Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  İBB Çifte Standart
 













ÇİFTTE STANDART
 
 
     
 
İstanbul’da toplu taşımada deniz taşımacılığı İDO’ya, otobüs taşımacılığı İETT’ye, raylı taşımacılık İstanbul Ulaşım A.Ş’ye, minibüsler, taksiler, servis araçları TOHİM’e bağlı çalışmaktadır.

Yönetim, yürütüm ve denetimi bu kurumlar tarafından yapılmaktadır. Fakat yönetim ve yürütümlerinde ciddi farklılıklar oluşmaktadır. Tüm kurumların amacı İstanbul halkına güvenilir, hızlı, sağlıklı bir toplu taşıma hizmeti sunmaktır, ama ne yazık ki bu hizmetleri sunarken bir çiftte standart oluşuyor

Peki nedir bunlar?

İstanbul’da toplu taşıma araçları aylık hizmet bedelleri öderken özel halk otobüsü işletmecileri her ay ciddi bir bedeli İETT Genel Müdürlüğü’ne ödememektedir. Ama İstanbul’da çalışan minibüsler, taksiler, servis araçlarının aylık hizmet bedeli diye bir ödemesi yok. Buradan onlar niye bir ödeme yapmıyor? demek istemiyoruz. Burada sorgulamak istenen şey özel halk otobüsleri niye böyle bir bedel ödemek zorunda? Bu duruma dikkat çekmek istiyoruz. Hepimiz İstanbul’un yollarını duraklarını kullanıyoruz bu çifte standart niye?

Diğer bir adaletsizlikte otobüs ve minibüslerin hat değişikliği ve hat uzatmalarında yaşanıyor. Metrobüsün hayata geçmesinden dolayı metrobüse paralel çalışan minibüsler mağdur oldukları gerekçesi ile yeni hatlara aktarıldı. Hatta Avrupa yakasında Anadolu yakasına ciddi sayıda minibüs aktarıldı ve bu minibüs hatlarında uzatmalar yapıldı. Ama hat uzatma bedeli alınmadı araç aktarma bedeli alınmadı.

Metrobüsün çalışması ile beraber özel halk otobüsleri metrobüse paralel çalışan hatlarda mağdur olmuşlardır. Özel halk otobüsleri de kısmi olarak diğer hatlara aktarıldı. Ama maalesef bu aktarmalardan dolayı özel halk otobüslerden araç başına 120 bin Lira’ya yakın hat bedeli adı altında bir bedel alınmıştır. Özel halk otobüsü işletmecileri taşıdıkları yolcuların yüzde 10’unu ücretsiz, yüzde 30’a yakınını da indirimli taşımaktadır. Bizlerin desteklenmesi gerekirken, diğer taşımacılardan bir bedel alınmazken özel halk otobüsü işletmecilerinden bu kadar fahiş bedellerin alınması bir adaletsizliktir ve çiftte standarttır.

Bu durum özel halk otobüsü işletmecilerini rahatsız etmektedir. ÖHO şirketleri bu adaletsiz durumu ortadan kaldırmak için çalışmaklar yapmaktadır ancak ÖHO çalışma yönergesinde bir düzenleme ile bu çifte standardın düzeltilmesi ve bu mağduriyetin ortadan kalkması gerekmektedir.

Saygılarımla                 

Göksel OVACIK

www.tasimacilar.com            

 
- - Bu haber hakkında görüş ekleyebilirsiniz. - -
 
 
     
 

Değerli arkadaşım servis araçlarından da ücret alınsın diyor biz buna DÜNDEN razıyız ama bizde o zaman hatlarda yocu taşıyalım servisçinin sahibi yok vurun abalıya misali bana bir tane servisçi gösteremezsiniz para kazanan borçlarını ödeyen hemen hemen tüm sevisçiler PERİŞAN haldedir bandrol alamıyor vergi ödeyemiyorlar kazançlarıyla şöför parasını ödeyemiyorlar akıl almaz rakamlara çalışmak zorunda kaldılar nerde ŞÖFÖRLER ODASI NERDE TİCARET ODASI servisçi arabasına lastik alamıyor servisçi çalıştığı firmadan para alamıyor servisçi bitmiş anlayan yok yaşayan yok.

 
Nihat YILDIZOĞLU / 24.08.2010 17:23:01

-Minibüsler emn.gn.md.lüğünün itirazına rağmen,ayakta yolcu yasasını iptal ettiriyor, nasıl oluyor bu
-13 kişinin manevi sorumluları ,meclisteki birkaç vekil-TESK-TŞOF.
-Aynı yasaya tabi oldukları halde, servisleri bundan ayırarak,
3 milyon öğrenci velisini,anadoludan 2 kat fazla ücret ödeten,
50 bin servisçiyi, 3 aracı 2 ithal araç satıcısına mahkum eden
istanbuldaki hangi makam.
-sonrada bu ulaşım guruplarını birbirine kırdıran makam kim.
-Servisciler göz göre göre ölüyor,gözlerini kapatan bu yetkililer kim.
-İstanbuldaki Gerçek mağdurlar servisciler.
-Belge-kural-altında inletiliyorlar
-İstanbulun yükünün ezici çoğunu çekiyorlar-0/0.30
-Çalışarak para-zaman -sağlıklarını kaybediyorlar
-Aylarca Ödenmeyen alacakları için, cinayetler başladı, birçoğu kapıda
-Bu gidiş iyi değil.
-Gebzede- ülkede olan İst.Tahdit haklarıda yok.
-Yükü çok
-karnı aç.
-Sahipleri yok,
-Dertlerini dinleyen Ulaş İş Sendikasınıda işletmeciler köstekliyor

Yetkili:
- Kanunu uygula, herşey düzene girsin,kaos-havadan para kazanma bitsin
-Her sorunun bir cevabı vardır.

-Yetkililer, bu servis kanunu uygulamama gerekçelerini mutlak açıklamalı.
- Kamu ve 50 bin çalışan vicdanı rahatlamalı.
- Bunca olumsuzluklar ve tahdit kanunu ne adına uygulanmıyor?

ekonomik-sosyal -siyasi sonuçları iyi düşünülmeli.
 
Kişisel bilgilerinin görünmesini istemiyor. / 20.09.2010 19:54:13

 






TRAFİK KAZALARININ ÖNLENMESİ
 
 
     
 
Ülkemizde yaşanan trafik kazaları her yıl artarak devam ediyor. Bu kazalarda çok ciddi can ve mal kaybı yaşanıyor.

Trafik kazalarının önlenmesi veya asgariye indirilmesi için genel ve yerel yöneticilerimiz bir dizi önlemler alıyor, çalışmalar yapılıyor. Aynı zamanda sivil toplum kuruluşları sürücü ve yayaları uyararak trafik kurallarına uyulması ve dikkat edilmesi için ciddi çalışmalar yapılıyor, ama trafik kazarlında bir azalma sağlanamıyor.

Büyük kentlerde trafik kazaları daha fazla yaşanıyor. Hem araç sayısının fazla olması hem de trafiğe çıkan araçların fazla olması etken olabilir. Metropollerde toplu taşıma araçlarının, özellikle lastik tekerlekli taşımacılıkta kazalar zaman zaman kaçınılmaz oluyor. Biz özel halk otobüsü işletmecilerinin yöneticileri olarak bu kazaların nedeni araştırmak, azaltılabilmesi için neler yapılabilir diye düşünmek kafa yormak zorundayız.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul-İkitelli’de yaşanan ve bizleri derinden üzen bir minibüs kazası yaşandı. 13 vatandaşımız hayatını kaybetti, yaralı vatandaşlarımızda var. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar dilerim. Bu kazaların bir daha yaşanmamasını dilerim.

Bu kazadan sonra ulusal ve yerel basında kaza haberi verilirken kazanın oluşmasında eğitimsizliğin etken olduğu söylendi ve kısaca `eğitim şart` denildi. Yine her zaman olduğu gibi kolaycı bir yaklaşımla sürücüleri eğitirsek bu kazaların olmayacağı belirtildi. Tamam, eğitim olmalı, denetim olmalı. Ama bu yeter mi? Elbette yetmez. Eğitimli insanlar kaza yapmaz diye bir şey olamaz. Diğer koşulları konuşmak durumundayız. Gerçi İstanbul Minibüs Odaları başkanı görsel basına çıkıp minibüslerin ayakta yolcu alması gerektiğini anlattı. Halbuki kazada hayatını kaybedenlerin fazla olması minibüsteki ayakta yolcu sayısının fazla olmasından kaynaklanmıştır. Bu da farklı bir bakış açısı sanırım.

Kent içi toplu taşımada kazaların önlenmesi için sürücülerimize sürekli ve ciddi eğitimler vereceğiz, denetlemelerimizi sürekli hale getireceğiz, araçlarımızın arızalarını zamanında peroyodik bakımını sürekli ve zamanında yaptıracağız, yollardaki fiziki eksiklikleri tespit ederek yerel yöneticilere bilgi paylaşımı ile olumsuzlukların giderilmesini sağlayacağız, seferlerimizi planlarken kentteki trafik yoğunluğunu göz önüne alarak yapacağız ve hiçbir zaman can taşıdığımızı unutmayacağız. Her zaman dikkatli araç kullanacağız.

Kazasız belasız günler dileğimle.    

Göksel OVACIK   
www.tasimacilar.com
 
- - Bu haber hakkında görüş ekleyebilirsiniz. - -
 
 
     
 
-Minibüsler emn.gn.md.lüğünün itirazına rağmen,ayakta yolcu yasasını iptal ettiriyor, nasıl oluyor bu
-13 kişinin manevi sorumluları ,meclisteki birkaç vekil-TESK-TŞOF.
-minibüste Ayakta yolcuyu savunanlar, otobüslerile kıyaslıyorlar,
minübüslerde,akbil varmı
-ücretsiz-indirimli taşınan varmı
-14 kişilik minibüs vergisi ver 33 kişi taşı,otobüs vergisi verme.
-Esnafın tanımı-bizzat alınteri ile çalışandır.
-Minibüs sahibi çalışmaz,çalıştırır
-Çalışanlarda,yüksek kirayı çıkarayım diye,kural tanımaz,33 kişi alır.
-Çözüm ne.
-Herşeyin çözümü var.
-Yetkililerin sesizliğinde gizli.
 
Kişisel bilgilerinin görünmesini istemiyor. / 20.09.2010 20:08:46

Her şeyde bir hayır vardır. Sonuç itibariyle üzücü bir olay olsa da bu vesileyle minibüs sisteminin tartışılması hayırlı olmuştur. Ölenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Her trafik kazası sonrasında olduğu gibi ilgili kesimler olayı kendi zaviyelerinden tartıştılar. Hayvan can derdinde kasap post derdinde hesabı herkes kendi sorumluluğumu nasıl gözden kaçırırım amacında. Yine klasik cümleler. Yine cezayla, eğitimle sorunu çözebilme basitliği ve cahilliği öne çıktı. Kimse kaza yerinde fiziki ve teknik düzenlemede hata varmı?, istihab haddini aşma, araçların bakımsızlığı kent şartları ne kadar etkili? ve en önemlisi işletmecilik şekli ile yönerge vahim kazalarda ne kadar etkili? tartışmadılar. Esnaf Odası Başkanı biz ceza veremiyoruz üst kurul veriyor ve miktarı yüksek olmasına rağmen etkili olmuyor dedi. Peki ceza yetkisi size verilse siz oyuna ihtiyacınız olduğu şoföre ceza verebilecekmisiniz mi veya vereceğiniz cezanın miktarı yeterli ve caydırıcı olacakmı? bunu soran yok. Mevcut yapı içinde oyuna ihtiyacınız olan kişiye asla ceza veremezsiniz. Bu mümkün değil. Çünkü yarın size oy vermez ve rant sağladığınız Oda Başkanlığına bir daha seçilemezsiniz. Kazalarda nedenler: - Araçların bakımsızlığı. -Ulaşım bantlarının ve trafik düzenlemelerinin hatalı yapılması. Sinyalizasyon hataları. Yolların yetersizliği. -İstihab haddinin aşılması. ( Minibüslerin yasal yolcu taşıma haddi 14 kişi. Araçlarda buna göre imal ediliyor. Siz 25-30 kişi alırsanız araç bu yükü taşırmı ve fren sorunu olmazmı?) - Eğitimsizlik ve kalitesiz eleman çalıştırma. (Sokaktan bulunan her kişi ehliyeti varsa minibüste çalışabiliyor) -Denetim ve cezaların yetersiz olması. Caydırıcılığın olmaması.) -Kent şarntları ve yolcu baskısı. -Araç kiralama. - İşletmecilik sistemi ve anlayışı. olarak sayabiliriz. Bakınız burada iki konu çok önemli ve kimse akıl etmiyor. Birincisi araçların kiralanmasının yönergeyle yasal hale getirilmesidir. Bu durum kalitesizliği adeta teşvik ediyor ve yönergeyle müsaade edilmiş. Bireysel işletmecilik kalitesizliğin ve kazaların baş nedenidir. Özetle bireysel işletmecilik ve kiralama yöntemi kaldırılır ve tam kurumsal işletmeciliğe geçilir ise hem kazalar azalır hem de kurallara uyumsuzluk büyük ölçü de ortadan kalkar ve istenilen kalite sağlanır. Aksi halde diğer tartışmalar lafı güzaftır ve sorumluluktan kaçmaktır. Bataklığı kurutmak mümkün iken tek, tek sinek öldürmekle sorunu çözemezsiniz. Sorunun çözümü mümkün. Yeterki işin uzmanı ve tarafsız kişilere fırsat verilsin ve rantiyaciler ile siyaset işten elini çeksin.
 
Kişisel bilgilerinin görünmesini istemiyor. / 21.09.2010 10:04:37



KOORDİNASYON MU, KAOS MU ?
 
 
     
 
08.02 2010 tarihinde yapılan UKOME toplantısında 2010/1-8 sayılı Toplu Taşıma Hizmetleri Müdürlüğü’nün teklifi ile “Gebze-İstanbul- Esenler-Otogar arasında 70 araçlık filo ile taşımacılık yapılabilir” diye bir karar çıkıyor.

Kararda tam olarak “Gebze Bayramoğlu Kavşağı 04 Otoyolu- Fatih Sultan Mehmet köprüsü- Esenler (Otogar) arası taşımacılık yapacaktır” deniliyor. Gebze, Kocaeli’ne bağlı bir ilçemiz. Haliyle bu taşımacılık türü şehirlerarası yolcu taşımacılılığıdır. Bu taşımacılık Ulaştırma Bakanlığı izni ile yapılmalıdır.

UKOME aldığı kararda yetkisini aşarak kent içi toplu taşımacılık gibi bir karar vererek bu yeni taşımacılara izin vermiştir. Bu araçlar, bu kararla taşımacılığa başlamışlardır. Başlamakla kalmayıp güzergâhını ihlal ederek Kurtköy- Sultanbeyli yan yolu kullanarak kent içinde indi-bindi yaparak yeni bir taşımacı türü yaratılmış, korsan taşımacılığın da önü açılmıştır.
           
Bu kararla beraber diğer illerden bu tür taşımacılık yapmak için talepler gelmeye başladı. Bunlar, Tekirdağ-Esenler, Çorlu-Esenler (Otogar) güzergahlarında çalışmak istenmektedir. Başta da dediğim gibi İstanbul’da ulaşımı koordine etmek, düzenlemek, daha rahat sağlıklı güvenli bir ulaşım sağlamak için var olan UKOME aldığı bu kararla İstanbul ulaşımında bir kaos yaratacaktır. Geçmişe bakıldığında belde belediyelerinin taşımacılık yapması ve yaşanan kargaşa ve kaos ortamı unutulmamalıdır. Çözümü için ne kadar efor ne kadar emek sarf edilmiştir hepimiz bilmekteyiz.

Bu karar doğru ve hukuki değildir. Derhal iptal edilmelidir. Toplu taşımacıların bu karardan ciddi endişe ettiğini biliyorum. Bu süreci takip edip gerekli çalışmaların yapıldığını da belirtmek isterim

Ulaştırma Bakanlığı yetkilisi bu karara muhalefet şerhi koymuş. Şerhte; “İstanbul-Gebze arası düzenli yolcu taşımacılığında yetki verme 4925 sayılı KYT Kanunu ve KYT Yönetmeliği gereğince Ulaştırma Bakanlığı yetkisindedir” deniyor.

Buna rağmen bu yanlışta ısrar edilmemeli ve gereken yapılmalıdır.

Saygılarımla   
Göksel OVACIK
www.tasimacilar.com
              
             

 
- - Bu haber hakkında görüş ekleyebilirsiniz. - -
 
 
     
 

Yetkililer eliyle kanunsuzluk dünyada sadece bizde oluyor herhalde. Ben yaptım oldu diyerek.
Ulaştırma Bakanlığı'nın yetkisine müdahele ediyor. Servis araçları yaş konusunda da, Ulaştırmas Bakanlığı'nın emrine muhalif basın açıklamaları yapıyor.Aynı iktidarın Kanunları çıkarıp uygulatan Bakanlığımı yetkili? Yoksa o Bakanlık yasalarını uygulamakla yükümlü Büyükşehir mi yetkili?
Yetkililer yetki karmaşası yaratırsa, o zaman belediye vatandaştan nasıl kanunlara uymasını isteyecek.En büyük tehlike, vatandaşın yöneticilere güven kaybıdır. Bu da toplumu kaosa götürür, büyük yıkım yaratır. Unutmayalım aynı gemideyiz.

 
hiziracil.tr. / 10.08.2010 10:22:01

 



 
 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 2047382 ziyaretçi (4501325 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol