Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Ahmet Eraslan ve sendika üyesi öğretmenlerin dün başlayan yaz Kuran kurslarına baskın düzenlemesi kamuoyunda tepkiyle karşılandı.

Cihan'a konuşan KTOEÖS Başkanı Eraslan, sendika olarak yaz Kur'an kurslarına asla izin vermeyeceklerini belirtti. Kursların siyasi bir amaca hizmet ettiğini iddia eden Eraslan, "Kur'an kursularının yaz tatilinde çocuklara verilmesine karşıyız. Bunu engellemek için sendika olarak elimizden geleni yapacağız. Bu durumu sayın Milli Eğitim Bakanımıza da ilettik." dedi.

Yaz kuran kurslarına tamamen karşı olduklarını belirten Eraslan, kursun okullar yerine camilerde de verilmesine karşı olduklarını belirtti. Kursların okullar yerine camilerde verilmesine de şiddetle karşı olduklarını belirten Eraslan, yaz tatilinde çocukların tatil yapması gerektiğini söyledi. Yazları çocukların sadece tatil yapması gerektiğini savunan Eraslan, "Biz çocukların yaz tatilinde tatil yapmaları gerektiğini söylüyoruz, hedefimiz sadece Kur'an kursları değil, yüzme kurslarını, İngilizce kurslarını, tatil kamplarını da eleştiriyoruz." açıklamasında bulundu.

KKTC'deki Kur'an kursları ile ilgili sorunun sebebinin Milli Eğitim Bakanlığı olduğunu iddia eden Eraslan, KKTC Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu'nun kaos çıkacağını bile bile okullara izin verdiğini belirtti. Eraslan, "Milli Eğitim Bakanlığı ile daha önce görüşmüştük. Eğer okullarda Kur'an kursu eğitimi verilirse bizim buna müdahale edeceğimizi söylemiştik. Bakanlık bunu bile bile yine okullarda izin verdi." dedi. Bakanlığın siyaset yaptığını iddia eden Eraslan, "Siyasiler halka şirin gözükmek için, 'Bakın biz izin verdik ama engellendik, ne yapalım.' diyerek halkı oyalıyorlar." dedi. Kur'an kursu eğitiminin okul müfredatı çerçevesinde yıl içinde verilmesi durumunda ancak destekleyebileceklerini belirten Eraslan, "Din eğitimini yıllık müfredatta okulda verilmesi taraftarıyız. Yaz Kur'an kurslarında çocukların din eğitimi almasına karşıyız." açıklamalarında bulundu.

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Başkanı Şener Elçil de yaz aylarında verilen Kur'an kurslarına kesinlikle izin vermeyeceklerini belirterek, ne camide ne de okulda yaz aylarında yapılan Kur'an eğitimini desteklemediklerini belirtti. Din eğitiminin yıl içinde okullarda öğretmenler tarafından verilmesi gerektiğini savunan Elçil, "Cami hocaları, imamlar eğitim veremez, onların işi cemaate namaz kıldırmak, defin işleri yapmak, eğitimi öğretmenler verir." dedi.

Kur'an kurslarının Kıbrıs'ta siyasete alet edildiğini iddia eden Elçil, "Ulusal Birlik Partisi'nin milletvekili adayı Resmiye Canaltay seçim mitinginde, 'size müjde veriyorum 1 Temmuzda Kur'an kursları açılıyor.'dedi. Bu açıklamalar kursların siyasete alet edildiğinin göstergesidir." ifadelerini kullandı.

Kıbrıs Rum kesimi tarafındaki dini eğitimin dört yaşında başlatıldığı hatırlatılması üzerine Elçil, "Rumlar güzel bir örnek değil. Ben Rum tarafına gittiğimde onları da eleştiriyorum, her yere kilise dikmişler, her sokakta kilise var, bunlar yanlış şeyler." dedi.

KKTC'de Kur'an kursu ihtiyacının olmadığını vurgulayan Elçil, bazı odakların ortamı germek için kurs propagandasını pompaladığını iddia etti. KKTC Milli Eğitim Bakanlığının Kur'an kurslarına okullarda izin vermesinin ardından diğer kursların da talepte bulunacağını iddia eden Elçil, "Yüzme kursu, beden eğitimi kursu gibi kursların da okullarda verilmesi gündeme gelecektir." değerlendirmesinde bulundu. Kur'an'ın Türkçe öğretilmesi gerektiğini de iddia eden Elçil, "Arap harfleriyle verilen eğitim, Arap emperyalizmine hizmet eder." dedi. KKTC Milli Eğitim Bakanlığının sorumluluk alması gerektiğini vurgulayan Elçil, "Ben yaptım engellendi, diyerek halkın karşısında çıkacaklar." iddiasında bulundu.

Elçil, Kurslarla alakalı girişimlerde KTOEÖS ile birlikte hareket edeceklerini de bildirdi.

Demokratik Haklar ve İnanç Platformu sözcüsü Mustafa Tıngır ise istenmeyen olayların ortadan kalkması için KKTC Milli Eğitim Bakanlığının sendikaları durdurması gerektiğini belirtti. Verilen kursların tamamen yasal olduğuna dikkat çeken Tıngır, "Milli Eğitim Bakanlığı gerekirse okul kapılarına polis koyarak, olması muhtemel provokasyonları engellemeli." dedi.

KKTC Din Görevlileri Birliği Başkanı Hayri Koç ise KKTC'de yaşanan kurs skandalıyla alakalı olarak sendikaların hadlerini aştığını belirtti. Yapılan eğitimin tamamen yasal olduğunu vurgulayan Koç, KKTC Milli Eğitim Bakanlığı ve Din İşleri Dairesi'nin kontrol ettiği yasal bir oluşumu sendikaların sabote ettiğini ve anayasal suç işlediğini belirtti. MEB'in olaylar karşısında sessiz kalmasını da eleştiren Koç, "Sanki tavşana kaç, tazıya tut oyunu oynanıyor. Tamamen yasal bir eğitim verilirken, sendikalar gelip kursları engelliyor ve bu vatandaşlara hiçbir yasal işlem yapılmıyor. Bunun arkasının araştırılması gerekir." dedi.

Geçen sene de okulların basıldığını ve öğrencilerin taciz edildiğini belirten Koç, "Milli Eğitim Bakanlığının tahsis ettiği formasyonlu öğretmenlere, yine bakanlığa bağlı okullarda tüm yasal prosedürler uygun olduğu halde polisle beraber baskın yapıldı. Çocukların özel eşyaları, çantaları didik didik arandı. Flash belleklerine el koyuldu ama hiçbir suç unsuru bulamadılar ve hala sendikaların bu tavrına bir dur diyen yok." değerlendirmesinde bulundu. Ayrı bir noktaya da dikkat çeken Koç, "Dünyada mabedinde din eğitimi alamayan tek ülke Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'dir." dedi.

Sendikaların yaptığı baskınlarla vatandaşları huzursuz ettiğini belirten Koç, "Sendikaların bu tavrı devam ettikçe istenmeyen olaylar yaşanmasından korkuyoruz." dedi. Geçen yıl Alayköy'de vatandaşlarla sendikalılar arasında çıkacak istenmeyen olayların halkın sağduyusuyla çözüldüğüne dikkat çeken Koç, vatandaşların tahrik edildiğini belirtti.

KKTC Din Görevlileri Sendikası Başkanı Mehmet Dere ise yaptığı açıklamada, Atatürkçülüğü bahane ederek, bazı çevrelerin din kurslarına karşı çıktıklarını ifade etti. Yaşanan süreçte sendikaların yasaların üstüne çıkmaya çalıştığına dikkat çeken Dere, hükümetin yasalara sahip çıkması gerektiğini vurguladı.