Create Your Own Countdown

Google

   
  *** İYİLİK İÇİN KOŞANLARIN YERİ***
  Trafik Güvenliği Ulusal Proğramı
 



















     2.NCİ.TRAFİK ŞURASI:

Trafik Güvenliği ve Eğitimi
 
Dr. AYDIN, Cumhur
Atılım Üniversitesi  İnşaat Mühendisliği Bölümü  Öğretim Üyesi
 
 
1.Giriş
Türkiye’de ‘Trafik Güvenliği’ konusunda kalıcı, sürekli iyileşmeler sağlanamamasının nedenlerinin bir kez daha değerlendirilmesi gerekir. Her yıl bu alanda değişik panel, teknik toplantı ya da  konferanslar düzenlenmesine ve bu etkinliklerde sayısız öneri, sonuç raporu hazırlanıp, kamuoyu ile paylaşılmasına karşın, bu hususların uygulamaya yansımaması nasıl izah edilmelidir?
İkinci Trafik Şurası bu çerçevede nasıl dikkate alınmalıdır? Bu bildiride öncelikle kısaca trafik güveliği konusunda bugüne kadar yapılanlar ve yapılamayanlar değerlendirilecek, daha sonra trafik eğitimi konusu incelenecektir.
 
2. Trafik Güvenliği konusunda neden başarılı olamıyoruz?
a) Mevcut Durum
1990-2000 döneminde trafik kazalarında yılda ortalama 10 000 insanımızı yitirdik. Uzun süre yalnızca polis bölgesinde kaza noktasındaki kayıpları, toplam rakkam olarak dikkate aldık ve bugünde almayı sürdürüyoruz. Oysa jandarma bölgesi, kaza sonrası hastaneye ulaşım ve nihayet uluslararası tanım gereği hastanede 30 gün içindeki kaza sonrası ölümleri de dikkate aldığımızda, yıkımın boyutu anlaşılmaktadır. Son dört yıl içinde dönem dönem izlenen görece kimi düşüşler hiç bir biçimde olmayan sistematik ve bütüncül bir yaklaşımın ürünü olamaz. Değişik çalışmalar; yaşanan ekonomik krizler, buna bağlı olarak gözlenen akaryakıt tüketimindeki azalmaların taşıt hareketliliğini belirlenen dönemlerde azalttığını ortaya koymaktadır. Öyleyse trafik güvensizliği sorunu yıllardan bu yana ve bugün olanca vahametiyle önümüzde durmaktadır.
 
b) Yapılanlar-yapılamayanlar
Trafik güvenliği konusunda belirgin iyileşmeler sağlanamamasının temel nedenleri şöyle özetlenebilir:

·         Trafik güvenliği birden fazla bilim alanın kesiştiği olağanüstü karışık ve özel bir konudur. Bu nedenle

*bilimsel,

kapsamlı ya
klaşımlara gereksinim duymaktadır. Oysa Türkiye’de hiç bir zaman bu konu bilimsel yaklaşımlarla ele alınmamıştır. Bunun gereksinimi bile hissedilmediği için dün de bugün de üniversite öncesi, sırası ve sonrası trafik güvenliği eğitimi yapılamamakta, eğitilmiş insanlar yaratılamamaktadır.

//////////////////////////////////////////////////////////////////////
·      ****
 
Milyonluk kentlerin ulaşım, trafik güvenliğine ilişkin kararları hiç bir planlama, hiç bir teknik ve ekonomik etüd yapılmadan, konudan bütünüyle habersiz birkaç yönetici tarafından alınmakta ve hayata geçirilmektedir.

***Bu alanda çok sınırlı bilimsel birikim dikkate alınmadığı gibi, ilgili eleman istihdamı bile düşünülmemekt
edir.

*****


·         Ülkenin ulaştırma alanında değişik dönemleri içeren hiç bir planı bulunmamakta, hergün karayoluna daha fazla yüklenilen bir sistemsizlik içinde, gereklilikleri tartışılır yatırımlarla, farklı ulaşım modları arasındaki dengesizlikler daha da derinleştirilmektedir.

**************************************
·     ******    Taşımaları disiplin altına alacak hiç bir yasa, yönetmelik değişik çıkar çevrelerinin baskıları ******sonucu uygulanamaktadır.
*************************************·         Bütün bunların sonucu olarak, trafik güvenliği konusu hiç bir zaman bilimsel temellere dayanan, bütüncül uzun erimli ulusal ulaşım ve trafik proğramlarına sahip olamamakta, ulusal ve kesintisiz bir irade ile ele alınamamaktadır. Böylesine kapsamlı bir ulusal felaketin, birbirlerinden kopuk siyasi kararlar ve farklı kuruluşların  bürokratlarının kendi dönemlerinde günlük çalışmaları ile atlatılabileceği sanılmaktadır.
·         Bu alanda öylesine bir karmaşa yaşanmaktadır ki,

*duya
rlılıkla bilim birbirine karıştırılmakta,

konunun bilimsel yönüyle hiç bir ilgisi olmayan kişi ya da oluşumların eğitim çalışması yapmasına, proğra
mlar belirlemesine ve sözde diplomalar dağıtmasına göz yumulmaktadır. Medyanın ülkenin hemen tüm yaşamsal konularında olduğu gibi, trafik konusundaki ilgisizliği de en üst düzeydedir.
 
3. Trafik Güvenliği Projesi ve Türkiye Ulusal Trafik Güvenliği Proğramı
Belirtilen bütün bu yanlışlıklar ve karışıklar içinde ülkemizin biricik kazancı olabilecek devrim niteliğindeki bir büyük silkinmede şimdilik sonuçsuz ve soluksuz bırakılmış gibidir. 1998-2002 yılları arasında trafik güvenliğinin ilgili hemen tüm uygulamacı taraflarını, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Karayolları Genel Müdürlüğünü, yabancı konu uzmanlarıyla bir araya getiren ‘Türkiye Trafik Güvenliği Projesi’ konuya ilk kez bilimsel ve bütüncül bir şekilde yaklaşılmasını sağlamıştı.
Projenin çok önemli kazançlarından biri de, yerli ve yabancı dört yıllık bir uzmanlık ve uygulama birikimi ile hazırlanan “Ulusal Trafik Güvenliği Proğramı”dır.
Bu proğramı; önceki az sayıda da olsa ilk bakışta benzer gibi görünen çalışmalardan ayıran en önemli özellikler, trafik güvenliği konusunun vizyon ve belirlenmiş stratejilerle ele alınması ve Türkiye’de ilk kez ölçülebilir-izlenebilir ara hedeflerle tanımlanmış değişik alt alanlarda eylem proğramları ortaya konmuş olmasıdır.
Proğramın genel hedefi uygulamaya başlanmasından sonraki on yıllık dönem içinde trafik kazası ölümlerinde %40’lık azalma sağlanmasıdır. Ancak bu kuru bir tanım olarak bırakılmamış, bu hedefi destekleyecek, ortak durum ve uygulama hedefleri tariflenmiştir. Örneklemek gerekirse, her yıl hız ihlallerinde hangi azalmaların hedeflendiği, bu hedef gerçekleştiğinde genel hedefe hangi ölçülebilir katkıyı sağlayacağı ve dahası belirtilen bu hız azalması hedefine erişebilmesi için hangi alanlarda hangi uygulama hedeflerine ulaşılması gerektiği tariflenmiştir. Bu tarifler sorumlu kuruluşlar ve yıllar itibariyle, mühendislik, acil yardım, eğitim ve denetim başlıklarında eylem proğramlarına ve başka diğer hedeflere de uygulanmıştır. Aşağıda bu Proğramdan alıntılarla ‘Trafik Güvenliği Eğitimi’ konusunda yapılması gerekenler kısaca özetlenecektir.
“Ulusal Trafik Proğramı” taslağı konunun bütün ulusal muhataplarınca incelenmiş, son redaksiyonları akademisyenlerinde dahil olduğu bir grupça iki günlük özel değerlendirme çalışmasıyla gerçekleşmiştir. Bu son taslak, ‘Karayolu Trafik Güvenliği Kurulu’nun Kasım ve Aralık 2001 tarihli toplantılarında da incelenmiş, benimsenmiş ve uygulanmak üzere Başbakan’ın başkanlığında toplanması beklenen “Trafik Güvenliğiksek Kurul”una sunulmuştur.
Ne yazık ki, belirtilen tarihten önce ve sonra yasa gereği yılda iki kez toplanması gereken Yüksek Kurul hiç bir toplantı gerçekleştirememiş ve “Trafik Güvenliği Ulusal Proğramı” hayata geçirilememiştir.
Proğramın kimi alt bölümleri bazı ilgili Genel Müdürlüklerce dönem dönem referans alınıyorsa da, bütüncül, bir devlet politikası şeklindeki kesintisiz, uzun erimli uygulama ne yazık ki mümkün olamamıştır.
4. Trafik Güvenliği Eğitimi
Hemen belirtmek gerekir ki, Türkiye’de trafik güvenliği eğitimi her düzeyde baştan savma gerçekleşmekte ve bilimsel gereklere, temellere uygun yapılamamaktadır.
“Ulusal Trafik Güvenliği Proğramı”nda “öncelikli stratejik yaklaşımlar ve adımlar” başlığında, “okullarda trafik güvenliği eğitiminin niteliğinin arttırılması” da yer almıştır.
Bu amaçla, ilköğretim okulları ve liselerde değişik yaş gruplarının gereksinmelerine uygun, riskler odaklı, kural tarifleri yerine pratik eğitimler destekli yeni müfredat proğramları hazırlanmış ve Milli Eğitim Bakanlığı ile Talim Terbiye Kurulu Başkanlığına bu kurumlardan ilgililerinde katıldığı yapılan çok sayıda teknik değerlendirme toplantısının ardından sunulmuştur.
Temel olarak trafikte yaya ve yolcu olarak bulunan öğrencilerin, gençlerin bu durumlarına uygun trafik riskleriyle tanıştırılmasına ve tehlikeleri önceden öngörmeye dayalı müfredatın etkin biçimde uygulanabilmesi için, tepegöz folyeleri ve kitapçıklardan oluşan ‘öğretmen eğitim setleri’ hazırlanmıştır. Bu setlerin ihale ile çoğaltılması sağlanmış ve dağıtıma hazır hale getirilmiştir. Ayrıca formatör öğretmenlere bu yeni yaklaşım trafik güvenliği eğitiminin esasları seminerler yardımıyla sunulmuş, onların hazırlanması sağlanmıştır.
Kısaca, kural ve görev bilgisi ezberi ve çoğunluk gereksiz ve hatta yanlış içerikle dolu mevcut müfredatın kapsamlı bir hazırlık sonucu değiştirilmesi hedeflenmiştir. Ne yazık ki, geride kalan üç yıllık sürede bu değişiklikler plan dahilinde hayata geçirilememiştir.
“Ulusal Trafik Güvenliği Proğramı”nda ayrıca üniversite ve sonrasına yönelik  mevcut az sayıda ve yetersiz/ilkesiz trafik güvenliği eğitim proğramları yerine, yurt dışından sağlanacak öğretim üyeleri destekli bir ya da enfazla iki güçlü üniversite de ilgili disiplinler destekli kapsamlı y.lisans proğramları tariflenmiş ve açılmaları yıl ve sorumlular hedefleriyle tariflenmiştir.
Yine aynı Proğram çerçevesinde bu eğitim adımlarını destekleyecek ilgili personele “geliştirici kurslar”la birlikte öncelikli stratejik adımlardan biri olarak “Bağımsız Trafik Güvenliği Araştırma Merkezi”nin kurulması da önerilmiştir. Bu merkezin ilgileneceği araştırma konuları ile gereksinimi olacak personel nitelikleri tüm detayları ile açıklanmış ve idari yapılanması  konusunda da öneriler geliştirilmiştir.
 
Ne yazık ki belirtilen bu başlıklarda da geçen sürede hiç bir ilerleme sağlanamamıştır. Trafik Güvenliği Eğitiminin, ulusal proğramın bir parçası olarak ele alınması ve hedeflenen yeniliklerin, adımların gerçekleşmesi gerekmektedir.
 
5. Sonuç
Gerek ülkenin trafik güvenliği sorunun bütüncül ve bilimsel yaklaşımlarla hafifletilmesi, gerekse böyle bir yaklaşımın parçası olacak şekilde trafik güvenliği eğitiminin çağın gereklerine uygun şekilde yenilenmesi ve etkinleştirilmesi için Türkiye’ye ait mevcut “Ulusal Trafik Güvenliği Proğramı” hayata geçirilmelidir.
2004 Ekim ayında da, belirtilen proğram güncelliğini ve önemini korumaktadır. Bu alanda yapılacak tek şey, hiç bir sonuç alınamayan toplantılar, paneller düzenlemek yerine ulusal bir irade ile “Proğramı” uygulamak, her yıl sonunda da hedeflere erişilip, erişilmediğini, sorunları değerlendirmek ve gerekiyorsa kismi revizyonlar yapmaktır.
Her yıl on bin insanının karayolu trafik kazalarında yitiren Türkiye’nin bu benzersiz birikimi daha fazla yok sayması, bürokratların günlük koşuşturmalarıyla yetinmesi yeni ölümlere yol açaçağı gibi büyük bir savurganlıkta olacaktır
 

 
 
  *** SİZİ KUTLUYORUZ *** BUGÜN 2043639 ziyaretçi (4494363 klik) MİSAFİRİMİZ OLDUNUZ ***  
 
haberler haberler


Google Arama
Sitemde Arama
Yaşam ve İnsanlar

İstanbul Servisleri Neden Pahalı ? burakesc
Namaz Kılan Minik ile burakesc
GİMDES Helal Gıda Ramazan Buluşması burakesc
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol