlk işlerinde küçük boyutlu olmalarına dikkat etsinler. Bir iki işten sonra açılırlar. Kolay ülke değiştirmesinler. İlk gittikleri ülkede kalsınlar emek versinler. Rusya'da 23 yıldır varız çoğu firma geri çekildi biz inatla kaldık. Biz şimdi Ruslarla çok özel dostluklar elde ettik. Bu bize yeni iş imkanları sağlıyor. Çok riskli pazarlarda bulunmayı tercih etmiyoruz.
Sektörün geleceği nerede?
Dünyanın geleceği afrikada. Bizim sektörün geleceği orası. Bazı yerler riskli ama çok önemli bir pazar hepimizi bekliyor. Erken davranan önemli bir pay alacak. Bunun farkındayız. Önemli bir rol alacak. Küresel olabilmek, ölçeğimizi büyetebilmek açısındanda Afrika çok önemli. Daha büyük pazarlara girebilmemeiz içinde kendi boyutumuzu büyütmemiz gerekiyor.
Kaç tane personeliniz var?
Çok yaygın bir şekilde çalışıyoruz. Ocak sonunda 1270 kişiydik. Bazen 2 bin, 3 bine çıkıyor. Bu işlerin yoğunluğuna göre değişiyor. Türkiye merkezimizde 200'ün üzerinde personelimiz var. En önemlisi biz mühendislik firmasıyız 150'nin üzerinde mühendisimiz var. Bu gerçekten önemli bir sayıdır. Sektör içinde olan firmalar bunu anlar. 150 mühendisten oluşan bir ordu. İyi bir mühendislik firmasıyız. Bunu övünçle söyleyebilirim. Teknik müteahhitlik zaten iyi bir mühendislik gerektiriyor. Sizin ciddi bir mühendislik altyapınız yoksa teknik müteahhit olarak sahada yer alamazsınız.
Kemal Kızılhan, şirkette Kurumsal İletişim Müdürü olarak görev yapan kızı Burcu Kızılhan Tan'la birlikte.
2 çocuğunuz var. Onlarda sizinle birlikte şirkette ter döküyor..
Kızım Burcu yanımda kurumsal ilişkiler müdürü. Oğlum Burak'ta benim gibi elektrik-elektronik mühendisi. Şuanda BAE'de organizasyonun başında. Oradaki görevi bir yıl daha sürecek. BAE'de iş geliştirmek için çalışıyor. Önemli başarılar elde ediyor. Atina işi oğlum Burak'ın kişisel başarısıdır. Burak 26 yaşında genç bir mühendis. Oğlumla kızımla aynı çatı altında çalışmak ayrı bir heyecan ayrı bir keyif.
İş haricinizde neler yaparsınız?
Ömrümün son 10 senesinde seyahetlerden nefes alamıyorum. Bu kadar yoğun idari kadroya rağmen işimizin başında bulunmamız gerekiyor. Bu bizim kaderimiz. Patron olarak uzakta kalamazsınız. Bizim seyahatlerimiz bol. Hafta sonunu evde geçirdiğimizi zaman bizim için bayram. Kızımla oğlumla birada olmak en büyük mutluluk. Hobilerim var ama zaman ayıramıyorum. Tiyatro çok önemli bir değer. İnşaalah emekli olunca gideceğim.
Ne zaman emekli olmayı düşünüyorsunuz?
5 yıl daha aktif çalışacağım. Ondan sonra mesai 3'te bire iner. Şuanda 56 yaşına girdim. 61'den sonra yeni nesil ve profesyoneller devam eder. 5 yılda küresel bir firma olmak için yeterli bir süredir. İnşallah Türkiye'den dünyaya mal olmuş bir teknik müteaahit ismini yaratmış ve onun huzuru içinde kendimi emekliye ayıracağım.
Kemal Bey bize zaman ayırdığınız için teşekür ederiz..
Ben de size teşekkür ederim. Beni hergün en az 1 saat internete hapsediyorsunuz..